Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA), Kocaeli Üniversitesi ve TÜBİTAK'ın ortaklaşa düzenlendiği"1. Uluslararası Sosyal Bilimciler Kongresi" 18-21 2006 tarihinde gerçekleştirilen Kongreye 17 Ülkeden 149 akademisyen, araştırmacı, yazar biraya geldi. Böylesine anlamlı ve bir o kadarda önemli kongrenin yapılmış olmasından dolayı emeği geçen herkesi ve hassaten sempozyum akademik sempozyum koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Bekir Günay'ı kutluyorum. Kongrede;"Geleceğin Türk Eğitim Birliğinin Oluşmasında Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı Eğitim Kurumlarının Rolü" başlıklı tebliğimin kısa özetini siz aziz okurlarla paylaşmak istiyorum. Tebliğin ana teması bir vakıf eğitim okullarının tanıtımı ve alfabe ve dil birliğinde atmış oldukları adımdan dolayı model olarak sunulmasından ibarettir. Post-Sovyet dönemin Türk Cumhuriyetleri kendileri için yepyeni şartlarda ekonomik, kültürel, siyasî ve sosyal sorunlarla mücadele ederken; Türkiye Cumhuriyeti artık kronikleşmiş gerekçelerle Türk Dünyası ile sıkı bir işbirliği fırsatını elinden kaçırdı. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından yaklaşık on beş yıl sonra, bugün "Adriyatik'ten Çin Seddi'ne Türk Dünyası" tahayyülünün bile çok uzağındayız. Daha da önemlisi işbirliği için kaçınılmaz olan entelektüel birikime ve sağlıklı bir enformasyona sahip değiliz. Türk Cumhuriyetleri 1990'lı yılların başından başlayarak 1992 yılının sonuna kadar tek tek bağımsızlıklarını ilan ettiler. Türkiye Cumhuriyeti devleti bağımsız Türk devletlerini ilk tanıyan ülkedir. Ancak bağımsızlık sonrası Türkiye gereken atraksiyonu gösterememiş ve ilk etapta oluşan duygusal ilişkiler sonrasında kültürel, sosyal ve ekonomik ilişkilere dönüştürülememiştir. Bununla birlikte Türkiye'de örgütlenen bazı özel sivil toplum kuruluşları kardeş ülkelerinin derdine bir nebze de olsa çare olmayı kendine bir vazife edinmiştir. Bunların başında hiç şüphesiz Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı gelir. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının hemen sonrasında Türk Cumhuriyetlerinde ticari kuruluşların yanında Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve sivil toplum örgütleri tarafından eğitim kurumları açılmıştır. Prof.Dr.Turan Yazgan'ın öncülüğünde örgütlenen Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Eğitim Kurumları 1990'lı yılların hemen başında Türk Cumhuriyetleri'nde açtıkları okullarla Türk Dünyası Alfabe Birliği konusunda çok önemli rol üstlenmiştir. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Eğitim Kurumları, Türk Cumhuriyetlerinde açtıkları, 1-Türk Dünyası Kültür Merkezleri, 2-Türk Dünyası Liseleri, 3-Türk Dünyası Yüksek Öğretim Kurumları (YÖK onaylı) adı altında kurumsallaşmış ve ortak eğitim birliği yolunda önemli adım atmıştır. Globalleşen dünyada, dili , tarih, kültür ve folkloru bir olan kardeş ülkelerin birbirleriyle her alanda olduğu gibi eğitim alanında geleceğe dönük ortak hedefler belirlemeleri kaçınılmazdır. Bu bağlamda Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı Eğitim Kurumları, Azerbaycan'da, Kırgızistan'da, Kazakistan, Çuvaşistan ve Bulgaristan'da açtığı eğitim kurumlarıyla geleceğin Türk Eğitim Birliğinin oluşmasında önemli rol oynamaktadır. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Eğitim Kurumları kardeş Tür Cumhuriyetler ile Türkiye Cumhuriyet Devleti arasında köprü görev görmektedir. Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı'nın eğitim kurumlarını tek tek ela alalım. İnsanın beyni olmadan nasıl yaşamazsa milletlerin eğitimi olmadan var olmaları mümkün değildir. Yani milletlerin beyni eğitimdir. Milli olmayan eğitim kişileri ya mandacı ya da uzaktan kumandalı sürüler haline getirir. Bu nedenle eğitime ne kadar önem verilse azdır. Eğitim milletlerin geleceğidir. Geleceğin Türk Eğitim Birliğinin oluşmasından Türk Dünyası Araştırma Vakfı'nın Türk Cumhuriyetlerinde açmış olduğu eğitim kurumları geleceğin Türk Dünyasını inşa etmektedir. Türk Cumhuriyetlerinde T.C. kimlikle sivil toplum kurumlarının açtığı eğitim kurumlarının bir kısmında ve devletin açtığı okullarda İngilizce ve Rusya eğitim yapılmaktadır. Türk Dünyası Araştırma Vakfı eğitim kurumlarında ise Türkiye Türkçe'si ile eğitim yapılmaktadır. Bu başlı başına önemli bir adımdır. Türk eğitim birliğinin oluşmasında Türk Dünyası eğitim kurumlarının rolü büyüktür ve önemi günden güne de artmaktadır. Alfabe birliğinin oluşmasında Türk Dünyası Araştırma Vakfı eğitim kurumlarının önemli katkısı olmuştur. Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı Eğitim Kurumları Türk Cumhuriyetlerinde diğer eğitim kurumlarının ayrılan belli başlı temel özellikleri şunlardır: 1- Bu okullarda eğitim ve öğretim Türkiye Türkçe'si ile yapılmaktadır. 2-Müfredat programı Türkiye paralelindedir. 3-Türk Cumhuriyetleri'nden okuyan öğrenciler ücretsiz okumaktadır. Türkiye'den gidenlerden ise cüzi sadece öğrenim harcı alınmaktadır. 4-Bu okullarda alınan diplomalar YÖK tarafından tanınmaktadır. 5-Okullar ve kültür merkezlerinin bulunduğu yerde Türk müzik ve folklorunu öğreten çok önemli kurumlar kurulmuştur. Buralarda Türk sazı ve Türk folkloru korosu oluşturulmaktadır. 6-Türkiye'den ve Türk Cumhuriyetlerinden alınan öğrenci sayısı eşittir. Böylece eşit şartlarda dil birliği, hedef birliği, işbirliği ve kaynaşma sağlanmaktadır.