Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) 2020 Başkanlık seçimlerine neredeyse 2 ay kaldı. Koronavirüsten dolayı ülkenin seçim havasına yeni yeni girdiğini söyleyebiliriz. 33 senedir Başkent Washington DC’de yaşayan Siyasetçi ve İş İnsanı Turan Tombul ile seçimlerin nabzını tuttuk. Son anketlerde durum ne, bunu nasıl yorumlamalıyız? ABD Başkanı Donald Trump’ın koronavirüs yönetimi başarılı mı? Trump ile Erdoğan’ın dostluğu nereden geliyor? Bu ve çok daha fazlasını Ekonomi ve Siyaset Bilimi bölümlerini okuyan, genç yaşta sandık başkanlığı görevi yapan Turan Tombul ile konuştuk



Röportaj: Anıl Sural

Fotoğraf: Rona Doğan

Önce Vatan Gazetesi Washington DC


Öncelikle ABD siyasetini yakından takip ediyorsunuz. Nasıl başladı bu ilginiz?

Türkiye’de de politikaya ilgi duyuyordum. Buraya gelince Virginia’da Cumhuriyetçi Parti’ye üye oldum ve çalışmalarına katıldım. Ayrıca seçimlerde üniversitedeyken sandık başkanı oldum. Hatta 2001’de Virginia Senatörü George Allen'in kıl payı kazandığı seçimde bizim sandığın açılmasıyla seçimi kazandı, tarihi bir gündü. Üniversite bitince bir ara Ohio’da seçim kampanyalarında da çalıştım.


ABD’de seçimlere 3 aydan az bir süre kaldı. ABD Başkanlığına Donald Trump başlarken kimileri kısa zamanda bırakacak demişlerdi. Şimdi nasıl bir hava var?

ABD’de 2016 seçimlerinin üzerinden 4 yıl geçmesine ve yeni seçimler gelmesine rağmen hala bazı kesimler Trump’ın Başkan seçildiğine inanamıyor. Demokratlar bunu hala sindiremediler. Trump 1 yıl yapamaz istifa edecek dediler ama 4 yılı tamamlıyor ve ikinci kez seçimlere giriyor. Amerikan seçimlerini 1988 yılında buraya geldiğimden beri takip ediyorum (gözlemliyorum) ve şunu öğrendim ki her parti tabanından seçmenlerin yaklaşık yüzde 30’u seçimlerde oy kullanıyor. Diğer yüzde 15 ise ülke için kim iyi olacaksa ona oy veriyor. Seçimin sonucunu bu bağımsızlar belirliyor. Tahmin ediyorum ki bu yıl bağımsızlar Cumhuriyetçilerin tarafında olacak ya da Cumhuriyetçi Parti lehine oy kullanacak.


Trump bu süreçte azil edilmeye çalışıldı. Sizce bu seçimleri nasıl etkiler?

Amerikalılar çok milliyetçi insanlardır. Ülkesine herhangi bir zararı en yakınları babası, amcası olsa dahi affetmez. Onun için Rusya soruşturması, ardından Ukrayna olayını çıkardılar. Trump’ın güç kaybetmesini istediler hatta süreç 2 yıl sürdü. Daha sonra ara seçimler oldu. Cumhuriyetçi Parti bu yüzden kaybetti. Başkanlık ara seçimlerinde 1988’de Ronald Reagan da kaybetmişti.



Ara seçimlerde kazanmak zor mu?

Her 2 yılda bir milletvekilleri ve senatörlerin 3’te 1’i seçilir. Genelde iktidar partisi ara seçimlerde kaybeder. ABD’nin önceki Başkanı Barack Obama da 72 tane milletvekili kaybetmişti. Sadece George Bush yani oğul Bush kazanmıştı. O da 11 Eylül olaylarından dolayı...


Geçtiğimiz sene gerçekleşen ara seçimleri Cumhuriyetçiler kazanabilir miydi?

Trump ara seçimlerde Senato’yu korudu. Bu büyük bir başarı. Bence milletvekillerini de korurdu ama yıllardır Cumhuriyetçi vekil olanlar bir daha aday olmamayı seçti. O zaman open primary oldu. Eski vekiller genelde avantajlı. Bunlar tecrübeli isimler yani yıllardır seçilen isimler. Bunlar neden aday olmadı diye soracak olursanız, nedeni bunların çoğunun FBI dahil birçok yere bilgi vermiş olmaları ve Trump’ın hatalı olduğunu öne sürmeleri. Amerika’yı Rusya’ya sattı ve azledilecek, gidecek diye korkuttular. Aday olmamalarının ilk sebebi “Ben aday olursam kaybederim” diye düşünmeleri. İkincisi sebep de kişilerin Komite Başkanı olunca dönem sayısı kuralı olması. 3 yıl sonunda bir daha nasılsa komite başkanı olmayacağım, Trump’ın da seçilememe ihtimali var diye bir daha aday olmadılar. Eğer bu isimler aday olsaydı, Trump Temsilciler Meclisini kazanırdı. Joe Biden, Trump ile geleneksel seçim tartışma programları olmasın diyor. Halbuki bu tip tartışma programları seçmen icin çok önemli.


