Dünya planetini bir piramit olarak düşünürsek, herkes o piramidin bir köşesinde yer alır ve iş görür. Varlık ne yaparsa yapsın belli bir amaca yönelik, belli bir hizmet yapar. Yaptığı her işi tamamlanması da, büyük bir panonun bir mozaik taşının yerine konulmasından başka bir şey değildir. 
Kâinattaki hiç bir hareket sebep-sonuç zincirinin dışında oluşamaz. Atalet diye bir şey olmadığından ve her şey hareket halinde olduğundan kâinatta her şey birbirine zincirleme bağlıdır. Yaptığımız her şeyin bir sonucu vardır.
Hayat planı hazırlanırken ve buna bağlı olarak ihtiyaç envanteri çıkarılırken birçok noktalar inceden inceye gözden geçirilir. Yaşam planına alınacak maddeler önem sırasına göre tasnif edilir.
Hepimizin bir bütünün parçaları olduğumuz düşünülürse kendi ihtiyacımızı karşılarken bir vazifeyi de yerine getiririz. Yaşam planımızı uygularken yaptığımız fiillerden diğer varlıklar da yararlanır. Yani insan kendisini geliştirirken, başkasının gelişmesine de yardımcı olur.
Bizler görünüşte birbirimizin hayat planlarına müdahale ediyor görünsek de, aslında olayların akışını değiştiremeyiz. Dışsal şartlandırmalar varlığın yaşam planını, içsel gelişimini engelleyemez. Ne yaparsak yapalım planımızın genel hatlarını değiştiremeyiz. Herkes birbirine vasıtadır, hiç kimse kimsenin kaderine müdahale edemez, hayat planındaki bir maddeyi değiştiremez.
Yaşadığımız olayların hangilerinin hayat planımızla ilgili olduğunu anlamamıza pek imkân yoktur. Ancak etrafımızda sürekli planımızla ilgili olaylar gelişir. İlgi göstermediğimiz, bizi cezp etmeyen olaylar ihtiyacımız olmayan olaylardır. Bu hayatımızda neyle meşgulsek, bize en yakın olan tesirler, uyaranlar neyse, sorumluluk sahamızda uygulama zorluğu çektiğimiz olaylar hangileriyse, onlar bizim hayat planımıza dâhildir.
Yaşamda ve kâinatta hiç bir şeyin tesadüf olmadığı gibi, bugün içinde yaşadığımız hayat koşulları ve sahip olduğumuz beden de tesadüf değildir çünkü tesadüf yoktur sebep ve sonuç vardır. 
Dr.Bedri Ruhselman’dan alıntılar