Anadolu 4ncü Ağır Ceza Mahkemesi yeniden yaptığı yargılama sonunda Balyoz Davası’nda yargılananların tamamı hakkında beraat kararı verdi. Balyoz balonu patladı.
Yıllardır zorla özgürlükleri ellerinden alınan, hak ve hukukları gasp edilen, asılsız ve usulsüz suçlanan, pek çoğunu yakından tanıdığım değerli silah arkadaşlarıma geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Geç de olsa “Ankara’da hakimler var” sözü, bir defa daha doğrulanmış oldu..
Amaçlarının TSK’nı itibarsızlaştırmak olduğundan hiç şüphe edilmemesi gereken belli çevreler, hayret edilecek derecede etkili olmuşlardı. TSK ile kendince bir hesap içindeki kimi ünlü kimi ünsüz bu insanlar, şimdi ortaya attıkları iftira ve isnatlarla başbaşa kalamayacak, belli ki hesap da verecekler.
Nitekim Balyoz Davası’nda kumpas iddiaları üzerine açılan soruşturmada dava begelerini bavulla savcılığa teslim eden Mehmet Baransu tutuklandı. Burada delilleri üretenler, servis edenler ve bütün dolaplara göz yumarak adeta yardımcı olanlar var. Tabii bütün bunlar adaletin işi.
Ancak kanal kanal dolaşıp televizyon ekranlarında mütebessim çehre ile ve yandaş gazetelerde de bilmiş ifadelerle TSK aleyhine, kendi deyimleri ile kalın barsaklarını boşaltanlar, kendi işlerini yapıp yapamadığını değerlendireceğine bu komutanların nasıl muharebe edeceği konusunda ahkam kesenler, askerlerin askerliği bile bilmediklerini iddia edecek kadar pervasız olanlar ne olacak?
Acaba özür kampanyası mı düzenlense?
Yıllardır özgürlüklerinden yoksun, ailece acı ve ızdırap çeken, istikballeri gasp edilen değerli silah arkadaşlarını ve kahraman ordumuzu, yapılan kin ve nefret dolu her söz ve tavırdan tenzih ederim. Bütün bu olanlara rağmen TSK, hepimizin göz bebeğidir, gurur kaynağımızdır. Ve gözbebeğimiz, gurur kaynağımız olmaya da devam edeceğinden de kimsenin şüphesi olmamalıdır.