YAVUZ BÜLENT BÂKİLER VE ESERLERİ – 3
ELÇİBEY / Azerbaycan’ın Unutulmaz Lideri
Ebulfez Elçibey, Mehmet Emin Resulzâde’nin açtığı bayrağı yükselten idealist. Azerbaycan’da Rus emperyalizminin karşısına çıkan yürekli, cesur, bilgili bir lider. Moskova’nın mankurtlaştırma siyâsetine  karşı kaydığı için çok çile çekti. Hapis yattı. Sonunda, Azerbaycan Halk Cephesi Liderliği’nden, Cumhurbaşkanlığı’na kadar yükseldi. 
Elçibey büyük bir idealistti. Önce yaşadığı toprakların hür ve müstakil olmasını istiyordu. Azerbaycan toprakları ikiye bölünmüştü. Kuzey Azerbaycan’da 7.000.000 Türk yaşıyordu. Güney Azerbaycan’da ise 30.000.000 soydaşımız İran hâkimiyeti altında çırpınıyordu. Elçibey, Güney Azerbaycan’la Kuzey Azerbaycan’ın birleştirilmesini kafasına koymuştu. 
Türk Edebiyatı Vakfı’nın yayını olan ve 2. Baskısı 2009 yılında yapılan 333 sayfalık eser; Taha Akyol, Kemal Çapraz, Ayhan Katırcıkara, Turan Yazgan, Servet Kabaklı, Fatih Kısaparmak, Nuri Gürgür, Bülent Akarcalı, Yağmur Atsız, Necati Özfatura, Kenan Akın, Mehmet Niyazi, Ertuğrul Özkök, Ahmet Kabaklı, Cengiz Candar, Abdürrahim Karakoç, Altemur Kılıç, Mim kemal Öke, Arslan Tekin’in yazılarından, Yavuz Bülent Bâkiler tarafından derlenen bir güldestedir. Eserde, Bâkiler’in Elçibey hakkında yazdığı 6 adet makalesi yer alıyor. 

KILIÇLAR VE KALEMLER /
Hâtıralar Işığında Cumhuriyet Tarihi Okumaları 3
Söz unutulmasın diye kimi kılıcıyla yazdı, kimi kalemiyle... Tarih, kılıçlar ve kalemlerin gölgesinde yazıldı. Yakın geçmişimizin önemli müşâhitlerinden Yavuz Bülent Bâkiler, Hatıralar Işığında Cumhuriyet Tarihi Okumaları serisinin üçüncü cildinde yine gür bir sedâ ile hakikatleri haykırıyor. Coşkun bir çağlayan misali dalgalanıyor: Bazı satırlarda esefleniyor, bazı satırlarda öfkeye kapılıyor. Samîmi üslubu ile bizleri nice hayretler eşliğinde duygularına ortak ediyor.
Sanat dünyasından siyasete, bürokratik hayattan askerî çevreye pek çok farklı alandaki olaylara ve olaylar ardındaki kişilerin hakîki niyetlerini okuyucuya intikal ettiriyor. 
Kitaptan tadımlık bir bölüm: Geniş bir bilgi dünyasına, derin bir tarih şuuruna ve devlet tecrübesine dayanmayan fırtınalı bir vatanseverliğin, bazen her şeyi altüst ettiğini de bilhassa belirtmek istiyorum. Örnek ini emrediyorsunuz? İşte size Enver Paşa! İşte size Cemal Paşa! İşte size Talat Paşa! Ve daha yakın tarihimizden işte size Cemal Gürsel Paşa! İttihat ve Terakki hareketinin üç paşası da büyük vatansever oldukları hâlde bilgisizlikleri ve tecrübesizlikleri yüzünden koskoca cihan devletimizi on yıl içinde batırmadılar mı?’
280 sayfalık eser, Kasım 2014’te Yakın Plan Yayınları arasında çıktı. 

