Çocukluğundan beri giyindiği karakterleri yaşatan, kendini bildi bileli oyuncu olmaya hazırlanan genç bir isim: Sevde Zehra Yıldırım. 

İlk dizisi ‘Benim Tatlı Yalanım’ dizisi ile ekran hayatına Merhaba dedi. Hepimizin hayatında o ilk heyecana ayırdığı bir adım vardır. Hayatınız boyunca o adımı bekler, sıra o adımı atmaya geldiğinde artık karşınızda bambaşka birini görürsünüz. Yeni bir yol, yeni bir başlangıçtır sizin için. İşte Sevde, yılların verdiği bu heyecanı, yeteneğiyle de ekrana yansıtıyor. Hem dizi hem Sevde hem hayat... Bolca kahkaha ve kahve eşliğinde hoş bir sohbet okumak isterseniz, buradan başlayabilirsiniz...

Oyunculuk kariyeriniz 'Benim Tatlı Yalanım' dizisiyle mi başladı?

- Dizi olarak ilk projem. Daha önce tiyatro oyunlarında yer aldım, ama hiç kamera önü tecrübem olmamıştı.

Oyunculuk aklınıza ilk nasıl düştü?

- 12 yaşındayken ailem beni sosyal aktivitelerde yer almam için oyunculuk kurslarına yolladı. Sonrasında her yıl bir oyun çıkartmaya başladık.
Böyle olunca karakterim de oyunculuk üzerine gelişmeye başladı. Onunla bütünleşmeye başlayınca, bir yerden sonra kendinizi bu işin içinde buluyorsunuz.

Kamera karşısına geçtiğiniz zaman heyecanlandınız mı?

- Heyecanlanmadım. Aksine, heyecanlanacağımı bilerek çıktım ve bunu yenmek üzerine bir sistem oluşturdum. Daha sonrasında heyecanlanmaya başlamış
olabilirim (gülerek).

- Kolaymış dediniz mi?

- Hayır, tiyatro benim için daha kolay. Tiyatro da seyirciyle enerjiniz bir bütün oluyor, ama kamera karşısında seyirciyle bir bağlantınız yok. Karşınızda ufak bir
kutuyla baş başa kalıyorsunuz. Seyirciyle olduğum zaman enerjimi ona göre ayarlıyorum, onlarla bütünleşiyorum ve kendimi çok daha iyi ifade edebildiğimi
düşünüyorum.

Sizin için oyuncu olmanın en güzel yanı nedir?

Bence çok güzel yanları var ama en güzel yanı özgün olması. Kendi birikimin kadar yaratım yaparsın. Bu kendini ve insan kavramını keşfetmek için en kişisel yol.

- Karakterlerin etkisi altında kalır mısınız?

- Bilinçli olarak kalırım. Tercih ettiğim için öyledir, beni sürüklediği için değil.

Sevde Zehra Yıldırım’ı, Sevde Zehra Yıldırım yapan şey nedir?

- Sevde Yıldırım ailemin bana verdiği, toplumun bana verdiği bir etiket. En çok absürteliğim olabilirim, çünkü çok beklenmedik bir hayat yaşayan biriyim.

- Kendi dışınızda mı beklenmedik bir hayat yaşıyorsunuz?

- Kendi içimde öyleyim, ama o dışarı da yansıyor. Karakteristik olarak kendimi şaşırtmayı seven bir yapım var. O yüzden hayatım öngörülemez.

Oyunculuk, hayatınızda yaptığınız seçimler... Kısacası bütün hayatınızda hiç pişman olduğunuz bir kararınız oldu mu?

- Pişmanlık kelimesi bence ağır bir kelime. Benim için daha çok ders çıkartmak diyebilirim. Eğer yanlış bir şey yapıyorsam bu bana tecrübe olur.

- Zor biri misinizdir?

- Uyumlu biriyimdir. 

Oynadığınız karaktere nasıl çalışırsınız?

- Teknik olarak bir çalışma sürecim var, karakterle tanışma sürecim var. Karakterin bir sınırları var. Önce o sınırlar içerisinde karakteri tanıyorum. Sonra olmayan noktaları ben kendim doldurarak kendime bir karakter yaratıyorum.

Oyuncuyu etkileyen şey nedir sizce? Bir yönetmenin doğrultusunda oynamak mı yoksa kendinizin içine katıp ilerlemeniz mi?

- Çizgilerden yana biri değilim. İkisi de olmalı.

Şuan oynadığınız 'Canan' karakteriyle ortak bir yönünüz var mı?

- İkimiz de başarılı olmayı seviyoruz. Ben iç odaklı bir yapı iken Canan dış odaklı bir karakter.

Benim Tatlı Yalanım bir yaz dizisi. Sizce kışa sarkar mı?

- Bizim umudumuz ve beklentimiz o yönde. Benim tahminimce devam edecek. Şuan hitap ettiğimiz kitle de bunu istiyor.

- İlerleyen bölümler de iyi bir kırılma noktası olacak mı?

- Beklentileri karşılayacak bölümler gelecektir.

Oynamak istediğiniz özel bir karakter var mı?

- Kimin yok ki (Gülerek) Ben çok uç noktaları severim. Beni çok yoracak, kafası dolu olacak bir karakteri canlandırmayı çok isterim.

- Sevde'ye benzeyen bir karakter mi oynamak istersiniz yoksa Sevde'den çok uzak bir karakter mi?

- Uzak bir karakter beni zorlayacağı için tercihim o yönde olur. Hem de ben bir kez daha Sevde'deki farklı bir köşeyi yakalamış olurum.

Aşık bir kadını oynamak mı yoksa aşka inat bir kadını oynamak mı idealiniz?

- O iki kadının da haklı nedenleri olacağı için ikisi de benim için ideal.

- Kendi hayatınızda bu aşk durumları nasıldır?

- İnatlaştıkça içine çekilirsin. Bence aşkla çok inatlaşmamak lazım. Direnç dediğimiz şey, kişiyi yoran ve seni bir yere taşımayan bir çaba, ama suyla birlikte yüzersen bir yere varabilirsin. Bunun dışında sadece yorulursun.

Sizce oyunculuk için yetenek midaha değerlidir tecrübe mi?

- Kimi oyuncu vardır ki, sen onun enerjisiyle büyülenirsin, Kimi oyuncu vardır ki, tecrübesiyle büyülenirsin. İşini hakkıysa yapıyorsa tecrübe zaten zamanla
ona katılacaktır.

Oyunculuk için kendi hayatınızda fedakarlıklar yaptınız mı?

- Çocukluğumdan beri yaptığım en iyi şey diyebilirim. Maddi manevi çok fedakarlık yaptım hala yapıyorum ve yapacağım.

- En büyük fedakarlığınız?

- Bir hayatım yok. Artık oyunculukla bütünleştiğim için artık sosyal yaşamım, aşk hayatım hiç biri sadece bana ait değil. Sokakta yürüyen bir memur, bir öğrenci gibi hayatını devam ettiremezsin. Bence oyunculuk için yaptığın en büyük fedakarlık bu; Kendi hayatının içinde açtığın boşluklarda kaybolman.

Son olarak bu güzel sohbet için teşekkür ederim. Bana Sevde'yi anlatan iç sihirli kelime söyler misiniz?

- Enerjik, samimi, azimli...