PKK SİLAHLARI VE MİLİTANLARIN REHABİLİTASYONU
Cumhur EVCİL
Daha iki yıl önce kısıtlı da olsa Türk Ordusu’na sınır ötesi operasyon imkanı vererek, PKK’yı gözden çıkardığını ihsas eden ABD, malumları geçenlerde de PKK liderlerini uyuşturucu kaçakçısı olarak ilan edip, banka hesaplarına da el koydu. ABD’nin bölgede tesisine çalıştığı yeni düzenin işaretleri sadece bu gelişmelerle sınırlı kalmadı. Türkiye ile Suriye, Irak ve Bölgesel Kürt Yönetimi (BKY) arasındaki sıcak gelişmeleri 34 PKK’lının Habur Sınır Kapısı’na dayanması izledi.
Habur Sınır Kapısı’ndan itibaren sergilenen taşkınlık ve tahrikler başta şehit aileleri ve gaziler, bütün halkı çileden çıkardı. Yapılan gösterilerde şehit aileleri itildi, kakıldı, horlandı. Halk bu gelişmeleri şaşkınlıkla izledi.
1984 Eruh ve Şemdinli baskınlarından hemen sonra PKK’nın bir müddet ciddiye alınmaması, bölücü terörün konjoktürden azami yararlanarak beklenmeyen bir güce ulaşmasına imkan sağladığı malumlarıdır.
35 yıldır canla başla yürütülen terörle mücadelede önemli mesafeler alınmış olmakla beraber, ortaya çıkan fırsatların yeterince değerlendirildiği de söylenemez.
Bu fırsatların en önemlisi ABD’nin Irak’a ilk müdahale sırasında ortaya çıkandır. ABD, Irak’a güneyden girerken bizim de kuzeyden müdahalemiz konusunda; dönemin Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı değerlendirme hataları ve uyumsuzluk içinde Türkiye’nin hareketsiz kalmasına neden olmuşlardır. Halbuki o tarihte ABD, Irak’a BM çatısı altında birçok ülke ile birlikte müdahale ederken Türkiye’nin; ta Misak-ı Milli’den gelen hak ve hukuku, Türkmenlerin ve Kürt akrabalarımızn geleceği ve bölücü terörün bitirilmesi ve diğer nedenlerle bu koalisyona dahil olmasından daha tabii ne olabilirdi?
Ancak bu tarihi fırsat kaçırılmıştır. Ve milletlerin hayatına bu tür fırsatların nadiren geleceği söylense de, şimdilerde yeni bir fırsat ayağımıza geliyor gibidir.
ABD bölgedeki alaka ve menfaatlerini koruyacak bir düzen tesis ederek Irak’ı terke hazırlanırken, Türkiye’den beklentilerini iki yıl önce ihsas etmiş, daha sonra da, 2009 yılı başında gerek bayan Clinton’un, gerekse Başkan Obama’nın ülkemizi ziyaretlerinde teyit etmiştir.
Şimdi bu süreç işlemektedir.
Bu defa PKK militanlarına gösterilen aşırı müsamaha bir tarafa şu hususların önemsenmesi gerektiği düşünülmektedir.
Birinci husus Türkiye’ye gelen PKK militanlarının silahları, ikinci husus da bu militanların rehabilitasyonudur.
Kontrol altına alınmayan silahların yeni oluşumlar ve başkaldırılar için çok cazip hedef oldukları unutulmamalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır.
Mevcudu Türkiye’den göç etmiş, PKK’ya yardım ve yataklık edenlerle birlikte 10-15 bini bulacağı tahmin edilen bu militan ve unsurlar da silahlardan daha hassas ve cazip bir konumdadır. Yıllardır dağ kanunları ile yaşayan bu grupların bir işe, aşa ve çevreye uyum için rehabilitasyon ihtiyaçları ortadadır. Ayrıca kendi haline bırakılacak bu gruplar, PKK’nın yeni fraksiyonları için bulunmaz ortam olarak da değerlendirilebileceklerdir.
Yorumlar