Prof. Dr. TAÇOY'un Anıları Üzerine
Cumhur EVCİL
Prof. Dr. Attila TAÇOY'un Kıbrıs Barış Harekâtı ile ilgili anıları hakkında geçen hafta yayınlanan yazıma bugün de devam edeceğim.
Anılarda okuyacağınız gibi Dr. TAÇOY, sivil bir hekim olmasına rağmen Kıbrıs Barış Harekâtı esnasında sağlık hizmetlerinin planlanmasında ve icrasında ordunun bir sağlık personeli gibi görev aldı. Hatta anılarında anlattığı gibi ileri hatlarda bile görev yaptı. Bu sıralarda sadece belinde tabanca ile her türlü tehlikeye açık hizmet ediyordu. Bari kendini koruyabilsin diye Birinci Harekâtta ben kendi Tomson makinalı tabancamı O'na vermiştim.
Bugün KKTC sınırları içinde biliyorsunuz, Lefkoşa güneyinde doğru bir koridor ve ucunda da Akıncılar köyü vardır. İkinci Harekâttan sonra Akıncılara ateşkes ilanı nedeni ile Türk Ordusu girememişti. Lefkoşa sancağına bağlı olan Akıncılara harekâttan hemen sonra TMT'de görevli Mustafa Şadi Bey (Bnb. Şadi ÇETİNKAYA), Dr. Attila TAÇOY ve o tarihte 1 nci Paraşüt Taburunun hekimi olan Tbp. Ütğm. Dr. Mehmet TOPAKOĞLU; hiç bir emir almadan kendi insiyatifleri ile Rumların arasından geçerek mücahitlerle kucaklaştılar, mukavemeti ayakta tuttular. Bu çılgın operasyon sonunda Akıncılara (Rumca ismi Luricina) giden dar koridor ile Akıncılar köyü kayıtlara Türk bölgesi, Türk toprağı olarak geçti ve hudutta güneye doğru bir çıkıntı oluştu. Bu bölgede 33 yıldır ayyıldızlı bayrağımızın dalgalanmasını sağlayan bu kahraman arkadaşlarımdan sadece Dr. Mehmet TOPAKOĞLU hayattadır. Daha sonra general olan Şadi ÇETİNKAYA ile Prof. Dr. Attila TAÇOY çok erken aramızdan ayrıldılar. O günlerde cesaretleri ile hepimizin takdirlerini kazanan ve Akıncıları vatan toprağı olarak tescil ettiren bu kahraman dostlarımdan aramızdan ayrılanları rahmetle anıyorum. Mekânları cennet olsun. Halen emeklilik hayatını, çevresine hiç bir karşılık beklemeden sağlık hizmeti dağıtan ve derneklerde, vakıflarda fahri hizmet veren Dr. TOPAKOĞLU ve ailesini, sağlık ve uzun ömür dileklerimle selamlıyorum. Dr. TAÇOY'un hatıralarında değindiği önemli konulardan biri; 15 Temmuzla 20 Temmuz arasında darbeci Rumların, MAKARİOS yanlısı Rumları öldürdüğünü, öldürülenler belirlenmeden Kıbrıs Barış Harekâtı başladığından öldürülen Rumların birçoğu kayıp olarak yıllardır gündeme getirilmekte oluşudur. Rumların yıllardır harekâtta kaybolduğunu iddia ettikleri Rumların birçoğu, belki de tamamı kendi aralarında yapılan iç çatışmada öldürülmüş olduğuna, TAÇOY da hatıralarında yer vermiştir. Gerçek de, böyledir.
Ayrıca TAÇOY hatıralarında bir tabip olarak yeminine sadık kalarak bir esiren hayatını nasıl kurtardığını, Rumlara esir düşse kendisini öldüreceklerini bilmesine rağmen Yunanlı subayı nasıl tedavi ettiğini anlatması da önemsenmelidir. Dr. TAÇOY'un da ifade ettiği; bu gibi, ırkımızın asaletine yakışır davranış ve tutuma harekat boyunca hep rastlanmıştır.
Sadece büyük milletler ve onların kahraman orduları, kan ve ateş içinde ancak böyle yüksek, onurlu ve insancıl davranış sergileyebilirler. Bu davranışı ile Dr. TAÇOY da, nice Dr. TAÇOY'lar yetiştiren aziz milletimiz de ne kadar övünse azdır.
