Son yıllarda temaşa zevki vermeyen futbolu ve aldığı olumsuz sonuçlarla hem Dünya hem de Avrupa Kupalarından uzak düşen A Milli Futbol Takımımız Vıncenzo Montella’nın Teknik direktörlüğe getirilmesinden sonra hızlı bir yükseliş sürecine girdi. Hırvatistan’ı deplâsmanda 1-0 yenip gruptan çıkabilme umutlarını yeşerten millilerimiz, Letonya ile Konya Büyükşehir Belediyesi Stadyumunda oynadıkları zorlu karşılaşmada mücadelesinin karşılığını 4-0’lık skorla alıp 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası vizesini mühürledi.

2015 yılından bu yana Konya’da oynadığı altı resmi karşılaşmada Hollanda, İzlanda ve Fransa gibi güçlü rakiplerini yenerek üç galibiyet alan, Letonya ve Ukrayna ile de berabere kalıp Uluslar Liginde İsveç’e yenilen ay yıldızlılar için Konya; Avrupa Şampiyonası finallerinin adeta vize istasyonu oldu. 2016 elemeleri sırasında İstanbul tribünlerinde yaşanan sıkıntılardan sonra Konya’yı adeta mesken edinen Milli Takım aldığı iki galibiyet ve bir beraberlikle 2016’da Fransa’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası finallerine katılmayı başarmıştı.

Konya’daki resmi maçlarda sadece Uluslar Liginde İsveç’e 1-0 yenilen Millilerimiz, 2022’nin Mart ayında da hazırlık maçında İtalya’ya karşı 3-2 kaybetmişlerdi.

Avrupa Şampiyonu Fransa ile 2019’da Konya’da karşılaşan Millilerimiz bu karşılaşmayı 2-0 gibi güzel bir skorla kazanıp İtalya’da yapılacak 2020 finallerinin yolunu açmıştı.

Teknik Direktör Stefan Kuntz dönemi A Milli Takım için sıkıntılarla geçtikten sonra yapılan değişikliğin olumlu yansımaları deplâsmanda oynanan ve 1-0 kazanılan Hırvatistan maçında görüldü. Geçen haftaki o maçta yeni Teknik direktör Montella oyunculara adeta ruh aşılamış gibiydi.

Program gereği Adana’da oynanması gereken Letonya maçının; 2015 periyodunda yaşanan Konya gerçeğini bilen oyuncuların talebi üzerine Konya’ya alınması son derece yerinde bir karar oldu. Satışa çıkarıldığı gün bütün biletler tükendi; insanlar maçın gece yarısında oynanacak olmasına aldırış etmeden stada akın etti.

Mehter marşları eşliğinde başlayan tezahüratlar, ısınma hareketleri için sahaya çıkan kalecileri daha maç başlamadan adeta büyüledi. Seremoni sırasında bir tribünün tamamına açılan ay yıldızlı bayrağımız ve kale arkasında hazırlanan kareografinin ortaya çıkardığı ihtişamlı sahne milli duyguları zirveye taşıdı.

Konyaspor’da oynarken A milli formayı çoktan hak etmesine karşılık, önceki dönemlerde bu hakkı verilmeyen Abdülkerim Galatasaray’a transfer olduktan sonra ilk defa Hırvatistan maçında sahaya çıkmış ve çizgiden çıkardığı topla maçı kurtaran oyuncu olmuştu. Konyalı futbolseverlerin, Konya sokaklarında büyüyüp gelişen yıldız oyuncuya ayrı bir ilgi ve sevgisi vardı. Bunu da tezahüratlarıyla gösterdiler.

Letonya milli takımı fizik kapasitesi yüksek, soğukkanlı futbolculardan oluşuyordu ve Konyalı taraftarlar rakibin bu özel yanını 2015 yılındaki maçtan biliyordu. Doksan dakika boyunca yerlerine oturmayıp susmadan takıma destek verirken Letonya ataklarında çıkardıkları uğultularla maça katkı verdiler. Gerek Meksiko dalgalanması, gerekse Afrika çığlıklarıyla tribünde coşku oluştururken taraftarın on ikinci adam olduğunun en güzel örneğini sergilediler.

Abdülkerim ve Samet ikilisi savunmadaki görevlerini kusursuz yerine getirirken, Konyaspor’da oynadığı dönemlerde hücuma da katılarak attığı gollerle bilinen Abdülkerim Letonya önünde de yürekleri ısıtan ilk şuta imzasını koydu. Bir başka pozisyonda kafa vuruşunda topun direkten dönmesi talihsizlik anıydı.

