İstanbul'da trafikte geçen süre yaklaşık üç saati geçiyor. 6 milyona yakın araç hava kirliliği neden olurken insan sağlığı zarar görüyor. Metrolarda yerin metrelerce aşağısında izdiham yaşayanlar eve dönememe endişesi taşıyor. Sadece ana arterler, köprüler değil merkezler dışında da trafik yoğunluğu yaşanıyor. Mesela Şile otobanın adını “Çile” otobanı adı vermişler. Şehir artık ağlıyor ve bırakın yakamı diyor. Dönüşüm bekleyen kente sürekli ilave konut yapılıyor. İstanbul daha kalabalık, daha yaşanmaz hale geliyor. Ormanlık alanlar azalıyor.
Şehir içindeki mezarlıklar ve ormanlık alanlar o şehrin akciğerleridir. Gecekondu bölgelerini ıslah etmek yerine, ormanlar kesilip konut alanları açıldı. Olası bir afette İstanbul'a yardıma koşacak askerler ve askeri bölgelerin bazıları boşaltıldı. Gebze’de NBC Taburu Garnizon Komutanlığının arazisi millet bahçesi oldu. Esenler Atış Alanında bulunan 47. Motorlu Piyade Alayının 170 dönümlük arazi de bu şekilde. İstanbul Maltepe Atış Okulu alanında koca bir kent kuruldu. Oranın trafiği nereye gidecek? Kartal Uğur Mumcu, Kartal-Samandıra bağlantı yolu yanı, Maltepe Büyükbakkalköy'deki askeri kışla olan ormanlık alan. Erat nezdinde 2. "Z.." Tugay olarak da bilinen askeri birliğin 1 nolu nizamiyesi Soğanlık Maltepe tarafına bakarken, diğer tarafı Fenerbahçe'nin Samandıra tesislerine kadar uzanmaktaydı.
İstanbul Kartal’da Soğanlık Mahallesinde bulunan 2 bin 701 metrekarelik askeri alan, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ‘ticaret ve konut’ alanı olarak ilan edilmişti. Hazine mülkiyetindeki askeri alan, protokolle bakanlığa devredildi. Kentsel dönüşüme verildi ve park, bina, iş yerleri yapıldı.
MSB'ye tahsisli Maltepe Nurettin Baransel Kışlası Atışokulu mevkisi ile Tuzla Jandarma Komando Birliğinin bulunduğu alanda aynı. Askeri alan çevredeki orman alanlarına benzer fauna özellikleri ve özgün türlere rastlanabilecek bir bölge karakteri taşıyordu. Atış okulu arazisi Aydos ormanlarını da içinde barındırdığı için burası yeraltı suyu rezerv alanı olarak İstanbul’da nitelikli memba sularının yoğunlaştığı alanlardan biriydi. Bitki örtüsünün yok edilmesi, bölgenin doğal yapısını bozduğu ve çevre sorunlarına yol açabileceği ön görüldü.
Bir zamanlar İstanbul'un kurtarılmış cenneti Çekmeköy’ün ciğerleri, en çok yeşil olan bölgelerdendi. En tepede izale hatlarını besleyen su deposu vardı. Yeşil kalmasının sebebi de askeri birliğin yıllardır orada olması idi. Birçoklarının askerliğini yaptığı Çekmeköy Hava Savunma Okulu Komutanlığı alanında ağaçların aralarında sülünler gezerdi. Su kaynakları, binlerce ağaçları, bilumum hayvanları mesela tilkileri ve dahi ayılarıyla cennet gibi bir yerdi. Adalar manzarası, birliğin tepe noktalarına konuşlanmış olan 1.Tank Taburu ve 2.Tank Taburu, ada manzarasının zevkini en çok çıkaran birliklerdi.
Askerlerin, ceylanlara, kocaman sincaplara elleriyle yemek verdikleri hafızalarında inanılmaz yeşil ve ormanlık bir yer olarak kaldı. Biz göremedik, görenler şanslıydı. Komşuları Sarıgazi, Polonezköy, Alemdağ olan bölge; 20.000 dönüm ormanlık arazisi ile Türkiye’nin tek Hava Savunma Birliğiydi. En kuzeyiyle en güneyinin arası 5 kilometreyi, en doğusuyla en batısının arası 4 kilometreyi buluyordu. Çekmeköy’de bu projelerde satılmayan tek konut kalmadı. İnşaatlar daha da yukarılara gidiyor, Polonezköy'e doğru çok şantiye var. 20 seneye tek orman hatta kır kalır mı bilmem.