OSMAN ÇAT, YILLARDIR SÜRDÜRDÜĞÜ MÜCADELESİ ZAFERLE NOKTALADI, AMA BU ZAFERİN HUKUKİ DAYANAĞINDAN VE NASIL KAZANILDIĞINDAN HABERİMİZ VAR MI? AVRUPA ADALET DİVANI’NIN BU KARARININ AB ÜYELİĞİMİZİN SAVSAKLANMASINDAN RUMLARIN TEK BAŞLARINA AB ÜYESİ YAPILAMAYACAĞINA KADAR GENİŞ BİR YELPAZEDE YAPILAN YANLIŞLIKLARDA “EMSAL KARAR” OLABİLECEĞİNİ BİLİYOR MUYUZ? Aramızda tek yönlü Gümrük Birliği allaşması olmasına rağmen, AB ülkeleri, yalnızca Avrupa coğrafyasında iş aramak istayenlerimize değil, işadamlarımıza, sporcularımıza, sanatçılarımıza da vizesiz giriş kolaylığı sağlamıyorlardı. Geçtiğimiz hafta Avrupa Adalet Divanı, Türk işadamlarının, sporcu ve sanatçılarının AB ülkelerine vizesiz giriş yapabileceklerini açıkladı. Almanya Dışşleri Bakanlığı bu beklenmedik kararı değerlendirirken, “Konuyla ilgili açıklamayı önümüzdeki günlerde yapacağız” diyordu. Avrupa Adalet Divanı’nın sürpriz kararını duyunca Erol Hoca’yla (Manisalı) Yiğit Bulut’un kulaklarını çınlattık. Herikisi de yıllardır, Gümrük Birliği nedeniyle hakkımız olan serbest dolaşma hakkımızın gaspedildiğini savunuyorlardı. Osman Çat adlı vatandaşımızı, 14 yıl bıkmadan, usanmadan sürdürdüğü bu mücadelesinden dolayı kutluyoruz. Bu sonucun aklımızı başımıza toplamada bir uyarıcı örnek, hukuk diliyle söylersek “emsal karar” olmasını diliyoruz. Çünkü, Avrupa Adalet Divanı’nın bu kararı, AB üyeliğimizin savsaklanmasından Rumların tek başlarına Kıbrıs’ın tamamını temsilen AB yapılamayacağına kadar pekçok konuda “emsal karar” olabileceğini biliyor muyuz? Yakın bir gelecekte AB, “Attığın imzanın gereğini yap, Kıbrıs Rum Kesimi’ni adanın tek temsilcisi olarak tanı, limanlarını ve havaalanlarını Rumlara aç” diyecektir. O zaman, “Biz imza atmıştık, ama bunun Rumlar tanımak anlamına gelmediğini de açıklamıştık” diye yırtınacağımıza, Avrupa Adalet Divanı’na başvurup, “Rumların tek başlarına adanın tamamını temsilen AB üyesi yapılması, AB Anayasası’na aykırıdır, Kıbrıs’ın Türkiye’nin üye olmadığı bir topluluğa alınması uluslararsı anlaşmalara aykırıdır” gerekçesiyle dava açmamız gerekmez mi? Yazdık, ilgilenilmedi, ama AB.com’da yayınlandığı gibi, Avrupa Birliği yetkilileri Rumların birliğe üye yapılmasının uluslararası hukuka uygun olup olmadığı konusunda hukuk otoritelerinden görüş sorulduğu bir gerçektir. Rumların tek başlarına AB üyesi yapılması AB Anayası’na da, uluslararası hukuka aykırıdır. Bu konuda itiraz etme hakkımız vardır. Bu hakkımızı bıkmadan, usanmadan savunmamız gerekmektedir. Osman Çat’ın mücadelesi bize örnek olmalı, cesaret vermelidir. Osman Çat’ın savaşı, 14 yıl süren uzun soluklu bir mücadeledir. Avrupa Adalet Divanı’nın Türk işadamlarına, sporcularına, sanatkarlarına getirdiği AB ülkelerine vizesiz giriş kolaylığı kararı heyecan yarattı. Hukuçularımız bu kararın ne anlama geldiğini, ne gibi sonuçlar doğurabileğini tartışıyorlar, ama bu kararın gerisindeki Osman Çat’ın 14 yıllık mücadelesi gözden kaçırılıyor. Osman Çat, ““Şahıs ve sivil kurumlar olarak hukuki yollardan mücadele etmeye öğrenmeliyiz. Bu zaferin bu konuda iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum” diyor. Peki Osman Çat’ın bu konudaki mücadelesinden haberimiz var mı? Sağolsun, Latif Çelik dostumuz lutfedip göndermese bizim de haberimiz olmayacaktı. TRT’de ilgi ile izlediğiniz “Almanya’da Türk İzleri” belgeselinin senaryosunu ve kitabını yazan, belgelerini toplayan Latif Çelik’in, Osman Çat’ın Almanya’daki yaşam öyküsünü ve “Türk hizmet sektörünün AB ülkelerinde vizesiz dolaşabilmesi konusunda verdiği 14 yıllık savaşını anlattığı yazısını kısaltmadan veriyoruz.. Teşekkürler Latif Çelik..