Mutlu evliliklerde gözlemlediğim dört temel konu
1-Sohbet edebilenler
Mutlu evlilik ve mutsuz evlilik konusunda karşılaştığım onlarca örnek var. Eşiyle karşılıklı muhabbet edebilen, sohbetten zevk alan çiftler evliliklerinde sorunlu alanlar da olsa boşanma gözlenmiyor. Sohbet edebilmek en etkili olanıdır evlilikte. Şunu da bilmek gerekiyor ki yaşam da insan her zaman konuşmak sohbet havasında da olmayabilir, sürekli sohbet hali devam etmeyebilir. Çok suskun bir yapınız varsa geveze olmanıza gerek yok ancak daha fazla konuşma konusunda zorlayın kendinizi. Konuşacak konu çevremiz dışarıda gördüklerimiz konuyla ilgili ne hissettiğimiz aklımıza gelen düşünceler dile gelsin yeter ki diyalog olsun.
2-Cinsel yaşamda uyum sağlamış olanlar…
Cinsel yaşamın sağlıklı olması diğer sorunların aşılmasında olumlu etkiye sahiptir. Cinselliğin bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal yönleri vardır. Birbirini seven saygı duyan önemseyen eşler için sevgiyle, aşkla sürdürülen yaşamın her alanı cinselliği içerir. El ele yürümek, sohbet etmek, birlikte içilen çay, paylaşılmış ve birlikte yapılan ev işi, alışveriş, seyahat… vb cinsel yaşamı tanımlar. Onunla olmaktan duyulan haz, yaşanılan mutluluk, paylaşılan, hoşa gidenleri içerir cinsel yaşam. Cinsellik Akıldadır, duygudadır, ruhtadır sosyal yaşamda dır ve bedendedir. Cinsel yaşamın sağlıklı olması diğer sorunların aşılmasında olumlu etkiye sahiptir. Cinsellik insanın iki kulağı arasındadır. Cinsel yaşamın yaşla ilgisi yoktur. Temel yaşlandığı halde eşine, “Fadime suyu ısıt olursa olur olmazsa çay içeriz” der fark eden bir şey yoktur yani her halükarda alacakları haz birlikte olmakla ilgilidir.. Aile Danışmanı en çok doğru bilinen yanlışların olduğu alanların başında gelen cinselliğin anlaşılmasına katkıda bulunur. Cinsel yaşamın bedensel boyutunda gözlemlenen sorunların temelin de genellikle “mit” dediğimiz doğru bilinen yanlışların payı oldukça fazladır. Cinsel sorunların % 90 dan fazlası mitlerin neden olduğu psikolojiktir. Bazen yıllarca devam eden çözülemeyecek miş gibi algılanan sorunların oldukça basit çözümleri olabilir.
3-Kendileri için zaman ayırabilenler, birlikte etkinliklere katılabilenler 
Ne iç içe, ne de hep ayrı kalanlar. 7/24 iç içe yapış yapış olma hali en büyük işkence. Kendileri için özel zamanları olanlar, en az %10-20 zamanı kendisi için ayırabilenler ve burada ne olduysa eşiyle paylaşanlar.  Birde kadın evde kalmak, erkek ise hep dışarıda zaman geçiriyorsa bu da birbirlerine yabancılaşma nedeni olabiliyor. Bunun için de birlikte yaşayabilecekleri sosyal etkinlikleri olmalı.
4- Tartışmayı becerebilenler. 
Kadın da erkek de ne kadar da kişilik uyumları olsa da her an farklı oldukları anlaşamadıkları alanların olması çok doğaldır. % 100 her konuda hep aynı fikirde olmak kesinlikle mümkün değildir. Ve bu farklılıkların mutlaka sohbet ortamında doğru biçim de dile gelmesi gerekir. İki tarafta birbirini anlamasına dinlemeyi, konuşurken de geçmişi karıştırmadan, haklı-suçlu eksenine getirmeden, kişiliklerini ve ailelerini işe karıştırmadan; hissettiklerinden, rahatsızlıklarından ve düşüncelerinden bahsedebilmeliler. Nelerin nasıl olması gerektiğini en ince, nezaketli ve saygılı bir şekilde dile getirmelidirler.
Olumsuzluklar nelerdir?
 Sorunların varlığı değil, sorunların nasıl çözüleceğini bilememek, çözüme değil de sorun odaklı kalmak, duygu sömürüsüne girmek, sürekli şikayet, suskunluk, eleştiri, bağırma, sözel ve fiziki şiddet, tehdit, aşağılama, küçük görme, hakaret, geçmişin hatalarının sürekli canlı tutulması, değişimi görmez gelme… Vb, tartışma biçimi değildir.
 Farklılıklar asla görmez gelinmemelidir. Rahatsızlık veren konular mutlaka uygun zaman da, uygun şeklide gündeme getirilmelidir. Eğer eşler, “biz hiç tartışmıyoruz harika bir evliliğimiz var” diyorlarsa burada eşlerden biri sürekli alttan alıyor fedakarlık yapıyor demektir. Konuşulmayanlar zamanla birikerek bakteri oluşturacaklar nedeni belirsiz denilen psikolojik, bedensel sorunlar yaşanacaktır.