Zamanın da uçurumun kenarında dönen blog yazarı şimdilerde ise kelamları milyonların yüreğine dokunan yazar yazıyor! Fettanlar, fesatlar, namertler, yılanlar okuyun da azıcık tövbeye gelin! Aheste aheste diyerek başlamak isterim kelamıma… Yüzümde yaaaa hayat böyle efendim diyerekten, tebessüm ile yön veriyorum satırlarıma. "Adalet’i dünyevi alanda aramak son zamanlarda imkânsız” NE DERSİNİZ? Allah, zulme uğrayan insanın yaptığı bedduayı mutlaka kabul eder ve onun öcünü zalim kimseden alır. Bundan dolayı kimseye zulmedip ahı alınmamalıdır. Sonra yapılan kötülüğün cezası ömür boyu çekilir. Doğruluğu tecrübelerle sabitlenmiş atasözüdür.  Ne doğrarsan çanağına, o gelir kaşığına diye de Anadolu’da tabir edilen atasözü. İnsanın doğruluğuna kanının son damlasına kadar inanmak istediği önermelerden biridir. Zira şu dünyada haksızlığa uğradığını düşünen bir insan evladı yoktur ki, o çaresizlik anında bu cümleyi kalbinden geçirmemiş olsun. Galiba sevdiğim ve inandığım tek atasözü. 

Öyle uzun uzadıya beddua etmeye gerek yok. Önünüze bakın.  Sizi üzen, inciten ve ağlatan birileri için bir kez bile içinizden geçmesi yeterli. Er ya da geç karşılığını bulacağına inanırım. Kafasını yastığa koyduğunda hep huzurla uyuyanlar ve yaşamı boyunca hiç kimseyi ciddi bir biçimde kırmayanlar için daha bir anlamlı, özeldir. Sığınılacak en güzel liman, dünyanın en güçlü inancı, en adil adalet sistemidir. İlahi adaletin en güzel anlatılış biçimlerinden biridir bu söz. 

Bakın dikkatli okuyun bundan sonraki satırlarımı! (Allah'ın adaletinin ve merhametinin bulunduğu bir dünya hayatı içerisinde insanların vurdumduymaz şekilde yaşamaları, çevresindekileri güldürmek için verdikleri tüm çabalar takdire şayan olsa da görünen köy kılavuz istemiyor. Allah hemen cezalandırmaz. Belli bir süre verir. Ancak hesabı en iyi görendir, kötülük eden misliyle cezalandırılır, ummadığı anda ummadığı yerinden, dalga geçtiği, ezdiği nereyse işte tam da oradan en ağır şekilde vurulur. Hesapları gören denkleştiren Allah'ın hesabı şaşmaz ve kimsenin kötülüğü cezasız kalmaz. Allah'ın adaletinin olduğu hayat içerisinde günah olan tüm kuralların ve yasakların çiğnenmesinin ahiret hayatında kıymık gibi batacağını hesaba katmayan insanların varlığıyla geçinip gidiyoruz. Bazen yazık diyorum, sonra her insan kendi böbreğinden sorumlu) Yaklaşık bir yıl önce satırlara döküğüm, köşemde paylaştığım bu kısa kelamın bir bir çıkıyor olması ve daha da izle ve ne göresin nidaları içimi kıpır kıpır ederek geçiştiriyorum satırlarımı. Şunu çok iyi biliyorum! Kötü niyet üzerinden zafer kazandığını sananlar, yüzleri kızarmadan, utanmadan atını koşturanlar sıkışacaksınız köşeye az kaldı. O sıraladığınız yalanlar var ya onların hepsi tek tek tırmalayacak sizi. Ben yine bilmem kaçıncı ayda bu köşemde belirtmiştim diyeceğim şimdiki keyfimle… Sizin de başınıza hiç haksızlığa uğrayıp da acı bir olay yaşadığınız oldu mu? Olup da karşılık veremediğiniz? İçinize atıp da ağladığınız oldu mu? Sabırla o yapılanın yanlış olduğunu anlamasını umduğunuz oldu mu? Ve bu sürede de kendinize olan saygınızdan dolayı aynı türden çirkin bir şekilde karşılık vermeden Allah’a havale ettiğiniz oldu mu? Olmuştur tahminimce… Ben şahsen, bana yapılan kötülüğü, haksızlığı hep Allah’a havale ediyorum. Onun işi en güzeli. Eninde sonunda haksızlığı görür o. Kul görmese de Allah görür ve hakkı adaleti sağlar… 

Haklı duruşunuzun zor olsa da arkasında dimdik durun. Size dikte ettirilmeye çalışılan yalan dolan hayatlara alkış tutmanızı isteyenlere karşı dişe diş göze göz açın savaşınızı. Sap da keser de dönüyor sabırlı olun. Beni affet sözcüklerini çok duyar oluyorsunuz. Söylenmemiş sözlerimizdeki zamanı geldiğinde davulla zurnayla bir bir haykıracağımız satırlara dökmediğimiz duygularımızla acılarımızla seviyorum beni ve ben gibi olanları... Zaman acı ama meyvesi gerçekten çok tatlıymış. 

Selam ile…