Doç. Dr. Bayram Durbilmez, 16,5 X 23,5 santim ölçülerinde, 255 sayfalık Türk Dünyası Kültürü isimli eserini; ‘Türk Dünyası Kavramı’nı ilk kullanan, ömrünü Türk Dünyası’na vakfeden ve ‘Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nı kurarak, Türk Dünyası Kültürü araştırmalarına sağlam köprüler kuran Prof. Dr. Turan Yazgan Hocamızın aziz ruhuna saygıyla ithaf ediyor. Öyle görünüyor ki, Doç. Durbilmez, Turan diyarlarının ‘Turan Ata’sına lâyık bir eser sunabilmek için emek sarfetmiş, titizlikle çalışmış, engin ve geniş bilgiler elde etmiş. 
Devam edeceği anlaşılan serinin ilk kitabı; *Destanlar, *Mitolojik Renkler ve Sayılar, *Sözlü Târih ve Âşık Edebiyatı, *Bilmece Kültürü, *Atasözü Kültürü, *Evlenme Kültürü, *Halk Bilimi Çalışmaları başlıklarını taşıyan yedi bölümden oluşuyor. 
‘Destanlar’ başlığı altında; Kırgız Türklerinin Manas Destanı ve Hakas Türklerinin  Huban Arığ Destanı merkeze alınarak destanlarda Türk kültürü unsurları, at ve atçılık, tuğ-bayrak, din ve inançlar, alkışlar (1), kargışlar(2), halk dansları, tören, eğlence ve düğünler, halk hekimliği, dokuz sayısı, simgeler,  ‘Halk felsefesini oluşturan irfan pınarı’ olarak vasıflandırılan Atasözleri, deyimler hakkında bilgiler veriliyor. 
Trakya ve Balkanlarda Türk varlığının oluşumu ile alakalı bilgilerle başlayan İkinci bölümde; renkler ve sayılarla alakalı ilgi çekici bilgiler bulunuyor. 
Üçüncü bölümde sözlü târih ve âşık edebiyatı, Kıbrıs’ta destanlar yazan Türk Mukavemet Teşkilatı ekseninde inceleniyor. Türk dünyasındaki gezi, Kazakistan başlığı altında bilmece kültürü ile devam ediyor. 
Bilmeceler, toplumun ortak kültür ürünleridir. Bu kültürle birlikte ‘bilmece geleneği’ oluşmuştur. Masallarda, hikâyelerde, türkülerde ve destanlarda bilmecelere rastlanır. Kahramanların aklı ve zekâsı, bilmecelerle ölçülür. Genç kızlar eşlerini seçerlerken bilmeceden faydalanırlar. Bilmeceler hem şiir hem de nazım şeklindedir. 
Yazar, atalarımızın gözlem ve tecrübelerini aktaran atasözleri incelemesine giriş için Yozgat yöresini tercih etmiş. Bu bölümde, paketi açılmamış, gümrüğü alınmamış, düşündüren ve tebessüm ettiren bilmeceler var: *Çok söyleyen çekilmez, yalçın kaya yıkılmaz. *Damlaya damlaya göl olur, damlacıktan sel olur. *Dil ile bağlanan, diş ile çözülmez. *Erinene eşik duvar. *İki kılıç bir kına sığmaz. Ve daha niceleri… Bu bilmecelerin benzerleri Kaşgarlı Mahmud’un ölümsüz eseri Divânü Lügati’t-Türk’de de vardır. Aynı bilmecelere Türk dünyasının değişik bölgelerinde rastlanmaktadır. Bilmeceler de türküler, mâniler gibi gezinip durmuşlardır. ‘Doğudan batıya mı, batıdan doğuya mı?’ Diye sormaya gerek yok. Türk dünyası bir bütündür. Ayrılmaz. Bardaktaki çay gibidir. Sormak kimsenin aklına gelmez: ‘Dem mi önce konmuştur, kaynar su mu?’ Bardaktaki su ile dem de ayrılmaz. Türk dünyası gibi… 
Evlenmek… İslamiyet’in emridir. Türkler Müslüman olmadan önce de evlilik müessesesine saygı gösterirlerdi. Bu özellikleri yanında tek tanrıya inanmaları, domuz beslememiş olmaları, vatan sevgisi, devlet büyüklerine itaat, dua, zinanın ayıplanması, sebepsiz yere adam öldürmenin yasaklanması, kadınlara değer verilmesi, misafirperverlik ve sayıları 100’e yakın müşterek özellikler incelenirse, Türklerin târih sahnesine Müslüman olarak çıktıkları anlaşılır. Takma baş, çakma akıl, bu hakîkati anlayamaz.
Eserin yedinci ve son bölümünde eski Yugoslavya ülkeleri örnek alınarak Türkiye’de Türk dünyası halk bilimi çalışmaları hakkında bilgi veriliyor. Halk kültürünün ana unsurları olan folklor, halk şiiri, inanışlar, giyim-kuşam, beslenme, halk anlatıları, töre, oyun, eğlence, spor, tiyatro gibi konular, en ince tığ ile dantel örer gibi, el emeğinin-göz nurunun ürünü muhteşem bir eser meydana getirilmiş. 
Kitabın 242-255. Sayfaları, ‘dizin’ bölümünü oluşturuyor. Eserde bahsi geçen coğrafî bölgeler, Türk toplulukları, Türk kültürüne hizmet eden şahıslar, kültür unsurları, yazarlar, Türk Cumhuriyetleri, Türk boyları, ozanlarınız, âşıklarımız, Türkçenin şiveleri, şehirler, destan ve efsâne kahramanları, yayın organları, halk kültürü araştırmacıları ve ilim adamları, tekkeler, müzik âletleri ve Oğuz boyları hakkındaki bilgilere kısa yoldan ulaşmak isteyenlere büyük kolaylık sağlıyor. 
Türk Dünyası Kültürü ile alakalı diğer bilgileri de ihtiva edecek ciltler tamamlanınca, hazine değerinde bir ‘Külliyat’ meydana gelecektir. Böylece ‘sözlü edebiyat’ olarak başlayan kültür zenginliklerimiz; mûsıkîsi, destanları, efsâneleri, masalları, mânileri, tekerlemeleri, bilmeceleri ve halk kültürünün diğer unsurları, kayıt altına alınacak, unutulmaktan, kaybolmaktan kurtarılacaktır. 
ÖTÜKEN NEŞRİYAT A. Ş. İstiklal Caddesi, Ankara Han Nu: 63/3 Beyoğlu 34433 İstanbul Telefon: 0.212- 251 03 50 Belgegeçer: 0.212-251 00 12 e-Posta: [email protected]  www.otuken.com.tr  
(1)Alkış: Dua   (2)Kargış: Beddua 
 
