Fenerbahçe Pendik maçını seyrederken, sevgili Şenol Ustaömer, ya da herkesin bildiği lakabıyla ‘Küçük Şenol’un kulaklarını çınlattım.

Geçtiğimiz günlerde, Trabzonspor ve Fenerbahçe formalarını başarıyla giymiş, ve bu başarısıyla Milli takımda da dikkat çeken bir performans ortaya koyan Şenol, yaptığımız röportajda, sorduğum bir soruya, “Türk futbolunun düzelmesi için, işe sahanın içinden başlanması gerek. Şimdiki topçular, en küçük bir müdahalede kendisini yere atıp kıvranıyorlar. Futbolcu ayakta kalıp, oyununu sürdürmek zorundadır. İşte bu gibi nedenlerle, Türk futbolunun dışarıda çok fazla popülaritesi yok. İzleyeni olmayan bir futbolun maddi değeri de aşağılara düşer” yanıtını vermişti.

Sevgili Şenol futbolculuğu kadar, öngörüleriyle de son derece başarılı olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.

Türk futbol tarihinin belki de en değişik şampiyonluk yarışının yaşandığı bu sezonda, hafta geçmiyor ki oynanan karşılaşmalarda bir ilginçlik yaşanmasın. İşte size bunun son örneği; Başta da belirttiğim gibi, Fenerbahçe Pendikspor maçı da bunlardan biri. Hatta, çok çarpıcı bir örnek olarak karşımızda duruyor.

46 faul düdüğünün çaldığı karşılaşmada, 14 sarı ve 3 de kırmızı kart çıkmış. İlk yarıda 11 dakikalık uzatma ve onun da uzatmasıyla 15, ikinci yarıda da 10 dakikalık uzatmalar da dahil olmak üzere 115 dakikalık oyunda, top tam 47 dakika 41 saniye oyunda kalmış. Yani 67 dakika 19 saniye, bir başka anlatımla toplam sürenin yüzde atmışı kelimenin tam anlamıyla çöpe gitmiş.

Karşılaşmanın hakemi Kadir Sağlam’ın verdiği-vermediği kararlar, çaldığı-çalmadığı düdüklerden çok, Pendik takımının kazandığı 29 faulde karşılaşmadan çaldığı zamanın, Süper Lig tarihine geçecek kadar uzun olması çok önemli.

Kadir Sağlam’ın daha oyunun başında kaybettiği inisiyatif, onu 115 dakika boyunca başarısız kılarken, verdiği kararların da tutarsızlığı maçı çığırından çıkardı. Ortaya koyduğu performansla birlikte, otorite anlamında da zafiyet gösteren hakem, iki takımın da memnun olacağı bir maç yönetmekten çok uzaktı.

Kısacası, pek çok kararı tartışılacak boyutta olan ‘sağlam’ maalesef ‘çürük’ bir maç yönetti.

Bu arada, ‘çürük’ derken altında bir şey aranmasın. Çaldığı tutarsız düdüklerin tek nedeni, son derece formsuz oluşu ve standarttan uzak oluşuydu.

Bakın, konunun yalnızca Kadir Sağlam özelinde değerlendirilmesi doğru değil. Genel anlamda hakemlerimiz formdan uzak. Bu durum da, ağırlıklı olarak zirve mücadelesi veren takımlarla birlikte, tam bir ateş çemberi konumundaki düşme hattını da doğrudan etkileyen bir durum.

Çünkü, hararetin giderek yükseldiği Süper Lig’in selameti açısından, gelecek haftalarda tansiyonun ne kadar yüksek olacağını anlayabilmek için müneccim olmaya gerek yok.

Kalın sağlıcakla…