Elbette Allah’tan isteyeceğiz. 

Elbette onun kapısını çalacağız.

Elbette O vermek istemese idi.

İstemek vermezdi.

Ancak birde bu tarz kuraklık ve afetlerde aslonan aşağıda ki temsili hikayecikteki gibidir. 

Buyrun beraber okuyalım.

***

Kurak geçen bir yaz gününde cemaat,

Cuma namazı sonrası Camii imamı ile beraber kurumaya yüz tutmuş mahsulleri kurtarma ümidiyle bozkıra yağmur duasına gider.

Hacet namazları kılınır..

Dualar edilir.

Kurbanlar kesilir. 

Ama gökyüzünden tek damla yağmur düşmez yine!.

Cemaat boynu bükük tekrar kasabaya geri döner.

Aradan birkaç̧ gün geçer ve bir Allah dostunun yolu kasabaya düşer.

Kasaba halkı Allah dostunun yanına gelerek kendileri için yağmur duasına çıkmasını söyler.

Ancak Allah dostu yağmur duası yerine kasabayı beraber gezmeyi önerir.

Halk şaşkınlık ve merakla birlikte Allah dostunun ardına düşer, evleri dolaşmaya başlarlar.

3-5 evi dolaştıktan sonra damı çökük kapısı kırık bir eve rastlarlar ve Allah dostu kapıdan içeri doğru seslenip ev hanesini dışarı çağırır.

İçerden orta yaşlarda üzeri yamalı bir kadın ve iki yetim kız çıkar.

Allah dostu hâl hatır sorduktan sonra evin beyinin kalp krizi geçirip erken yaşta öldüğünü ve kadının da iki yetim kızıyla yalnız başına kaldığını öğrenir.

Allah dostu kadın ile hasbihal ettikten sonra küçük kızlara kendisinden istekleri olup olmadığını sorunca kızlardan birisi çatıları için kiremit diğeri de kendisi için yeni bir ayakkabı ister.

Allah dostu hemen yanındaki cemaate evin damı için kiremit ve diğer kız için ayakkabı alınmasını buyurur.

Kiremitler ve ayakkabılar geldikten sonra Allah dostu küçük kızlara "En çok ne için dua edersiniz, söyleyin bakalım dedenize" diye sorar!

Kızlardan birisi, "Yağmur yağdığında damımız eski olduğu için evimiz ıslanmasın diye Allah'tan yağmur yaydırmamasını isterim hep" der!.

Diğer kız ise, "Ben de eski ayakkabım delik, ayaklarım yağmurlu havalarda ıslanıyor diye Allah'tan yağmur yağdırmamasını istiyorum hep" demiş̧!.

Allah dostu bu sözlerden sonra yanındaki cemaate dönerek, 

"Sadece Allah'ın kudretinde olan bir duayı etmeden önce kendi kudretinizle birinin duasını yerine getirmediğiniz sürece duanız kabul olmaz eyy cemaat" diyerek meseleyi özetlemiş̧!.

Yani dostlar; bugün yasadığınız kuraklık için yağmur duası yanı sıra o Allah dostunun yaptığını yapmamız da gerekli ve makbuldür Vesselam!

**

Bazen duanın zamanı gelmemiş olabilir. Ya da dua için geçerli şartlar yerine gelmeye bilir. 

Komşusu açken, tok yatan bizden değilken. Bizler şimdi çevremizde olup biten tüm hadiselere bigane kalarak ya görmezden geliyoruz, ya da hiç üstelemiyoruz.

**

Bazen düşünüyorum da sadece düşünüyorum. 

İfade etsem zora girerim diye düşünüyorum. 

Fikrimi yutup.

 İçimden sövüyorum. 

Bazen de vaveylalar ile haykırıyorum. 

Ama işin aslı sesiz yapılan eylemlerin kendimi derde giriftar etmekten başka bir işe yaramadığını görüyorum.

Vesselam…