NOT:
Halk kültürümüze ait sözlü ürünler kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Oysa ki onlar, gelecek nesillere intikal ettirilmesi gereken kültür hazinelerimizdir. Bu sahâda hizmet edenlere, kitap hazırlayanlara, hazırlanan kitapları yayınlayanlara şükran borcumuz vardır. 

Bu vesile ile Türk halk kültürüne unutulmaz hizmetleri geçen şâir, yazar, siyaset ve iş adamı Feyzi Halıcı’yı (Konya, 1924 - Konya, 10 Ekim 2017); Folklor araştırmacısı, 100’e yakın kitabın yazarı, çağımızın Evliya Çelebi’si İrfan Ünver Nasrattınoğlu’nu (Afyonkarahisar, 1924 – Ankara, 16 Ekim 2017) rahmetle anıyorum. Her ikisi de 1955 yılında hizmet üretmeye başlayan Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu başkanlığı yapmıştı. Mekânları cennet olsun. 
O. Ç.      

Doç. Dr. BAYRAM DURBİLMEZ: 
1968 yılında Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Taşpınar köyünde doğdu. İlk ve ortaokulu Sorgun’da, liseyi Yozgat’ta, yükseköğrenimini Kayseri Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde tamamladı. 1991’de araştırma görevlisi, 1999’da öğretim görevlisi, 2009’da yardımcı doçent, 2010’da doçent oldu. Hâlen Türk Halk Bilimi öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın desteğiyle Azerbaycan’ın başşehri Bakü’de bulunan Azerbaycan Nâzırlar Kabinenti Halk Tasarrufatını İdare Etme Enstitüsü’nde (1993-1994) ve Ahmet Yesevi Vakfı’nın desteğiyle Kazakistan’ın Türkistan, Kentav ve Çimkent şehirlerinde bulunan Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk- Kazak Üniversitesi’nde (1999- 2000) misâfir öğretim üyesi olarak çalıştı.

Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Tataristan / Rusya, Yakutistan / Rusya, Altay Cumhuriyeti / Rusya, Kırım / Ukrayna, Romanya, Almanya, Polonya, Rusya gibi pek çok ülkede de araştırmalar, incelemeler yaptı. Yurt içinde ve yurt dışında 50’den fazla ilmî makalesi yayımlandı. Yurt içinde ve değişik ülkelerde yapılan millî ve milletlerarası kongrelerde 100’e yakın bildiri sundu. Âşık Edebiyatı, Tekke / Derviş Edebiyatı, Türk Dünyası Halk Bilimi ve Türk Dili konularında 12 araştırma-inceleme kitabı, 14 ortak kitap / kitap bölümü yayımlandı.

Kitap hâlinde yayınlanmış eserlerinden bâzıları: 
*Gelenekli Türk Anlatıları, *Türk Dünyası Kültürü, *Âşık Edebiyatı ve Taşpınarlı Halk Şairleri, *Âşık Hasretî’nin Şiir Sanatı, *Âşık Hasretî’nin Atışma Sanatı Üzerine Bir İnceleme, *Karslı Âşık Murat Çobanoğlu / Hayatı, Sanatı ve Eserleri, *Âşık Türkmenoğlu / Hayatı ve Şiir Sanatı Üzerine Bir İnceleme, *Sorgunlu Sıdkı Baba Dîvânı: İnceleme - Metinler, *Kayserili Halk Şâirlerinin Şiirlerinde Kıbrıs, *Âşık Meydanî / Hayatı, Sanatı, Şiirlerinden Örnekler, *Vefatının 15. Yıldönümünde Yozgatlı Âşık Türkmenoğlu, *Ozan Gürbüz Değer, Hayatı, Sanatı, Şiirlerinden Örnekler, *Üniversiteler İçin Dil ve Anlatım: (H. Yeniçeri, U. Çakır, S. Koç ve K. Deniz ile) *Türk Dilinin ve Edebiyatının Yayılma Alanları / Bilgi Şöleni Bildirileri (N. Özkan ile) *Destanlarla Erzincan (B. S. Özsoy ve N. Aslan ile). 

Evli ve iki evlat babası olan Doç. Dr. Bayram Durbilmez’in, akademik çalışmalarından başka kültür ve sanat ağırlıklı çeşitli kitapları ve makaleleri de mevcuttur. Araştırma-inceleme çalışmalarından dolayı pekçok ödüle lâyık görülmüştür. 
     
KUŞBAKIŞI: 
KÜLTÜR VE DİN / Türk-İslam Örneği:

Din Sosyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yümni Sezen, 13,5 X 21 santim ölçülerinde, 205 sayfalık ‘Kültür ve Din –Türk-İslâm Örneği’ isimli eserinde; İnsan ve Din, Din ve Dinler başlıkları altında ön bilgiler verdikten sonra kitabına isim olarak koyduğu Kültür ve Din ile Kültür-Din İlişkisi konularını teferruatlı bir şekilde inceliyor. 
Doğruluğu genel kabul görmüş bir iddiaya göre ‘Kültür değerlerine sâhip çıkamayan milletler; erimek, yok olmak tehlikesiyle karşı karşıyadır. O halde kültür değerlerimize sâhip çıkmalıyız. 
Çıkmalıyız da… ‘kültür’ nedir? Kültürün ne olduğunu bilmeden nasıl sâhip çıkacağız? 
Söylendiğine göre hakkında en çok târif yapılan kavramlardan biri ‘kültür’dür. 20. yüzyılın ortalarında ABD’li iki antropolog Krober ile Kluckhan’ın yaptıkları bir incelemede, kültür ve kavramının tam 164 farklı târifi derlenmiştir.  Bu sebeple çok eski ve önemli bir geçmişe sâhip olmakla beraber ‘kültür’ kelimesi üzerinde uzun yıllar boyunca bir mutabakat ortamının oluşturulamadığını görüyoruz.
Prof. Sezen bu hakîkati; ‘İnsanlar arasında hiçbir şey yoktur ki müşterek olmasın. Yine insanlar arasında hiçbir şey yoktur ki farklı ifâde edilmesin’ sözleriyle açıklıyor. 
Yazar, Birinci bölümde Tabiatta ve toplumda rol ve statü açısından insan ve din, İkinci bölümde Din ve dinler bahsini inceledikten sonra ‘Kültür ve Din’ başlıklı üçüncü bölümde; Kültür Nedir? Sorusunu cevaplandırıyor ve *Kültürün çeşitlenmesi ve kültür kimliği, *Evrimci teori açısından kültüre bakış, *Kültür ve din ilişkisi başlıkları altında dikkate değer açıklamalarda bulunuyor. 
Sonraki bölümlerle ele alınan mevzu başlıkları şöyledir: *Türk Sünniliği, *Alevîlik-Bektâşîlik, *Alevîlik-Bektâşîlik ve Millî Kültür. 
Eser, gerek ele aldığı konular gerekse okuyucuya sunduğu bilgiler itibâriyle sâhasında ilk ve şimdilik tek olma özelliğine sâhiptir.  
İZ YAYINCILIK: Çatalçeşme Sokağı Nu: 27/2 Cağaloğlu 34110 Eminönü, İstanbul. Telefon: 0.212-520 72 10 Belgegeçer: 0.212-511 57 91 e-posta: [email protected]  //  www.iz.com.tr  

