Araştırmacı yazar Oğuz Çetinoğlu tarafından kaleme alınan, “Seçkinlerden Bir Seçkin: Hulûsi Çetinoğlu” kitabı Akıl Fikir Yayınları tarafından neşredildi. Daha önce müstakil ve ortak olmak üzere toplam 32 kitaba imza atan usta yazar Oğuz Çetinoğlu’nun titiz çalışmasıyla ortaya çıkan, “Hulûsi Çetinoğlu” kitabı 320 sayfadan oluşuyor.

Kitabın, “Teşekkür” sayfası başlangıçta dikkat çekiyor. “Teşekkür” başlığında kitabın girişinde yazar Çetinoğlu, “Ebedi âleme intikalinin 28.yılında bile eğitim ve kültür hayatımıza, çalışma barışına ve iş dünyâsına, ülke ekonomisine sağladığı katkılarla, vatan ve millete hizmetleriyle anılmaya devam eden Hulûsi Çetinoğlu için bu kitabın hazırlanması fikrini ileri süren Akıl Fikir Yayınları’nın kurucu ortağı İsmâil Derici Beyefendi’ye, fikri destekleyen diğer kurucu ortak Fatma Ersem Yargıcı Hanımefendi’ye, kitabın hazırlanmasında fahrî olarak yardımcı olabileceğini beyan eden ve fedâkarlıklarla derhal çalışmaya koyulan elektronik mühendisi Ali Altınterim Bey kardeşime, Akıl Fikir Yayınları'nın çalışanlarına Çetinoğlu âilesi adına şükranlarımı sunarım” diye başlıyor.

 Örnek Bürokrat Hulûsi Çetinoğlu

Hulûsi Çetinoğlu örnek bir bürokrattır. Bugünler için de numûne bir kimsedir.  Hayatı boyunca hep doğru olmuş, doğruyu söylemiş ve her işi en doğru şekilde yapmaya çalışmış, devlet ve milletin menfaatini dâimâ her şeyin önünde ve üstünde tutmuştur. Güçlü Bakan Mehmet Turgut’un desteği ile başlattığı Kamu İktisâdî Teşebbüsleri’nin, çalışanlarına hisse satmak ve halka açılarak özelleştirilmesi projesinin değiştirilerek yabancılara satılarak devâmına çok üzülmüştü. Yabancı sermâyeye elbette karsı değildi. Fakat mevcut yatırımların ve ister üretim sektöründe olsun, ister hizmet sektöründe olsun, şirketlerin satılmasını doğru bulmuyor, yabancı sermâyenin sıfırdan yatırım yapmak üzere Türkiye’ye gelmesinin sağlanması gerektiğine inanıyordu. Kitabın “Giriş” bölümünde Mehmet Turgut’un Sanayi Bakanlığı döneminde cereyan eden bir olayı, sevinç krizine tutulmuş gibi heyecanla şöyle rivayet ediliyor:

Vehbi Koç…

Vehbi Koç, Mehmet Turgut’u ziyârete gelir. Mehmet Turgut’un ilk sözü: “Hoş geldiniz, şeref verdiniz. Fakat zahmet buyurdunuz. Görüşme ihtiyacınızı bildirseydiniz, ben sizi ziyârete gelirdim.

Merhum Koç, Tofaş Fabrikası’nda kullanılan bir parçanın ithâli için döviz tahsis belgesinin verilmediğinden şikâyetçidir. Mehmet Turgut: “Haklısınız Efendim, belge, imza için bana getirildiğinde, araştırma yaptırdım. İthal etmek istediğiniz parçanın, küçük bir yatırımla ve bir aylık bir deneme çalışmasından sonra Türkiye’de imal edilebileceğini öğrendim. Yöneticilerinize bunu söyledim. Size intikal ettirilmemiş̧ olduğunu şimdi anlıyorum. İki aylık ihtiyacınızı karşılamak için gerekli olan dövizin tahsis belgesini imzalayacağım. Üçüncü aya girerken, o parçanın fabrikanızda üretilmesi gerektiğini yöneticilerinize bir de siz söyleyiniz.” İki aylık süre dolmadan, Vehbi Koç, Mehmet Turgut’u bu defa teşekkür etmek için ziyâret eder. Söylenilen parça, Koç Holding’e âit bir atölyede imal edilmiş, denenmiş ve istenilen sonuç alınmıştır. Hulûsi Çetinoğlu’nun memnuniyeti, Mehmet Turgut’tan ve Vehbi Koç’tan daha az değildir.

