Sönmeye yüz tutan, din ve inançları yüzünden kaybetmeye başladıkları nüfusu;

Bizlerle telâfi etmeye çalışan bir Avrupa karşısındayız.

Avrupa bu kaybını, bizlerin nüfuslarıyla gidermeye çalışıyor.

İnsanımız, oraya manevî akıncılar olarak gidiyor artık.

X

Durum bu merkezdeyken,

Ümitsizliğe düşmenin nedir âlemi?

Resmiyete karşı kimilerin hırçınlaşmasına,

Bilmem ki ne demeli?

Halkıyla, devletiyle herkes;

Tek bir şeyde düğümlenmeli.

Bütün milletin olmalı;

Tek bir emeli.

Çünkü varlığının budur;

Değişmez yegâne temeli.

Öyleyse ey yârenler,

Bâzılar dinlemeli.

Bırakmalı,

Avrupa’dan ummayı medet!

Kavuşturacak seni isteğine;

Sarıldığın müspet hareket.

Çünkü yakışmıyor hiç;

Bu azîz millete,

Son ver artık,

Yakıp yalvarma denen uğursuz illete.

Sen nasıl olur da küçülürsün;

Tarihinde bu kadar?

Şanla, şerefle dolu;

Muhteşem büyüklüğün var.

Bugüne gelişin, olmadı ki Avrupa’yla,

Yarına gidişin de, onunla olacak sanma!

Gel kendine, uyma ona,

Nârına yanma!

Avutucu, yalancı gülümseyişine

Sakın kanma!

Yakışmaz müslümana,

İki defa aynı yerden aldanma.

Velhasıl Avrupa’dan medet,

Değil asla doğru hareket.

Olsun daima devlet millet,

Birbirine sımsıkı kenet.

Çünkü Batı’dan medet,

Değil müspet hareket!

Devlet millet el ele,

Düşmeli yola, güle güle.

Gıpta ettirmeli ele güne,

Devlet millet el ele,

Düşmeli yola, güle güle.