ABD seçimleri neden hep hafta içine denk getiriliyor?

En baştan böyle karar verilmiş. İlk ABD seçimlerinde anayasaya böyle bir kural konulmuş ; Kasım ayının ilk Salısı olması şartı. Eğer Salı günü ay başına denk geliyorsa, ikinci Salı oluyor. Trump'ın seçildiği seçimler ayın 8'inde olmuştu. Herkes genelde iş yerinde oluyor ondan dolayı da katılım az olabiliyor. Amerika'da 1 gün oy kullanılıyor ama daha önce mektupla oy kullanma imkani var. Seyahat etmek zorunda olanlar icin mantıklı bir çözüm. Genelde Cumhuriyetçiler postayla oy verme sistemine güven duymuyorlar. Trump’ı önümüzdeki seçimlerde zorlayacak olan bir konu bu, yaşlılar koronavirüsten dolayı sandığa gitmek istemeyebilir. Trump protesto ediliyor, Trump kazanamaz algısı yaratılmak isteniyor .Halbuki protestoların olduğu her eyalet zaten Demokratların kalesi.


Sizi bulmuşken sorayım su sıralar Washington DC için 51. Eyalet olmasını isteyenler var. Daha önce de isteniyordu. Neden?

Öncelikle Washigton DC eyalet olursa daha çok haklara sahip oluyor. 2 Senatör ve 1 Milletvekili hakkı olur. Mesela şu an Washington DC Belediyesi bir karar verse bile Federal Hükümet tüm kararları durdurabiliyor. Demokratlar Cumhuriyetçi Başkan varken Washington DC 51'inci eyalet olsun der, daha önce de demişlerdi.  Cumhuriyetçi Başkan ve Cumhuriyetçi Senato ağırlığı varken bunu yapıyorlar. Obama'nın ilk döneminde hem Senato hem Temsilciler Meclisi Demokratların elindeydi. O zaman neden demediler? Anayasa göre eyalet olamaz, bunu değiştirmek çok zor. Sadece Başkan ve Meclis evet demesi yetmiyor tüm eyaletlerin 3'te 2'sinin onay vermesi lazım. Burada Demokratların amacı gündem değiştirmek. Cumhuriyetçiler ise eyalet olmasını istemez çünkü Washington DC’nin yüzde 70’si Demokrat ondan dolayı 2 Senatör ve 1 Milletvekilli Demokratların olsun istemezler.


Bize Washington DC’nin başkent olma sürecinden de bahsedebilir misiniz?

Washington DC’den önce Pennsylvania eyaletinde bir kongre yaptılar ve orada başkentin neresi olacağına karar verdiler. Bağımsız bir yer olmasını istediler. Bir eyalet olursa adaletli olmaz diye düşündüler. O yuzden DC yasal olarak 51. eyalet olamaz, bu iddaa Cumhuriyetçileri suçlamak için bir politika. Washington Başkente karar verdiklerinde bağımsız bir yer seçmek istediler. Bugünki Washington’dan Potomac nehri’ne kadar Maryland eyaletine aitti. Buna Alexandria’yi da katmak istediler. George Washington’un evi de Alexandria’da. Başkent olunca federal yönetimin kuralları geçerli oluyor ve kölelik yasaklanıyor. Alexandria’da kölelik yasaklanınca, toprak ağaları fikir değiştirdiler ve başkente toprak vermek istemiyoruz dediler. Washington DC’nin her yeri Maryland’ın aslında. Ayrıca Alexandria'nın özelliği ticaretin yapıldığı, zengin bir yer olmasıydı. Washington’u kimin yönetecegine meclis karar verdi. Bir komite tarafından yürütüldü. Daha sonra belediye olmasına karar verildi ve 2 Ocak 1975’te şehrin ilk belediye başkanının soyadı da olan Washington başkent oldu. 1979 yılına kadar Walter Washington yönetti. O zamandan beri hep demokrat belediye başkanı seçilmiştir.

Bu arada Washington DC’de gökdelenler yok. Neden?

1910’da Washington Anıtı (Monument) yaptılar. 1848’de inşaatı başladı tamamlandıktan sonra da Washington anıtından daha yüksek bina olmaması kararlaştırıldı. O yüzden gökdelenler yok.


Sizce koronavirüs sürecini Trump nasıl yönetti?

