(KONU: SİNSİLER, İKİYÜZLÜLER)

Siyasete bulaşmam diye defalarca demişimdir. Son zamanlarda kirli siyasete kelamım bulaşmaması adına yavaşlattım iki kelem etmeyi. E bizler de sessiz kalınca ortalığı ona buna sırtını dayayarak ahkâm kesmeye çalışan ikiyüzlüler alıyor o yüzden tek tabanca olarak ciğerleri delmeye devam! Defalarca iyi insan dedik kötü insan dedik şimdi de sinsi, ikiyüzlü ve içten pazarlıklı insan diyelim mi? İyi insan dışındaki bütün insansal meziyetler aslında hep aynı yola varıyor. Tabirler farklı ne yazık ki amaçlar aynı.

Hayatım boyunca iyi bir insan olmaya çalışan ben her ne kadar şu ana kadar birçok kazık yemiş olsam da bunu kendi öz mutluluğum ve vicdanım dolayısıyla yaptığım için ruhen çok zedelenmemişimdir. Yüzüme öpücük gülücük arkadan olmayan karakteriyle atıp tutanları defalarca yazdı bu eller.  Ama böyle karaktersizlere de susup geçmemişimdir. Namusluya namuslu, namussuza namussuzsun deyip bayrak etmişimdir. Hele ki sinsi, iki yüzlü, ne olduğu belli olmayan kimliksiz şahsiyetlere hiç meydan vermemişimdir. Tenha yerlerde artislik yapanlar şimdi de iki kelamı şeref yoksunu sizlere etmek isterim!

Sinsi, ikiyüzlü insanların en fenasıdır. Neden mi? İyiyi bilirsin, kötüyü bilirsin ve ona göre davranırsın. Ama sinsiyi, ikiyüzlüyü bilemezsin. Dost değildir ama dost gibidir. İyi değildir ama iyi gibidir. Hem nalına hem mıhına vurmaktan bireysel kimliğe bürünememiştir. Yanında değildir ama yanında gibidir. Sınırlarınızı koruyun, sabotaj eylemleri düzenlerler. Kötüler, ikiyüzlüler,  sinsiler neden hep kazanır? Bu konuya nasıl geldik derseniz; Mailime düşen yüzlerce mesajdan ikisini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hayatın kanunu budur Aslı Hanım diyordu ve ekliyordu. Özel sektörde birçok mevki de çalıştım. Özel sektörde başkasının ayağını kaydırmadan ve üstüne basmadan yükselmenin imkânı yok. Bu sebeple iyi niyetli insanlar ezilir ve genelde kolay kolay yükselemezler. Nerede art niyetli, sinsi, ikiyüzlü, içten pazarlıklı ve kötülük düşünen insan varsa onlar makam mevki sahibi oluyor. Altımda çalışan personellerin hakkı yeniyor diye istifa ettim. İnandığım din yönetici olduğum anda altımdakileri korumayı emir ediyor, onların hakkını gözetmemi emir ediyor. Bu zamanki şartlarda bunu yapma imkânı kalmadığı için kurumsal şirketlere girip çalışmıyorum. Kendi işimi yaparım daha az kazanırım ama kimsenin kul hakkına girmem diye düşünüyorum. Eğer bu hayatta sizde böyle düşünüyorsanız üzülmeyin hayatta yapılan her işin bir cezası ve bir mükâfatı olacak diyordu. Ne anlamlı bir mail değil mi? Ne kadar saf ne kadar temiz ve iyi niyetli? Bu insanı bulmuşum bırakır mıyım? Eminim okuyordur şuan.  

Diğer mail ise; Kuralına göre oynarsa iyide kazanır diyordu. Kural kötülük yapmaksa yapacaksın, yoksa kaybedersin. Kural itlik yapmaksa yapacaksın, yoksa kaybedersin. Kural birini yalamaksa yalayacaksın, yoksa kaybedersin. Kural safa yatmaksa yatacaksın, yoksa kaybedersin. Kural kötü olmaksa olacaksın, yoksa her zaman kaybedersin. Kurala göre davranmak kötü olmak demek değil, sinsi, ikiyüzlü olmak değil. Eşit şartlarda yarışmaktır Aslı Hanım diyordu.
İki insan bakış açısının farklılıklarını sizlerde görebiliyor musunuz? Peki, siz hangi taraftasınız?   

Kişisel fikrim dünyada en tehlikeli insan tipi içten pazarlıklı, ikiyüzlü olanlardır. Yüzünüze gülen, size iyi görünen, iyi davranan, canım cicim diyen  insanlardan kuşkulanmak, şüphe etmek bir hayli geç gelir aklınıza. Kendi dünyalarında bitiklerdir.  Arkanızdan karalamadığı kimse kalmamıştır sizi... İşte o geç kalma, içten pazarlıklılar için kullanılması gereken bulunmaz bir süredir. Hem yüzünüze güler, hem arkanızdan yapmadığını, demediğini bırakmaz böyleleri. Bütün bu özellikleri bilindiği halde, olmadık değerler, olmadık kazançlar, olmadık makam ve mevkilerin ikram edildiği, teklif edildiği insanlardır bu insanlar. İşi ehline teslim etme konusunda kimselere söz bırakmayanların, neden içten pazarlıklı insanları tercih ettiği de güya anlaşılamamıştır! İnsanlar görünen sahte gücü sever. Görünenin arkasının ne kadar boş olduğu ile ilgilenmezler. Duruşunu doğru tutabilen çok az bir kesim vardır. Doğruyu samimice görebilen az bir kesim vardır.  

Sinsi, fettan, şeytan hep hesaplar yapar, kandırmada bir numaradır ve işine nasıl gelecekse öyle hareket eder. Tehlikelidir efenim bu insan. İyi niyetli görünür ama çıkar peşindedir. Size yardım eder görünür ama işin ucu ona dokunuyordur. Elinizden tutar ama öyle kolay bırakmaz. Zor gününüzde yanınızdadır fakat aklından kim bilir neler geçmektedir. Bu tip insanlar çevre yapma derdinde olur. Seni kullanıp farklı meslekten insanlarla dostluk kurma meraklısı olabilirler. Bir insan hakkında önce eleştiri yapıp nefretini belli ederken, bir bakmışsın kısacık zaman içinde onlara ziyarete gitmiştir. Tehlikeli insanlar kısaca. Allah şerlerinden korusun.

Kökenleri Kâbil ile Hâbil’e dayanır. Kardeşin kardeşi sinsilik ve kıskançlıkla nasıl katlettiğini bilmeyeniniz yoktur herhalde. Fitne fesat, kibir, gizli işler çevirme ve aldatma konularında eksiğiniz varsa, sinsi bir insan tanıyorum, tanıştırabilirim. Dili dost, kalbi düşman, merhametsiz, namus yoksunu, soytarı... Bu hayatta iyi olmak en doğru ve en acı seçimdir. Dünya iyilere çok başka davranır. Bunun nedeni de, sen belki başka düşünüyorsundur, belki katılmazsın ama ben söylemek istiyorum yine de. Bunun nedeni de Allah’ın düzenidir. Eğer içinizde azıcık Allah inancı varsa bu söylediklerime yürekten katılacaksınız. Allah kimseye iki cehennem ve iki cennet yaratmamıştır. İyilerin hayatı bu dünyada cehennem gibidir. Maksat öbür dünyaları cehennem olmasın diye…
Rabbim bizleri merhamet sahibi iyilerden eylesin.
Kötülerin ve kötü düşünenlerin Allah hepsini ıslah eylesin.