ŞEHİT AİLELERİ İLE MALÜL ve GAZİLERİMİZ HAKKINDA BİR KANUN TEKLİFİ
Cumhur EVCİL
DSP Genel Sekreter Yardımcısı ve Denizli milletvekili Hasan ERÇELEBİ'nin, şehit ve gazi çocukları ile gazilerin, üniversitelere sınavsız girebilmeleri ve öğrenim harçlarından muaf tutulmaları için TBMM'ne bir kanun teklifi verdiği basında yer aldı.
Her ne kadar iktidarla mutabakat sağlanmadan yapılan bu tür tekliflerin kanun haline gelemediği bilinmekte ise de, Sayın ERÇELEBİ'nin, bu kahramanlarla ilgili böyle bir düzenlemeyi hayata geçirmek için teşebbüs etmiş olması bile her türlü övgünün üzerindedir.
Şehit aileleri ile malül gazilerimizin fevkalade önemli sorunları olduğunu hizmetimiz esnasında bizzat görüp yaşadık. Şimdi de çaresizlik içinde kıvranan bu insanlarımzı, kahraman evlatlarımızı, Emekli Subaylar Derneği olarak, bayramlarda, önemli günlerde ziyaret ediyoruz, gönüllerini alıyoruz. Sorunları her geçen gün artıyor, çığ gibi büyüyor.
Savaşta veya terörle mücadelede veya bir görevin yapılması esnasında olsun, gözünü kırpmadan hayatını veya elini, kolunu, bacağını, gözünü, bedeninin bir parçasını feda eden bu kahraman insanların ne kadar büyük bir fedakarlık yaptıklarını; gözlerimizi kapatıp hiç tahayyül ediyor muyuz?
Günlük hayatımızda bu fedakarlıkların pek farkında olamıyoruz. Zirra hayat çevremizde normal devam ediyor, işimizin başında, sevdiklerimizle birlikte yaşıyoruz.
Çoğu gencecik bir fidan olan bu kahramanlar artık kolsuz, bacaksız veya gözleri görmeden yaşamak zorundalar. Böyle birinin hastalandığında köyünden kentinden hastaneye nasıl gideceğini, muayene olup evine nasıl döneceğini, sapasağlam insanları çileden çıkaran bürokratik engelleri bu kadersiz kahramanların nasıl aşacaklarını, nerede yatıp kalkacaklarını, ne yiyip içeceklerini hiç düşündünüz mü?
8-10 yıl önceydi: Sayın Pınar TÜRENÇ, bir televizyon programında Trakyada oturan bir gazinin ayak protezinin nasıl değiştirildiğinin öyküsünü telefonla dinletmişti.
Üç aylık şeref aylığını alan malül gazi, Ankaraya gidip hastaneye ayak protezinin değiştirilmesi için müracaat etmiş. Gerekli işlemler başlamış. Ancak gazinin bir müddet Ankarada kalması gerek. Bu nedenle hastaneye gelip gidebilmek için bir uygun otele yerleşmiş. Kısa sürede parası tükenince çare aramaya başlamış. Aklına Güneydoğuda girdiği çatışmada ayağını kaybettiği birliğin Komutanı gelmiş ve "Beni mutlaka bir yere yerleştirirdi" diye O'nu aramış. Ama ne yazık ki aradığı Komutan Ankara dışında görevli olduğundan, ulaşamamış. Çare ararken birilerinden Ankara garının yolcu salonunun 24 saat açık olduğunu öğrenmiş ve protezini alana kadar; garda bank üzerinde yatıp kalkmış.
Bu öyküyü inanıyorum ki benim gibi milyonlarca yurttaşım içi yanarak, üzülerek izledik.