Bence iyi yönetti fakat doğru bilgiler Trump’a ulaşmadı. Çünkü Ocak ayında Doktor Fauci, “Koronavirüs bizi etkilemez” demişti. Bu açıklaması kayıtlarda da var. Neden bu yanlış bilgi verildi? Trump’a doğru bilginin ulaşamaması bir sorun. 30 Ocak’ta Trump, Çin’le olan tüm uçuşları durdurdu. Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, San Francisco ziyaretinde buna ırkçılık dedi. Neden durdunuz diyerek itiraz etti ve Çin mahallesine giderek yürüyüş yaptı. Şimdi ise sadece Trump, zamanında önlem almadı diye yargılanıyor. Tüm yaşananlara rağmen Trump süreci iyi yönetti. ABD kıta olarak çok büyük, coğrafyası çok geniş. Bu tip bir pandemiyi yönetmek herkes için zor.


Peki Trump ile Fauici'nin arası nasıl?

Doktor Anthony Fauci, 1984’ten beri CDC'nin (Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü) başında. Onu kovamaz. Komiteden çıkardı ama kamu görevlisi olduğu için görevinden alamaz. Trump aslında kamu görevlilerini atabilmek için meclisten yasa geçirmeye çalıştı. Ama Cumhuriyetçiler buna destek vermedi.


Önümüzdeki günlerde Cumhuriyetçilerin de kurultayı var. Trump'ın başkan adaylığı resmileştirilecek. Sizce başkan yardımcısı olarak Pence de devam eder mi?

Şu aşamada devam eder bir değişiklik olacağını sanmıyorum.


Trump’ın halkı mı düşündüğünü mü söylüyorsunuz?

Trump halkı düşünüyor. Trump silah fabrikasına milyarlarca dolar veriliyor benim halkım neden aç geziyor diyor. İlaç firmalarını tehdit etti aslında. Kanada’dan alırım fiyatları düşürün dedi. Trump halkı düşünüyor elbette. Bu doğrultuda silah ve ilaç lobisine karşı adımlar atıyor. Trump kazandığında bu yana bu iki lobi rahat hareket edemedi, her taraftan baskı gördü.


Seçimlere dönecek olursak Florida’yı alan seçimleri alır mı? Bu yaklaşım doğru mu?

Büyük çoğunluğu doğru. 2020 seçimlerinde Amerika'nın kaderini 4 eyalet belirleyecek: Florida, Ohio, Wisconsin ve Michigan. Özellikle Florida, Cumhuriyetçi parti için çok önemli. Florida eyaletinde yaşayan çok emekli insan var ve genelde Cumhuriyetçi partiye oy verirler. Eger emekliler  Covid-19 yüzünden sandığa gitmezse Trump için çok büyük kayıp olacak. 2020 Başkanlık seçimleri hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar için bir dönüm noktası olacak. 2000 yılındaki seçimlerinde Bush'un yaşadığı gibi bazı eyaletlerde seçim sonuçları iki parti arasında çok yakın bir fark olacağından dolayı sonuçları 3 Kasım da değil de sonraki günlerde öğrenebileceğiz.


Kamala Harris’in Başkan Yardımcısı seçilmesi hakkında görüşleriniz neler?

Zaten Biden, kadın bir başkan yardımcı belirleyeceğini hep söylüyordu. Başkan adaylarının seçtiği yardımcı adaylar, özellikle kendilerinin sevdiği ya da anlaştığı kişilerden seçilmek zorunda değil. Burda önemli olan şey seçimlerde oy sayısını artırabilmek. Örneğin Harris, başkan adayı olduğu zamanlarda Biden'ı en çok zorlayan isimdi. Biden'a çok ağır suçlamalarda bulundu. Tarihe baktığımızda da aslında örnekleri mevcut. Amerikanın 35'inci başkanı 1960 seçimlerinde başkan yardımcılığına her ne kadar aralarında sorun olsa da Texas senatörü Lyndon Johnson'ı şeçmişti. Texsas'ın oylarını alabilmek için böyle bir yol seçmişlerdi. Peki neden Harris? Demokratların kazanması için siyahi (annesi Hindistan babası Jamaica) oylarını alması çok önemli. Sadece siyahilerin değil Amerika'da hem eğitimde hem de zenginler arasında yer alan Hindistanlıların oyunu almak için de yararı olacak.


Gelelim Trump ve Erdoğan’ın dostluğuna... Sizce dostlukları nereden geliyor?

Trump ve Erdoğan’ın dostluğu aslında 90’lara dayanıyor. Bunu Türkiye açısından olumlu olarak değerlendirmek lazım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan o sıra belediye başkanı, Trump’ın ise inşaat ve emlak işleri var o vesileyle tanışıyorlar ve birbirlerini tanıyorlar. Belediye başkanının görevlerinden bir tanesi kendi şehrine yatırım yapan iş adamlarıyla tanışmak. İstanbul’da o zamanlar görüştüler. Bence bu iki ülke için güzel birşey. Benim kişisel görüşüm Trump’ın ABD başkanı olması Türkiye’ye büyük bir katkı sağladı. Eğer Hillary Cliton gelseydi hem Ortadoğu’da hem Türkiye’de çok farklı baskılar olacaktı.