Tarihin edebiyata damgasını vurmuş şairlerimizin şiirleri kişiliklerini yansıtıyor. Bu konu beni hep heyecanlandırmıştır. Derinlere girdikçe bu heyecanımın anlamsız olmadığını daha da iyi anlamaktayım. Bu köşemde büyük Üstatların minicik şiir kelamlarına yer vermek istedim. Şiirlere kendi nefesimle başka bir doku katarak yorumlamak çok tasvip ettiğim bir meziyetimdir. Kendi özel sayfamda her gece bir şaire yer vermekteyim bu vesileyle her gün çok başka bir yürekte içsel dünyada gezmekteyim. Bu inanılmaz keyifli bir duygu. 

Sizlerde şairlerin iç dünyalarında gezenlerden misiniz? Şiirler bir iki kelimeyle devasa duyguların anlatımıdır. Sanki şair okuyan kişinin hislerine tercüman olmuştur. Anlatmak hatta bazen de anlamak için onca çabaladıklarını o kısaca söyleyivermiştir tarzınca ve fütursuzca. Kimi zaman da başka bir açıdan bakıp görmeni sağlar. Kalbin gibi gözlerini de açar. Milliyetçilik duygularını da kabartır, aşkına çekinip söyleyemediğin her şeyi paldır küldür döktürüverir fikrinden sözcüklere kalem kâğıda. Aşk, acı, vatan, hüzün, mutluluk, boşluk, umutsuzluk sevinç gibi tüm duyguları içinde barındırmayı başarabilen muazzam bir sanat dalıdır şüphesiz. Mübalağa sanatı da derler. Abart arkadaşım abartabildiğin kadar ahenk ruh varsa tamam bitti o iş bakınsana kıymetli yazarların o eşsiz ruhsal duygularını kişiliklerinden yaşanmışlıklarından kaleme dökülenleri. 

Cemal safi demiş ki: Benim adım aşk diyerek başlar satırlara ve arkasına Kamil iken cahil ettim âlimi. Vahşi iken yahşi ettim zalimi. Yavuz iken zebun ettim Selimi. Her oyunu bozan gizli zor benim der.  Necip Fazıl demiş ki: "Bir cümbüştür kopsa da gece yakamozlarda, münzevi balıklarız ayrı kavanozlarda" Turgut uyar demiş ki: En iyi ben yenilirim; dosta, düşmana, aşka... Tomris Uyar demiş ki: Biri geliyor, hayatımıza bir makas atıyor; o yaşadığımız bölüm, bütünün dışına düşüyor. Cemal Süreya demiş ki: Kim istemez mutlu olmayı ama mutsuzluğa da var mısın? Edip Cansever demiş ki: Özlemim sanadır, varsın kar yağsın, daha yağsın seni arındırıncaya kadar. Didem Madak demiş ki: İnsan kaybolmayı ister mi? Ben işte istedim bayım. Uzaklara gittim Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım! Sabahattin Ali demiş ki: Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor da, kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlanış da insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde "bu böyle olmayabilirdi" düşüncesi, yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır. Tezer Özlü demiş ki: " Haykırmak istediğim çok şey var. Büyük kayıplar yıkacak değil bizi. Açıkça birbirimizle konuşamıyorsak ben ağlamak, bağırarak ağlamak için bahçenin yeşillikleri gerisindeki odama geçiyorsam, biliyor musun, ne güzel ağıtlar içinde uyuya kalmak? Oğuz Atay demiş ki: Kelimeler albayım, kelimeler. Bazı anlamlara gelmiyor. Attila İlhan demiş ki: Çünkü ayrılık da sevdaya dâhil çünkü ayrılanlar hala sevgili! Metin Altıok demiş ki: Öyle yalnızız ki bu panayırda sevgimiz durmadan bir taşı ovar. Sevgilim aşk da uyar çevreye ve kendine parlak bir yalan arar. Behçet Aysan demiş ki: Kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim sessiz akan bir ırmağım geceden git dersen giderim kal dersen kalırım. Nazım Hikmet demiş ki: Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey... Fakat artık ümit yetmiyor bana, ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum…  Sabahattin Ali demiş ki "Dört duvar arasındaki yalnızlığımın senden başka penceresi yok. Yine Nâzım demiş ki "Herkese selam sana hasret." Ahmed Arif eklemiş "Hasretinden prangalar eskittim." Ve daha nicesi inanın bir köşe değil bir ömür bütün köşelerime sığmaz güzel yüreklerin sözcüklerinin kaleme kâğıda olan aşkları… 

Mutlu insanlar yazamaz bunu bilirim, her zaman bunu ifade ederim. Şairler kederli insanlardır derler, nede güzel söylemişler. Derin yaşanmışlıkları vardır. Duygusaldır, özeldir yazan insanlar gıptayla bakarım ben onlara, ne büyük yürekler iyi ki de var olmuşlar ve bu eşsiz dizeleri bizlerin dillerine pelesenkte etmişler büyük saygıyla hiçbir şekilde dil, üslup, din, mezhep, etnik köken ayırmaksızın önünüzde eğiliyorum. Şimdilerde ise bizler gibi sizlere âşık bir jenerasyonun köşesinde yer almak bizler için büyük gurur izinizdeyiz. Umarım tarihte bizlerde siz büyük üstatlar gibi genç kalemlerin satırlarına kelam oluruz. 

Selam ve sevgilerimle…