Kıbrıs Barış Harekâtından sonra A. Ü. Tıp Fakültesi'nde Prof. olan TAÇOY Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin kuruluşunda görev aldı.
1990 yılında TAÇOY THK Genel Başkanı oldu. Ben de 1991 yılında THK Merkez Denetleme Kurulu Başkanı olarak seçildim ve 2000 yılına kadar birlikte fahri olarak hizmet ettik. THK o yıllarda büyük atılımlar gerçekleştirdi.
1997 yılında 60 ülkeden 2881 yerli ve yabancı sporcunun katıldığı ilk DÜNYA HAVA OYUNLARI Türkiye'de organize edildi.
121 sporcu ile katılan Türkiye 4 birincilik 2 de ikincilik aldı.
Ulu Önder ATATÜRK'ün de uğraş verdiği Türkiye de UÇAK İMALİ projesi yeniden hayata geçirilmeye başlandı. Öncelikle zirai ilaçlama ve yangın söndürme uçağı imali için yurt dışından bir firmadan sınai mülkiyet hakları ile birlikte üretim için gerekli bütün avadanlık ve teçhizat satın alındı. Üretim hattının tesisi bir kısım menfaat gruplarını harekete geçirdi.
Asılsız ihbarları incelemeden, gariptir, Ecevit Hükumeti yetkisi de yok iken bütün THK görevden alıp suç duyurusunda bulundu ve yine yasalara aykırı olarak THK tüzüğünü Bakanlar Kurulu kararı ile değiştirdi. İtiraz üzerine karar iptal edilince de aynı mealde bir kanun çıkardı.
ECEVİT Hükumetinin bu haksız ve onur kırıcı tavrına karşı çileli bir hukuk mücadelesi başlatıldı. TAÇOY bu haksızlığa tahammül edemeyerek 2001 yılında, tabir caizse kahrından öldü.
Devam eden hukuk mücadelesi sonunda 2005 yılında Ankara 6'ncı Asliye Ceza Mahkemesinin beraat kararı ile sonuçlandı. Ne yazık ki bu kararı değerli dostum göremedi ama melekler mutlaka O'na haber vermiştir.
1960'lı yıllardan beri birçok kez beraber olduğumuz Dr. TAÇOY, 1985 yılında da Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde geçici olarak görevlendirilmişti.
O tarihlerde Eruh ve Şemdinli olaylarından sonra Van, Hakkari, Siirt ve kazaları PKK faaliyetleri nedeni ile hiç tekin değildi. Ancak TAÇOY göreve büyük bir arzu ile gitti. Ve civar köy ve kasabalara hayatını hiçe sayarak çoğu mesleki geziler yaptığını işittiğimde, korunması için özel tedbirler almaya gayret ettiğimi çok iyi hatırlıyorum.
Prof. Dr. Attila TAÇOY Kıbrıs'ta hizmet verdiği 1974-75 yıllarında da dürüstlüğü, çalışkanlığı, yüksek vatanseverliği ve ataklığı ile herkesin sevdiği, saydığı müstesna bir kişilik sahibi idi. THK Başkanlığı yaptığı dönemde de Kıbrıs THK'nun gelişmesi için büyük çaba gösterdi. Kıbrıslı gençlerin paraşütçü ve pilot yetişmeleri konusunda hiç bir fedakarlıktan çekinmedi.
Kıbrıs Türk Halkının da rahmetli TAÇOY'u çok sevdiğini yakından biliyorum. Kıbrıs'ta çok yakın dostu Fikri, soyadı kanunu çıkınca TAÇOY'un soyadını aldı. Fikri Bey'in oğlu Hasan TAÇOY halen KKTC Ulusal Birlik Partisi milletvekilidir.
Fikri TAÇOY ve ailesi, rahmetli TAÇOY'u Kıbrıs'ta ebediyete kadar yaşatacaktır.
Kıbrıs'taki hizmetleri nedeni ile GAZİ olan Prof. Dr. Attila TAÇOY Kıbrıs Barış Harekâtı'nda ZAFER'i kucaklayıp Kanlı Noel'den beri hayal ettiği, heyecan ve gurur dolu, ateş ve kan içinde geçen müstesma olayları büyük bir mutluluk içinde bizzat yaşadı.
Tekrar Yüce Allah'tan rahmet diliyorum.
Mekânı cennet olsun.
Yorumlar