Dünyanın bütün büyük ülkelerinin şehit aileleri ile malül gazilerine olabildiğince iyi bir hayat sağladığını biliyoruz. Mesela E. Tümg. Zeki DOĞDU, bir gezisi esnasında Pariste görkemli bir binada, yaşlı ve çoğu tekerlekli sandalye ile dolaşan insanların yaşadığını görmüş. Soruşturduğunda, İkinci Dünya Savaşı gazilerinden isteyenlerin, hayatları boyunca Fransız Hükümeti tarafından huzurevi benzeri bu tesiste barındırıldığını öğrenmiş.
Bizim de bilindiği gibi terör gazileri için Ankarada büyük milletimizin yardımları ile yapılan bir rehabilitasyon merkezimiz var. Bu merkende terör gazileri mükemmel bir şekilde rehabilite ediliyorlar. Ve ayrıca Devletimizce şehit aileleri ve gazilerimiz için şimdiye kadar muhtelif kanunlarla bir çok imkan ve olanaklar da sağlanmıştır. Ancak muhtelif kanunlarla ve muhtelif tarihlerde sağlanan bu imkan ve olanaklar, Kore'de, Kıbrıs'ta, Güneydoğu'da veya vazife esnasında şehit olanlar ile malüller arasında farklılıklar doğurmuştur.
Nitekim geçtiğimiz günlerde de terör şehitlerinin yakınları ile malül gazilere yardım için hepimize gurur veren ve milletçe bizi bir yumruk gibi bir araya getiren kampanya ile toplanan paranın dağıtımının da yeni bir farklılık getireceğini bu sütunda geçen hafta belirtmiş ve yardım yapılamayan şehit yakınları ile malül gazilere aynı miktar yardımı devletin yapmasını ve bu suretle farklı uygulamanın önlenmesi gerektiğine dikkat çekmek istemiştim.
Anayasamızın 61 nci maddesi;
"Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.
Bu amaçla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur."
hükmünü getirmiştir. Ancak kurulması emredilen bu teşkilat bugüne kadar kurulmamıştır. Sadece gönüllülük esasına göre; gazilerin üyesi olduğu Muharip Gaziler Derneği ile şehit aileleri ve malül gazilerin üye oldukları Harp Malülü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği kurulmuştur. Üye aidatları ile zorlukla ayakta durabilen bu derneklerin devletle de bir organik bağları yoktur.
Şehit aileleri ve malül gazilerle ilgili hususlar birçok bakanlık içinde değişik birimler tarafından birbiri ile koordine edilemeden yürütülmektedir. Mevzuat bile halen çok karışıktır.
Genç yaşta malül olan gazilerin en önemli sorunu rehabilite edilerek bir meslek ve iş sahibi yapılamamalarıdır. Maddi sıkıntısı olmasa bile mutlu olabilmenin önemli şartı, malumları o kişinin başarıyı yakalamasıdır. Bir meslek ve iş sahibi malül gazilerin mutlu olduklarını ziyaretlerimizde yakından görüp izliyoruz. Aynı sorun şehit dul eşleri ve çocukları için de geçerlidir.
Bunlardan başka devletin Anayasamızda belirtildiği gibi şehit aileleri ile malül ve gazilere uygun bir hayat sağlayamadığı da ortadadır.
Daha pek çok sorunu olan şehit aileleri ile malül ve gazilerin iş ve işlemlerini yürütmek üzere, acilen, Anayasanın emrettiği ya devlet teşkilatı içinde veya bağımsız bir kuruluşun teşkilinin gerekli olduğu değerlendirilmektedir. Devlet bütçesi ile veya bütçe dışı gelirlerden yeterli kaynak sağlanan bu kuruluş vasıtası ile, şehit aileleri ve malül ve gazilere milletçe özlenen hizmetin verilebileceği mümkün görülmektedir.
Sayın ERÇELEBİ'nin kanun teklifinin bu anlayışla siyasi partilerimiz tarafından desteklenerek şehit yakınları ve malül ve gazilerin sorunlarına kalıcı çözümler getirilmesini dilerim.
Yorumlar