Bir insanın mesleği ve siyasi görüşü ne olursa olsun hiç fark etmez; Hepimizin öncelikle sahip olması gereken en önemli özellik, tarafsız, dengeli ve mantıklı olmaktır.

Lakin, ne gariptir ki, bazen insan adaletli, dengeli ve de pek tabi ki tutarlı olmanın temel unsur olduğu avukatlık mesleği erbabı bile olsa, bu misyon ve nosyona uymayan eylemler sergileyebiliyor.

Bu sözlerimle, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi, Avukat Tuba Torun hanımefendiyi kastediyorum. Tuba hanım, evinin hemen yanında bulunan Fenerbahçe Ülker Stadı’ndan duyduğu rahatsızlığı sosyal medyada dile getirmiş. Bakın nasıl bir dil kullanmış sayın Torun; "Şehrin ortasında stat olmaz. Hele İstanbul gibi çarpık bir kentte hiç olmaz. Kadıköy derseniz daha da fena olmaz. Hafta içi Perşembe günleri hayli hayli olmaz. Erkek akıl ürünü gerçek bir ilkellik. Bu da tez bite."

Sayın Torun’un stattan duyduğu rahatsızlığa bir şey diyemem. Olabilir. Ancak üslup için ne denir bilemiyorum… 

İzninizle sizleri altı yıl öncesine 2015 yılının Kasım ayına götürmek istiyorum. Trabzonspor Eski Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun o tarihte bir maç sonrası yaptığı, "Öleceksek de adam gibi öleceğiz. Kadın gibi yaşamayacağız. Bizi kadın gibi yaşatmaya da kimsenin gücü yetmez.” açıklaması için suç duyurusunda bulunan bir kadın avukat vardı. Ve çıkıp basına da, “İbrahim Hacıosmanoğlu’nun söyledikleri çok ağırdı. Kadını, yerinde olmak istenmeyen lanet olası bir şey olarak gösterdi. Buna seyirci kalamazdım.” demişti. Sözünü ettiğim o avukat hanımefendi de, “Erkek akıl ürünü” diyen hanımefendi de aynı kişi. Yani Sayın Tuba Torun.

Haydi gelin buradan yakın lütfen…

Bu ne yaman çelişki böyle Tuba hanım…

Evet, yukarıda da vurgulamaya çalıştığım gibi, stadın şehrin içinde oluşu nedeniyle, maç günleri yaşanan yoğunluktan şikâyetiniz olabilir. Buna asla itirazım olmaz. Ancak kurduğunuz cümleleri ve gittiği yeri bir gözden geçirmeniz gerektiği kanısındayım. Kaldı ki, evinizin konumu nedeniyle stattan hoşnutsuzluğunuz varsa, size önerim benim de yaşamaktan onur duyduğum yer olan Kadıköy’den daha uzak bir yere taşınmanızdır. 

Fenerbahçe taraftarının ‘mabet’ olarak tanımladığı stat sizin bireysel mutsuzluğunuz giderilsin diye yerinden oynatılamayacağına göre, sanırım sizin oradan uzaklaşmanız daha rasyonel bir eylem olacaktır.

Son olarak, her ne kadar sizin bu akıl ve mantık yoksunu sosyal paylaşımınıza tepki olarak yapılmış olsa da, şahsınız ve ailenize yönelik ağır hakaret içeren paylaşımları da doğru bulmayıp kınadığımın altını çizmek isterim. Şunu unutmayın ki Tuba hanım, ne mesleğiniz ne de siyasi konumunuz size böylesi ayrıştırıcı ve cinsiyetçi bir söylemde bulunma hakkı tanımıyor. Bu nedenle bence hiç gecikmeden çıkıp tüm erkeklerden özür dileme erdemliliğini göstermelisiniz.

Hoşçakalın…