Bu yol, 1950’li yılların ortalarında projelendirilmişti. Akdeniz’in incisi, Antalya’yı, Ankara, Kayseri dâhil, bütün Orta Anadolu’yu-Kapadokya bölgesine bağlayacak en kestirme, coğrafik ve topografik ve iklim şartları en uygun güzergah idi. T.C. Karayolları Teşkilatı’nın, diğer Cumhuriyet Kurum’ları arasında müstesnâ bir yeri vardı. Siyâsî te’sir ve baskılardan uzak, işin gerektirdiği ölçüleri dikkate alır, karayolları projelendirilirken, en kısa mesâfe, güzergah’ta aşılması zor dağlar ve derin vâdilerin bulunmaması gibi kıstas’lar dikkate alınarak projelendirildi.
Konya-Beyşehir, Antalya yolundan bahsediyorum. Bu yol’un güzergahı, Konya-Beyşehir, Gembos Ovası Alikesiğine kadar, tarihî Venedik-Pekin İpek Yolunun geçtiği güzergah idi. Tarihî İpek Yolu, Gembos Alikesiği’nden i’tibâren, Ortagölcük, Başgölcük ve Kırkkavak’tan Antalya’ya ulaşırken, yeni güzergah, Gembos, Eynif Ova’larını geçerek Demirkapı geçidinden aşıp Taşağıl’dan Antalya’ya ulaşıyordu.
Bu güzergah, Orta Anadolu’yu-Kapadokya’yı Antalya’ya bağlayan en kısa mesâfe olduğu gibi, ılıman havasıyla, yaz-kış, sene’nin on iki ayında da seyr-ü sefere müsâid’dir. O yıllar’da, Ankara-İzmir arasındaki Nato yolu henüz açılmadığı için, Ankara dâhil, bütün Orta Anadolu şehirlerini İzmir’e bağlayan, Ankara-Konya, Konya-Isparta, Denizli-Aydın ve İzmir yol güzergah’ının bir bölümü de Konya-Beyşehir arasıydı.
Proje o yıllarda niçin gerçekleştirilemedi? 1950’li yılların ortalarında, bilhassa, 1957’den sonraki ekonomik ve siyâsî istikrarsızlık, 27 Mayıs 1960 İhtilâli, ihtilâl sonraki koalisyon dönemi, siyâsî ve iktisâdî istikrarsızlıklar araya girdi.
Ekim 1965 yılında Süleyman Demirel Başkanlığındaki Adalet Partisi tek başına ve kâhir bir ekseriyet’le iktidara gelmişti. 1965-1971 arası Türkiye’de, enflasyon ortalama %5 iken kalkınma hızı %7 olmasına ve bütün yurtta yatırımlar hızla tamamlanırken bu yol yapılmadı-yapılamadı, bilhassa yaptırılmadı. Bu yolun, tamamlanması durumunda, zâten kenarda-köşede kalan Isparta, hiçbir vasıta’nın uğramadığı bir il haline gelecekti.
Süleyman Demirel, Başbakan, Cumhurbaşkanı olarak, Cumhurbaşkanlığından ayrıldıktan sonra da, Karayolları Umum Müdürlüğü ile Devlet Su İşlerinde nüfuzu devam ettiği için, bu yolu ve Derebucak Barajını hep engelledi. Zaman oldu, bu yatırımlar tümüyle plân ve programlardan çıkarıldı, zaman oldu, program’da olmasına rağmen, yetersiz ödenek tahsis edilerek, meselâ milyonlarca TL. yerine 1 TL. yanlış okumadınız, sâdece bir Türk Lirası ödenek ayrılarak bu yatırımların uzun bir müddet akîm kalması istendi.
ÖZAL’LI YILLARDA:
Anavatan Partisi’nin, dolayısıyla Özal’ın iktidarda olduğu yıllar’da gerek Karayollarında ve gerekse Devlet Su İşlerinde büyük hamleler yapıldı. İstanbul-Ankara, Ankara-Pozantı, Adana-Gaziantep-Urfa, Trakya Oto Yolları inşâ edildi. Asr’ın rü’yası Bolu Dağı aşıldı. (Filhakîka Bolu Dağı Tünelleri, Ak Parti İktidarı döneminde açıldı.)