Kitabın, “Başlarken” kısmında yazar Oğuz Çetinoğlu, “Her şeyin en iyisine lâyık aziz ve necip milletimiz için canını dişine takarak, gecesini gündüzüne katarak çalışan bir idealistin örnek alınması için önce bilinmesi gerekiyordu. Elinizdeki kitap bu maksatla hazırlandı. Hulûsi Çetinoğlu yalnız değildi. İyi yetişmiş elemanları bulmakta fazla zorlanmadı. Kendisi gibi memleketin ve milletin menfaatlerini, şahsî menfaatlerinin önünde ve üzerinde tutan ekibinin oluşması için aynı ideallere sâhip kadim dostu Sanayi Bakanı Mehmet Turgut en önemli destekçisi oldu. Ne yazık ki; "Türkiye, yönetimi Türklere bırakılamayacak kadar mühim bir ülkedir." diyen hâriçte oluşup gelişen zihniyetin içerideki destekçileri tarafından oluşturulan mevzuat hazretlerini aşıp, tasarlanan projelerin tamamını kısa zamanda uygulamaya koymak, ekip oluşturmak gibi kolay değildi. Kitapta bütün bu olaylar, sebebiyet verenlerin ve şâhitlerin isimleriyle apaçık ortaya konulmaktadır. Hulûsi Çetinoğlu, hizmetlerini ve başarılarını da mâruz kaldığı husûmetleri de kayda geçmemiştir. Muhtemelen birilerinin, bir vesile ile bütün bunları, bir şekilde gün ışığına çıkaracağından şüphe etmemiş olmalı. Onun prensibiydi: "Geride kalanlarla meşgul olanlar, geleceğini planlayamaz."

İsmail Kahraman

Merhum Hulûsi Çetinoğlu’nun 67 yıllık ömrünün biyografi eseri, vefalı kardeşi Oğuz Çetinoğlu tarafından yoğun bir çalışma ile altı ayda hazırlanmış. Kitapta ilginç olaylar, kişiler, kurumlar da yer alıyor. Dostlarının kaleminden Hulûsi Çetinoğlu’da anlatılıyor. Yine kitap aile fotoğrafların yanısıra merhum Hulûsi Bey’in her yaştan ve tahsil aşamalarındaki fotoğrafları yer alıyor.

TBMM eski başkanı ve kültür eski bakanı İsmail Kahraman Bey, Hulûsi Çetinoğlu ile ilgili bir anısını kitapta şöyle kaleme almış: “Mehmet Turgut Bey’e gittim. Mehmet Turgut Bey Sanayi Bakanı. Sanayi Bakanlığı çok güçlü bir bakanlık. Şimdiki gibi değil. Birçok kamu kuruluşu Sanayi Bakanlığı’na bağlı. Sümerbank, Türkiye Demir Çelik İşletmeleri, Sümerbank’ın öncülüğünde kurulan Erdemir (Ereğli Demir Çelik İşletmeleri, 2005 yılında Sümer Holding’le birleştirilip kapatılan Seka (Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları A.Ş) ve Sümerbank’a bağlı pek çok işletme var. Sanayi Bakanlığı, çok önemli bir bakanlıktı. Süleyman Demirel bu bakanlığı Mehmet Turgut’a verdi.

