Genç nesil bilmez; 1989’da Konyaspor bugünkü adıyla Süper Lige çıkmış, sezon öncesi Ankara’da Gençlerbirliği ile hazırlık maçı oynuyordu.

Bir pozisyonda hakem Konyasporlu Mustafa’ya kırmızı kart gösterdi. Takım arkadaşının kart görmesine itiraz eden Osman’a da kırmızı kartını göstermekte hiç tereddüt etmedi. Oysa pozisyonun kırmızı kartı gerektiren bir yanı da yoktu.

Zaten hazırlık maçıydı. 

İşin vahim yanı, iki Konyasporlu futbolcu Profesyonel Disiplin Kurulu’na (PFDK) sevk edildi 6’şar maç ceza verildi.

Hazırlık maçının bedeli ağır olmuştu.

Kulakları çınlasın; konuyu en iyi Yavuz Donat Üstadımız ele işlemiş, “Vurun abalıya” başlıklı bir yazı kaleme almıştı.

“Nasılsa Konyalının sesi çıkmaz”

Sonra cezalar galiba 3’er maça indirilmişti.

Bunu neden mi anlattım?

Üç sezondur mükemmel bir takım ve tribün disiplini oluşturdu.

Mütevazi kadrosuyla önce Süper Ligi üçüncü bitirip Avrupa Ligine katıldı.

Aynı sezon Türkiye Kupasında Beşiktaş’ı eleyip yarıfinali Fenerbahçe’ye kaybetti.

Ertesi sezon aynı prensiplerle “Trilyonları Avrupa’ya saçmadan” önce Türkiye Kupası Şampiyonu oldu, ardında da Süper Kupayı Beşiktaş’ın elinden aldı.

Konya Stadı yapıldığında, milli maçlar için alternatif gösterilmiş, “İstanbul tribünleri millilere sırtını döndüğünde ay yıldızlılar soluğu Konya’da almıştı.

Kabul edelim ki, “Bitti” denilen Avrupa Kupası hayali Konya stadında Konyalı futbolseverlerin olağanüstü destekleriyle can bulmuştu.

Bu kadar da değil;

Türkiye’nin ilk Pierre De Coubertin Ödüllü Fair Play Şampiyonu Konyalı arkadaşımız İsmet Karababa’dır.

Karababa’nın talebesi Konyaspor PAF takımı Paris’te Fair Play Ödülü için kürsüye çıkan ilk Türk takımıdır.

Konyaspor tribünleri TFF’den Mavi Bayrak Ödülü almıştır.

Türkiye’ni en çok fair play ödülü kazanan şehri Konya’dır.

Dünyanın ilk Fair Play Müzesi -mütevazi olmayayım- bendenizin fikriyle Karatay Belediyesi tarafından Konya’da açılmıştır.

Daha geçen sezon Konyaspor taraftarına methiye yazanlara ne oldu da bu sezon sözleri “tuz ruhuna” döndü?

Süper Kupa finalinde Konyaspor’a gereğinden çok fazla ceza verildiğini biliyoruz; muadil hadiselere verilen cezalar ortadayken kimse bunu reddetmesin!

Sanki bir mekanizma Konya’ya, Konyaspor’a ceza üretmek için sürekli devrede!

Düşünün; Konyaspor taraftarı cezalı ve Galatasaray maçını seyretmek için herkes ekranlara kilitlenmiş.

Stadyum çevresinde, hem de gişe önünde birileri “Galatasaraylı bir öğrencinin elindeki poşette Galatasaray forması olduğunu” fark edip baskı yapıyor; güya tartaklayıp elinden aldığı formayı yakıyor!

Dikkat buyurun; Stadyum’da, Konyaspor taraftarının girmesi yasak olan gişe önünde ve saat 16.30’da!

Yani bir gün öncesinden güvenlik önlemlerinin başladığı yerde!

Yapmayın Allah aşkına.

Aklımızla dalga geçmeyin!

Her nasılsa birileri de Galatasaray taraftarına yapılan o hareketin videosunu çekiyor ve görüntü yaygın TV kanallarının eline ulaşıyor.

Bakıyorsunuz; Konya’da kızılca kıyamet kopmuş figanında haberler!

Üstadımız Yavuz Donat’ın 28 sene önce dediği gibi; Vurun abalıya!

“Nasılsa Konyalının sesi çıkmaz!”

Şimdi birazcık Konyaspor-Galatasaray maçına dönelim;

İlk yarıda Galatasaray’ın ilk pozisyonu galiba 25.dakikadaydı.

O kadar silik bir oyunu vardı Sarı-Kırmızılıların.

Üstelik sahaya onbir yabancıyla çıkmış olması da Türk futbolu adına elem vericiydi. Bu garabet 35. dakikada Selçuk oyuna alınarak gölgelenmeye çalışıldı.

İkinci yarıda Konyaspor beraberliğin ışığını görmesiyle biraz oyun disiplininden koptu.

Galatasaray’ın bir uzun pasında Gomis ofsayt pozisyonunda topu alıp ceza alanına girdi. 

Pozisyon ofsayt; yani sonrasında buna bağlı bütün pozisyonların hükmü yok!

Ama o atak gol oldu.

TV’leri izliyorsunuz; yorumcu “Bu pozisyon ofsayt” deyip bitirmiyor sözü de; Gomis gol vuruşu yaparken Konyaspor’lu bir futbolcunun başka bir futbolcuya temasının, penaltı olup olmayacağını” tartışıyor.

Ve biri de;

-Hocam neyi tartışıyoruz, pozisyon ofsayt. Çalacaksın düdüğü, topu Konyaspor’a vereceksin, ne golü, ne penaltısı; demiyor!

Hakem verdiği yanlış kararın farkında ama. Skorun pekişmesi ilk goldeki hatasını perdelemesi açısından önemli! “Temas gibi bir pozisyonda” çalıyor penaltı düdüğünü.

Bakıyorsunuz kimse de;

-Hocam bu pozisyon penaltıysa ceza alanında her pozisyon penaltı olur; demiyor!

Sonra ne oluyor;

Konyaspor taraftarının Galatasaray taraftarını darp ettiği haberi devreye giriyor.

Ne ofsayt gol, ne çakma penaltı konuşulmuyor.

Hastaneye gidip rapor bile almamış, Belki 50 metre ötesindeki polise gidip “dövüldüm” bile dememiş bir delikanlı üzerinden bedava kampanya; Vurun Konyalıya!

Yok arkadaş!

Türk futbolu hiçbir şeyden çekmedi bu eyyam efendilerinden çektiğini!

Video Hakeme filan da ümit bağlamayın.