CUMHURİYETİN KAMBURLARI:

Târihçi Prof. Dr. Mehmet Çelik, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran irâdenin otoriter ve baskıcı yönünü ele alıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleştirilen icraatları değerlendiriyor. Devrim diye isimlendirilen fakat âdeta halkın üzerine tepeden ‘devrilen’ değişikliklerin ne gibi olumsuz sonuçlar doğurduğu, örnekleriyle gözler önüne seriliyor. 
Bu kısa fakat etkileri uzun yıllara yayılan dönemin çarpıklıkları yazarın keskin üslubuyla okuyucuya aktarılmış. ‘Osmanlı’dan Büyük Ortadoğu Projesi’ne batının Kürt kartı’, ‘Safevilerden günümüze İran’ın Alevilik kartı’, ‘İslâm sonrası Pers coğrafyasında siyâsî mezheplerle alakalı anlayışın tohumlarının yeşermesi’ başlıklarının yanı sıra batının azınlık kartı ‘gayrimüslimler’ şemsiyesi altında ‘Millet-i Sâdıka’, ‘Rumlar’, ‘Yahudiler’ ve ‘Süryaniler’ Osmanlı topraklarındaki varlıkları ve çözülüşe etkileriyle ele alınıyor. ‘Kürtler’, ‘Aleviler’ ve ‘gayrimüslimler’in siyasî sistemin yanlış ve baskıcı politikaları neticesinde devrimlerde çatlaklar oluşmasına sebep olduklarının da altı çizilmiş. Yazar kitabında; ‘İnsanlık medeniyetine fazilet iksiri aşılamış bir misyonun temsilcileri olarak Cumhuriyet târihine farklı bir nazarla bakmayı öğrenmeliyiz.’ Diyor. 
14 X 21 santim ölçülerinde, 320 sayfalık kitap, Ekim 2017’de yayımlandı. 
MOTTO YAYINLARI: Mimar Sinan Mahallesi, Tavukçu Bakkal Sokağı Nu: 4 Üsküdar, İstanbul. Telefon: 0.216-695 10 75 Belgegeçer: 0.216-695 10 77 e-posta: [email protected]  www.mottoyayinlari.com    

SİMİT SATICILIĞINDAN DAKTİLO TUŞUNA

Serdar Yakar Biyografisi:

