ABD, İran'ı hedef göstererek nükleer bir çıngar çıkarmanın peşinde. Nükleer silahı bulunan 5 ülkenin Dünya hegemonyasını ele geçirmesi, uluslararası hukukun ve insan haklarının ayaklar altında sürünmesine yol açmaktadır.
Birçok kalem erbabı sürekli olarak İran'ın nükleer gücünü diline dolamış ve eleştiriyor. Ama bunun yanı sıra İsrail'in nükleer gücünü konu edinen yok.
Irak'ta bataklığa saplanan ABD öyle anlaşılıyor ki İran'ın vurulması operasyonunu İsrail'e havale edecek.
Alınan bilgilere göre İsrail 1200 adet son sistem savaş uçağı siparişi vermiş ve ABD'li firmalar haldır haldır İsrail'in savaş uçaklarını imal etmekle meşgul.
Türkiye gibi büyük bir coğrafyaya ve nüfusa sahip olan ülkenin 600 dolayında savaş uçağına sahip olduğu düşünülürse, İsrail'in 1200 adet savaş uçağını ne yapacağı endişe uyandırmaktadır.
ABD, İran'ın nükleer gücünü ortadan kaldırmayı kafasına koymuştur, herhalde bu işin taşeronluğunu da İsrail yapacaktır.
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney nükleer silah üretim çalışmalarının hızlandırılmasını istedi. Hamaney'in, "Ocak'ta iki nükleer bombamız yoksa Müslüman sayılmazsınız" dediği ileri sürüldü. İstihbarat konularında servis yapan internet sitesi "Geostrategy-Direct"e göre, Hamaney bu görüşlerini ülkenin önde gelen sivil ve askeri isimleriyle yaptığı bir toplantıda dile getirdi. İran Meclisi'nin etkili üyesi Cafer Celali, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (IAEA), Tahran'ın uranyum zenginleştirmesine son vermesi yolundaki kararına tepki olarak ülkesinin imza koyduğu Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'ndan çekilebileceklerini söylemişti. İran'ın nükleer silah üretme kapasitesine "çok yakın" olması, Washington ve İsrail tarafından yakından ve kaygıyla izleniyor.
ABD'da 2 Kasım'daki seçimlerin ardından, başkanlık koltuğunu kim kazanırsa kazansın, nükleer silah kaygısının Washington ile Tahran'ı karşı karşıya getireceğine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Hem Başkan George W.Bush hem de siyasi rakibi John Kerry, İsrail'in güvenliği konusunda "şahin" politikaların savunucuları.
İran'ın bu cesur tutumundan Türkiye de bir ders çıkarmalı ve her ne pahasına olursa olsun, bağımsız nükleer güce sahip olmalıyız.
Bunun ilk adımı olarak, imza koyduğumuz Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'ndan imzamızı derhal çekmeliyiz.
Varlığımız başka ülkelerin insafına terkedilemez.
Ne NATO ne de bir başka örgüt değil, Türkiye'yi ancak Türkler koruyabilir.
Adama dayanma ölür, duvara dayanma yıkılır.
Türk Atasözü
