Amerika Birleşik Devletleri’nin en iyi 10 Üniversitesi arasında yer alan Califonira Üniversitesi Los Angeles (UCLA) Kütüphanesi Özel Koleksiyonlarında yer alan yaklaşık 3 bin Türkçe el yazmasının tespiti ve kataloglanması için başlatılan önemli bir projeyle eserle gün yüzüne çıkıyor!



Türk kültür ve tarihinin izlerini Amerika’da gün yüzüne çıkarıyor. TÜBİTAK 2219 Yurt Dışı Doktora Sonrası Araştırma Burs Programı kapsamında desteklenen projede, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nden Prof. Dr. Özkan Daşdemir ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Taha Tuna Kaya görev alıyor.



Proje ile yalnızca el yazmalarının kayıt altına alınması değil, aynı zamanda bu eserlerin bilimsel araştırmalar için kullanılabilir hale getirilmesi amaçlanıyor. Projenin tamamlanmasıyla, Türk dili, tarihi, kültürü, edebiyatı, sanatı ve felsefesi gibi alanlarda çok değerli kaynaklar akademik dünyaya kazandırılmış olacak.



Nadir ve Değerli Eserler

UCLA Kütüphanesi’nin koleksiyonunda Osmanlı tarihinden halk kültürüne kadar birçok alanda önemli eserler bulunuyor. Tevârîh-i Âl-i Osmân ciltleri, Târîh-i Belgrad ve Bosna gibi şehir tarihleri, Kanunnameler, tarihi mektuplar ve fermanlar gibi belgelerin yanı sıra, halk hekimliği, Falnameler, Nasreddin Hoca fıkraları, Köroğlu hikâyeleri ve divan edebiyatı örnekleri gibi pek çok nadir eser bu zengin koleksiyonu oluşturuyor. Ayrıca, halk edebiyatına dair mani, bilmece ve tekerleme gibi metinler de dikkat çekiyor.



Diplomatik Destek ve İş Birliği

Projeyi, Türkiye Cumhuriyeti Los Angeles Başkonsolosluğu yetkililerinin de yakın takibi altında. Los Angeles Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Prof. Dr. İsmail Demirezen ve Türk-Amerikan toplumunun tanınan iş insanlarından Ergün Kırlıkovalı, Türk akademisyenleri ziyaret ederek koleksiyon ve çalışmalar hakkında bilgi aldı.



Bu kapsamlı proje, yalnızca geçmişten gelen mirasın korunması ve tanıtılması açısından değil, aynı zamanda Türk kültürünün uluslararası arenada bilimsel çalışmalarla tanıtılması adına da büyük bir önem taşıyor. Türk akademisyenlerin bu değerli çalışmaları hem Türkiye hem de dünya bilim camiası için ufuk açıcı bir adım olarak görülüyor.