Kahramanmaraş, taşra vilâyetleri içerisinde özellikleri olan, edibi, şâiri, kahramanı, müellifi ve mütefekkiri bol bir kültür şehridir. 
1965 yılında Kahramanmaraş’ın İstasyon Mahallesi’nde dünyaya gelen Serdar Yakar, doğduğu şehrin havasından-suyundan etkilenerek kendini kültüre adamış bir kalem erbabıdır. O’nun kültür hayatı, simit satıcılığından kazandığı para ile daktilo makinesi almasıyla başlar. Yazılar yazar, kitapla haşır-neşir olur. Tommiks, Teksas, Tarkan ve Kara Murat gibi kitapları satın alır, okuduktan sonra ücret karşılığında kiraya verir, bir kısmını da satıp elde ettiği kazanç ile yeni kitaplar alır, işini büyütür. Bu işlerle birlikte, evinin bahçesinde atölye kurarak ceviz oymacılığı yapar. 1983 yılında Üniversite tahsili için İstanbul’a geldiğinde, Marmara Üniversitesi İktisâdî ve İdârî İlimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde okurken de kültür çevrelerinin içindedir. Prof. Dr. Esat Coşan Hocaefendi’nin İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetlere katılır, O’nun kurduğu Vakıf’ta, vakfın yayın organlarında ve radyosunda çalışır. Yüksek Lisans için Kahramanmaraş’a gelir ve eğitimini tamamlar. 
Okul hayatını böylece bitirmiş olmakla birlikte, okumaya devam eder. Çok okuyanın akıbeti bellidir: Yazmak ve eser vermek. Mâişetini temin etmek için Kahramanmaraş Belediyesi’ne memur olarak girer, Özel Kalem Müdürü ve Yazı İşleri Müdürü olarak çalışır. Burada, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü yapar. 
İş ve tahsil hayatı süresince; Birlik Vakfı, Türkiye Yazarlar Birliği, Hakyol Vakfı, Millî Gençlik Vakfı, Merdan Ahlâk Kültür ve Çevre Derneği, Kahramanmaraş Kültür ve Sanat Evi gibi sivil toplum kuruluşlarında faal üye ve kurucu-yönetici olarak hizmet verir. 
Yazı hayatı 1978 yılında ortaokul öğrencisi iken başladı. 1984 yılında İstanbul’da ‘Huruç’ isimli dergiyi yayın dünyamıza kazandırdı. Dergi beğenilince Millî Gazete’de ‘Huruç Sayfası’ hazırladı. Vefa yayıncılık bünyesindeki İlim ve Sanat, Kadın ve Aile, Gülçocuk dergilerinde yazdı ve Yazı İşleri Müdürü olarak çalıştı. 
Resmî görevinden artakalan zamanını değerlendirmek maksadıyla gazete ve dergilerde yazmaya devam ederken kitaplar hazırladı, Haftalık Ukde Gazetesi’ni yayınladı, Ukde Yayınları’nı kurdu. 
Ukde Yayınevi, 1994’den 2017 yılına kadar 133 kitap yayımlamıştır. 
Bu Yayınevi ile Kahramanmaraş’taki diğer yayınevleri tarafından kültür hayatımıza kazandırılan Serdar Yakar imzalı 50’ye yakın kitaptan bâzılarının isimleri:
*Memleketime Dâir, *Kahramanmaraş’ta Ceritoğulları, *Maraş Millî Mücâdelesinde Bayrak Olayı ve Âşıklıoğlu Hüseyin, *Kahramanmaraş’ın Öyküsü, *Şiirin Başkenti Kahramanmaraş’ta Dolunay Esintisi ve Bahaettin Karakoç, *Kahramanmaraş’ta Eser Vererek Yaşayan Şâirler. 
Kitap çalışmalarına devam eden Serdar Yakar, Kahramanmaraş Kültür ve Sanat Evi tarafından iki ayda bir yayınlanan Alkış Dergisi’ni yayına hazırlamaktadır. Aynı zamanda derginin yazarıdır. 
Şaban Sözbilici tarafından hazırlanan ‘Simit Satıcılığından Daktilo Tuşuna / Serdar Yakar Biyografisi’ isimli 13,5 X 21 santim ölçülerinde 80 sayfalık eser, Ekim 2017’de yayınlandı.            
UKDE KİTAPLIĞI: Vefa Kitap Kırtasiye İsmetpaşa Mahallesi, Borsa Caddesi Nu: 17/C Buket Sitesi Altı. Telefon: 0.344-225 13 00 Kahramanmaraş 

KISA KISA / KISA KISA…

1- KÜÇÜK ORTA DOĞU SURİYE: Ümit Özdağ. Kripto Kitaplar.

2-BİR ZAMANLAR OSMANLI: Abdullah Özkan. Boyut Yayıncılık.

3-OSMANLI TARİHİ: Editör: Tufan Gündüz. Grafiker Yayınları.

4-MODERN EZBERLERİN SONU: Mustafa Akyol. Etkileşim Yayınları.

5-GOETHE VE İSLAM: Katherine Mommsen’den Çeviren: Senail Özkan. Ötüken Neşriyat.