Yunus’un iptal edilen golünde Video hakemlerinin dakikalar süren inceleme yapması dikkat çekiciydi. Fizik kapasitesi yüksek olan Letonyalı oyuncular maçın başından itibaren tatlı sert müdahaleler yaparken maçın Arnavut hakemi Enea Jorgji ilk yarı boyunca bu faullere gözlerini kapadı. İkinci yarıda Yunus’un skoru 1-0 yapan golüne engel olamayan Letonyalı oyuncular, hakemin bu sessizliğinden cesaret alarak kazandıkları bir kornerden sonra ceza alanımızda gerginlik oluşturup tansiyonun yükselmesine sebep oldular.

İkinci yarıya başlarken, sakatlık emaresi gösteren Ferdi Kadıoğlu’nun yerine Zeki Çelik’i oyuna dâhil eden Montella ilerleyen dakikalarda fiziksel yorgunluğa zihinsel yoğunluklar da eklenince doğru çözümler üretti. Galibiyet golünden sonra Letonya’nın kurduğu baskı karşısında oyuncuların savunma psikolojisine kapıldıklarını zamanında fark edip 75.dakikada Yunus Akgün’ün yerine Yusuf Sarı ve Barış Alper Yılmaz’ın yerine Cenk Tosun’u sahaya alıp oyunu hücum hattına taşımayı başardı. Rakibin baskılarından doğru müdahalelerle kurtulup akıllı paslarla hücum bölgesine kolaylıkla geçiş yapan ay yıldızlılar 83.dakikada Samet’in şık pasını Cenk akıl dolu kafa vuruşuyla ağlara gönderince rahatladı. Ve bu gol Letonya için sonun başlangıcı oldu. Yusuf Sarı 87.dakikada orta sahadan rakip kaleye doğru topla hareket ederken Kerem ondan daha gerideydi ve hızlı bir deparla ceza alanına girip aldığı pası gole çevirerek, Hırvatistan maçından beri süren şahsi şanssızlıklar silsilesini sonlandırdı.

Montella 86.dakikada kaptan Hakan’ı kenara çağırıp Kaan Ayhan’ı oyuna sürdüğünde bu değişiklik bir seremoni vasfı gibi algılansa da dördüncü hakem artı on dakika uzatma süresi gösterince diri oyuncu gerekliliği daha iyi anlaşıldı. Tribünler 3-0’ın neşesinde ve Letonya adeta abandone olmuş durumdayken 92.dakikada bu defa Zeki Çelik enfes bir pas atıp Cenk’i topla buluşturdu. Yedek kulübesinde beklediği dakikalarda boş oturmayıp rakibi iyi tahlil ettiği anlaşılan kıdemli oyuncu bekletmeden yaptığı isabetli vuruşla tribünlerdeki coşkuya zirve yaptıran dördüncü golü attı.

Montella’nın gerek ilk on birde yer verdiği gerekse oyuna sonradan dâhil ettiği oyuncuların tamamı görev bilinciyle mücadele etti, formanın hakkı verdi. Milli takım alt kategorilerinin hiç birinde yer almayan ve A Milli takıma yeni dâhil olan İsmail ise soyadı gibi yüksek kalibrede bir oyuncu olduğunu, mücadelenin tamamında ortaya koyduğu performansla gösterdi.

Maç sonunda sahada ve Konya tribünlerinde yaşanan coşku da görülmeye değerdi. Hakan Çalhanoğlu’nun elinden tutup Montella’yı üçlü çektirmek üzere tribünlere götürmesi, oyuncu-teknik direktör uyumluluğunun en bariz göstergesiydi. Keza Abdülkerim’in aşina olduğu Konya tribünleriyle paylaştığı coşku ve maç sonu sosyal medya platformunda yayınladığı “Teşekkürler Konya’m” şeklindeki mesaj; binlerce yıldır tarihi destanlar yazan Konya’da sekiz yılda yazılan üçüncü futbol destanının özetiydi.

Malum, Konya üç merkez ilçeden müteşekkil ve geniş bir coğrafyaya sahiptir. Büyükşehir Belediyesi de maç günü toplu ulaşım tedbirleri aldı. Maç öncesi ve sonrasında Otogar tramvay durağı ile stadyum arasında otobüslerle aktarma seferleri yapıldı. Yazır bölgesinden hareket eden bir çok otobüs 00.35’e dek Alaaddin güzergâhına yolcu taşırken Kampüs tramvay hattında saat maç sonunda Otogar-Alaaddin ek seferleri yapıldı. Bu duyarlılığı nedeniyle Konya Büyükşehir Belediyesini de kutlamak gerekiyor.