Gavur Dağları, 365 metre yüksekliğindeki viyadüklerle geçildi. Dağlar tünellerle, vâdiler viyadüklerle aşıldı, geçildi. Her nedense, Konya-Beyşehir, Gembos-Antalya yolu bir türlü tamamlanamadı.
Anavatan Partisi’nin iktidarda olduğu, Özal’lı yıllarda, Seydişehirli ve Bozkırlı dişli, Konya milletvekilleri, Ankara’da, Bayındırlık Bakanlığı ve Karayolları Umum Müdürlüğü’nde yürüttükleri kulis faaliyetleriyle bu yolu durdurdular, alternatif bir başka güzergah’tan, Konya-Seydişehir, Akseki üzerinden Antalya’ya ulaşan bir güzergahı devreye sokturdular.
Bu güzergah, Gembos Yoluna nazaran hem çok daha uzun mesâfeli hem de kış şartlarında seyr-ü sefere uygun değildir. Yol, Seydişehir’den i’tibâren, Batı Toros’ların en yüksek ve kış şartları bakımından en çetin dağları aşılarak yapılmıştır. Yol, Ekim ayından i’tibâren, Nisan ayına kadar, zaman zaman, tipi, şiddetli kar, buzlanma, gizli buzlanma (karabuz) sebebiyle, trafiğe kapatılmaktadır. Buzlanma ve gizli buz (karabuz) sebebiyle sık sık, ölümlü kazalar vukua gelmektedir. “Firar Yolu”, ne demek bilir misiniz? Firar Yolu, kaçma-kurtulma yolu, demektir. Konya-Seydişehir, Akseki-Antalya yol güzergahında, sonbahar ve ilkbahar aylarında bile, gizli buzlanma (karabuz) meydana geldiği için, ağır vasıta’ların önlerinde seyreden diğer vasıtalara çarpmaması için kaçış yoları, cep yollardır. Türkiye’nin başka herhangi bir bölgesinde böylesine firar yolları, kaçış ceplerinin olduğunu tahmin etmiyorum.
AK PARTİ’NİN İKTİDAR’DA OLDUĞU YILLAR:
Teslîm etmeliyiz ki, AK Parti’nin iktidar’da olduğu yıllar’da, bütün memleket çapında, alt yapı hizmetlerinde, karayolları, demiryolları, baraj ve sulama te’sisleri bakımından, Cumhuriyet döneminin hiçbir devresiyle mukâyese edilemeyecek kadar hamleler gerçekleştirildi. Bolu Dağı Tünelleri, Samsun’dan Hopa’ya Karadeniz Sahil Yolu gibi daha önce başlanılıp bir türlü tamamlanamayan yollar, tüneller tamamlandı. Duble (bölünmüş) yollara ağırlık verildi. Yurt çapında, 20 bin km. bölünmüş (duble) yol inşa edildi. Dağlar tünellerle, vâdiler viyadüklerle geçildi. Kırk yıl kadar önce sembolik faizlerle, kredisi Japon İmparatorluğu tarafından te’min edildiği halde, bir türlü tamamlanamayan, Sakarya-Bozüyük arasındaki yol, zor coğrafik ve topografik şartlara rağmen, çok kısa bir müddet zarfında dağlar tünellerle, Sakarya Irmağı ve diğer vâdiler viyadüklerle geçildi. Otoyol kalitesinde duble (bölünmüş yol) olarak tamamlandı ve trafiğe açıldı. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da kuş uçmaz, kervan geçmez dağlara, ova’lara duble (bölünmüş) yollar inşa edildi. Köyler ve kasabalar bile, bölünmüş yollarla il ve ilçe’lerine bağlandı. İstanbul-Ankara, Eskişehir-Konya, Konya-Ankara Yüksek Hızlı Tren hatları tamamlandı ve ulaşıma açıldı. Diğer hızlı tren hatlarının inşası da sür’atle devam etmektedir.
