Okumuyor okutmuyoruz! Okumuyoruz çünkü büyük okuru olmayan bir ülkenin, çocuk okuru da olmuyor. Teknoloji düzeyi yüksek ülkelerin okul müfredatında öğrenciye her ay belirli sayıda kitap okuma şartı getirilmiş. Bizde böyle bir uygulama var mı? Hayatı güzel kılacak bilgilere sahipseniz hayat güzeldir. Çocuğa kullanabileceği bilgiyi öğreterek artan zamanı kitap okuma ve özet çıkarma ile eğitim daha zevkli sürdürülebilir. Zaten kullanılmayan bilgi zamanla unutuluyor, eğitim kalitesi düştükçe insan bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyor. Ancak orijinal, yenilikçi yaklaşımlarla örneklere dayalı bilgi, sevgiyle verildiğinde hiçbir zaman unutulmuyor. Ebeveynler sağlıklı olursa çocukları da sağlıklı olur veya tam tersi. Hayatın her anında aynı rolü benimsemek bir tür delilik yaratabilir. Bu yüzden belirli aralıklarla eğitimcilere ve ebeveynlere destek sağlanmalı. Kurum ve aile hekimleri, psikolojik testler uygulayarak çocukların sağlıklı ve güvenli ortamlarda bulunduğuna kanaat getirmeli. Bizim çocukluğumuzda hayvanlara eziyet etmezdi çocuklar. Cinayet haberleri de okumaz ve seyretmezdi. Artık çocuklar büyüdükçe istekleri, sorumlulukları ve problemleri eskiye oranla daha fazla artıyor. Şimdiki çocuklar mı böyle, yoksa bizde mi bir şey var bilmiyorum. Neredeyse her konuda kendileri karar vermek istiyorlar. Bir şeyi yaptırabilmek için 3 defa söylemek gerekiyor ve "sonra yapabilir miyim", "şöyle olursa yaparım" gibi sürekli pazarlık içindeler. Bazı okullarda disiplin çok gevşek ve öğretmenler çocuklardan korkuyor. Bu yüzden ev saygısı, okul saygısı çakışıyor. Daha şimdiden çocuklarla bizim aramızda kültürel fark olmaya başladı. Eskiden büyüklerimiz, "bunlar zamane çocukları, bizim zamanımızda böyle miydi" derlerdi. Şimdi aynı şeylerden bizler yakınıyoruz. Belki de değişen ya da değiştirdiğimiz dünyanın kuralı böyle. Belki de onların daha iyiyi almasını, öğrenmesini ve bağımsız olmasını istiyor ondan sonrada değişikliği kabullenemiyoruz. Belki de bütün problem burada. İşte bu yüzden sanırım, dedem babama, babam bana, bende şimdiki çocuklara baktığımda "bizim zamanımızda böyle miydi" diye içerleniyoruz.