Mehmet Turgut Bey’den Yekta Korca’nın mecbûrî hizmetini İstanbul’da yapmasını talep ettim. Mehmet Turgut bana dedi ki: "Ben arkadaşlarımı görevlendirirken, vazifeye çağırırken islerine karışmayacağıma dâir söz verdim. Tam yetki vermek suretiyle çağırdım onları. Gençlikten beri beraberiz, isinize karışmayacağım. Siyâset size müdâhale etmeyecek. Bu benim sözümdür." dedim. Sizin talebinizi Hulûsi’ye söylersem -Hulûsi diyor, arkadaşı ya- kesinlikle yapmaz. Sen söylersen seni kırmaz, yapar. Ben de Ulus’ta Sümerbank Genel Müdürlüğüne, Millî Türk Talebe Birliği (MTTB) unvanımla Hulûsi Çetinoğlu Bey’e gittim. MTTB çok güçlü… Gençlik ve halk bütünleşmesini yapmış, ciddî ölçüde ağırlığımız var. Siyâsette de ağırlık mâlûm. Ama Çetinoğlu işin mânevî tarafında, millî tarafında, şuur tarafında. Biliyor ki MTTB sağlam mânevî ve millî değerlere sâhip. Basın toplantıları, yürüyüşler, mitingler, çok güçlü faaliyetler yapıyoruz.

- Efendim ben MTTB Genel Başkanı İsmâil Kahraman. Sizden bir istirhamım var.

- Hoş geldin. Ben de İstanbul Teknik Üniversitesi Talebe Birliğinde başkanlık yaptım, MTTB’de bulundum. Aynı kulvarda sayılırız.

- Arkadaşım Kimya Fakültesi dernek başkanı. Mezun oldu. Malatya Sümerbank bez fabrikasına, aldığı burs karşılığı mecbûrî hizmete gidecek. Oysa arkadaşım bize İstanbul’da lâzım. Sanayi Bakanımıza söyledim. Mehmet Turgut Bey dedi ki ‘ben Hulûsi Bey’e söylersem yapmaz. Sen kendin söyle.’ Yekta Korca’yı Bakırköy Bez Fabrikası’na aldı. Beni üç ay sonra aradı. İsmail Bey sizi, teşekkür etmek için aradım. Tavsiye ettiğin şahıs tam da dediğin gibiymiş. Sümerbank’a bir yılda (300.000 mi dedi? 700.000 mi dedi, hatırlamıyorum) lira kazandırdı.

- Ne yapmış?

- Sümerbank bezinin üstteki artıkları, pamukları, çuvalları aşağı indirirken tuttu. İki koridoru yardı. Arasına bir Konveyör koydu. Büyük tasarruf sağladı. İyi bir eleman vermişsin, teşekkür ediyorum. dedi. Çok hoşuma gitti. Bir genel müdür bu kadar inceleyebiliyor, yakından tâkip ediyor ve memnuniyetini belirtmek için telefon açıyor. Bu zarif davranışı herkeste görmek mümkün değil. Bayağı hoşuma gitti. Hukukumuz böyle başladı ve aynı şekilde devam etti. Hulûsi Çetinoğlu ve Mehmet Turgut beylerin görevlendirdiği diğer insanlar, gençliklerinde sıkıntıyı görüp idealizmlerini devam ettirip çalışan insanlardır. Hepsini hürmetle yâd ediyorum.”

Sonuç:

“Seçkinlerden Bir Seçkin: Hulûsi Çetinoğlu” kitabından dolayı değerli araştırmacı yazar Oğuz Çetinoğlu üstadımızı takdir ve tebrik ediyorum. Kitabı okuyan okuyucu bu topraklarda vatanı ve milleti için güzel çalışma yapan örnek insanlardan birini görecek ve istikbale ümitle bakacaktır. Oğuz Bey’in çalışmaları sâde bir dil, anlaşılır bir üslup ve titiz bir çalışma ile ortaya konan numune bir çalışmadır. Kitabın sonunda merhum Hulûsi Çetinoğlu’nun vefat haberi ve ölüm ilanı dâhil tüm çalışmalar ortaya konmuştur. Kitabın sonunda isim dizini de verilmiştir. Kitap için bir öneri ise kitabın sonunda merhum Hulûsi Çetinoğlu’nun kronolojik biyografisinin de yer almasıdır. İnşallah yeni baskılarında bu önerimizde gerçekleşir.  Akıcı bir dille yazılan bu kitabı okuyuculara tavsiye ediyorum.

Prof. Dr. Süleyman Doğan: (Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Sosyolojisi Bölümü Öğretim Üyesi)