Bütün bunlar olurken, 60 yıl önce tasarlanan ve başlanılan, Konya-Beyşehir, Gembos-Antalya Yolu, hâlâ, tamamlanamamıştır.
Seydişehir’in kurucusu, Seyyid Harun Hazret’lerinin ismini taşıyan, Seydişehir’li, Konya milletvekillerinden birisi tarafından bu yol’un geciktirildiği, engellendiği bilinmektedir. Seydişehir’li’ler, Bozkırlı’lar Konya-Beyşehir, Gembos-Antalya Yolunu niçin engellediler? Eğer bu yol trafiğe açılırsa, hem mesâfe olarak uzun, hem kış şartlarına seyr-ü sefere uygun değil, olan bu güzergah artık kullanılmayacaktır. Filhakîka, trilyon’lara mal olan bu güzergah’ın ne memleket ekonomisine, ne de Seydişehir ekonomisine bir katkısı vardır. Çünkü, güzergah’ta, Seydişehir, Akseki’ye bağlı, Yarpuz’dan başka herhangi bir yerleşim yeri bulunmamaktadır. Yarpuz da, içinde insanların bulunmadığı, hayalet bir yerleşim yeridir. Çünkü buradaki bina’ların, köşk’lerin sahip’leri İstanbul’da iş tutan kimselerdir. Senede bir hafta-on gün ancak burada kalırlar. Güzergah, daha ziyâde ağır vasıtalar tarafından kullanıldığı için, Seydişehir’e uğramazlar, transit geçerler, en fazla, bir akaryakıt istasyonunda durur, yakıtını alır, geçer-gider.
Son on yıldır, Beyşehir’e her gittiğimde, Mülkî İdârî Âmirlerine, Mahallî Yöneticilere ve Karayolları Şube Müdürlüğüne bu yolun âkibetini sorduğumda, “Konya-Beyşehir, arasının bu yılın sonunda, Beyşehir-Antalya arasının da gelecek yılın sonunda bitirileceği ve ulaşıma açılacağı” ifade edilirdi.
Heyhât! Nîce yıllar geçti. Ne Konya-Beyşehir arası ve ne de, Beyşehir-Antalya arası ulaşıma açılabildi! Hep hayal ederdim. Konya’lı bir Başbakan’ımız olsa da, bu yolu bitirtiverse! Filhakîka, Merhûm Prof.Dr. Necmeddin Erbakan, Konya Milletvekilliydi ve bir müddet Başbakanlık da yapmıştı. Fakat, Erbakan Konya’nın öz evladından değildi ve kendisine rahat bir Başbakanlık yaptırmamışlardı. Ve nihâyet, Konya’nın öz evladından, Taşkent’li, Aziz Kardeşim, Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu Hoca (Kendisine “Hoca veya Hocam” denilmesinden ziyadesiyle memnun kaldığı için, “Hoca”, dedim.) 2014’ün ortalarında, Başbakan oldu. Üstelik, Konya-Karamanlı, Lütfi Elvan Bey de, Denizcilik, Haberleşme ve Ulaştırma Bakanlığı’na getirildi.
Ümitlenmiştim! Eh, artık, Konya-Beyşehir, Gembos-Antalya Yolu tamamlanır. Şimdilik bütün umutlarım boşa çıktı. Maalesef yol tamamlanmadığı gibi, yol inşâ faaliyet’leri kaplumbağa hızıyla bile ilerlememektedir. 2015 yılı içinde Beyşehir’i ziyâret eden Karayolları Genel Müdürü, Konya-Beyşehir arasının, 2015 yılı sonunda, Beyşehir-Gembos-Antalya arasının 2016’da bitirileceğinin sözünü vermişti.
Heyhât! Yine bitirilemedi, yine sözler yerine getirilemedi, yine vaad’ler boşa çıktı. Alakalıların belki söyleyecekleri vardır?!...