TÜRKİSTAN TÜRKİSTAN

Şair, hatip ve edip Yavuz Bülent Bâkiler, ata yurdumuzda gönül gözü ile gördüklerini gönül kalemiyle ve okuyucunun gönül tellerini titreten şiir-nesir karışımı bir üslupla anlatıyor. 
Eserin 18. Baskısı, 13,5 X 21 santim ölçülerinde, 209 sayfa hacimle Yakın Plan Yayınları’nın ürünü olarak Nisan 2012’de yeniden kültür dünyamıza kazandırıldı. 
Türklükten, tarihî Türk yurtlarından bahsetmenin yasak, hatta suç olduğu karanlık çağlardan, esâret zincirini kırarak nefes nefese 1900’lü yılların ikinci yarısına ulaşan Bâkiler; güzelim Taşkent’i, muhteşem Semerkant’ı, Konya’nın, Bursa’nın Asya’daki kardeşi türbeler, antik câmiler, namazgâhlar, medreseler diyarı mistik şehir Buhara’yı anlatıyor. Huşû içerisinde kılınan namazlar… Yürek sızlatan kadim Türk yurdu güzelim Aral’ın, günümüzdeki hal-i pür melali…
Kitabı okurken bir an gözlerinizi kapatınız… Kasr-ı Ârifân’dasınız… Mihverdeki ehl-i irfan meclisinde ve Mürşîd-i Kâmillerlesiniz… 

ÖZÜMÜZÜ KESEN KILIÇ / Göktürkler

Azerbaycan Türklerinin mütefekkir şâiri Bahtiyar Vahapzâde’nin dikkate değer tiyatro eserlerinden biridir. Yavuz Bülent Bâkiler tarafından Türkiye Türkçesine aktarılmış ve T.C. Kültür Bakanlığı tarafından 1998 yılında, 13,5 X 19,5 santim ölçülerinde, birinci hamur kâğıda 88 sayfa hacimli olarak 3.000 adet basılmıştır. 
Büyük Türk fikir adamı ve yazarı Nihal Atsız’ın aziz hâtırasına ithaf edilen eserde dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talay’ın sunuş yazısı dikkat çekiyor. Dikkat çeken bir başka husus da, perde inmeden önceki son sözler olarak ‘Gaibden ses’ olarak verilen tirad olarak kendini gösteriyor: 

Ey Türk beyleri! Ey millet işitin!
Yukarıda mâvi gök çökmedikçe,
Aşağıda kara toprak yarılmadıkça,
Senin elini, senin töreni kim bozabilir?
Ey Türk milleti! Silkin ve kendine dön! 
Sen kendin olunca büyük olursun! 

YALNIZLIK

Yavuz Bülent Bâkiler’in henüz 20’li yaşlarında iken yayınladığı ilk şiir kitabı… İlk göz ağrısı. 
11,5 X 18,5 santim ölçülerinde, 58 sayfalık kitap, 2. Defa, 1966 yılında,  yazarın kendi yayını olarak Ankara’da Ayyıldız Matbaası’nda basılmış. 
Kitapta; buram buram Anadolu kokan, burcu burcu destan haykırışlarıyla süslenen, gönüllerden taşan sevgi selleriyle çağlayan, kulluk bilinciyle el açıp Allah’a yakaran, dualarla Fâtihalarla mistik inceliklere bürünen, çok yönlü, çok renkli bir şiir iklimi var. Her bir mısra,  sonraki yılların şiir virtüozu, hatip ve edip Yavuz Bülent Bâkiler’ini müjdeliyor. 

Müjdeci mısralardan küçük bir buket: 

Yurdumuzun, yuvamızın orta direği
Dünyadaki varlıkların en mübâreği
Elimize diken batsa yüreği
Yanacak analar bilirim.  


UNUTAMADIKLARIM / Hâtıralar Işığında Cumhuriyet Tarihi Okumaları 1

Sözün de sohbetin de ustası mükemmel bir hatip olan Yavuz Bülent Bâkiler, 2013 yılı itibâriyle altmış bir yıldan beri yazıyor. Rahmetli tarihçi Yılmaz Öztuna’nın çok isâbetli tespitine göre eserleri yıllar boyu okunacak değerdedir. Çünkü aziz ve necip milletimizin sezgisi yüksektir. Kimler tarafından sevildiğini çok iyi bilir. Milletin diliyle konuşanı, kendisi gibi düşüneni, samîmi olanı tanır ve O’na bağlanır. Türk milleti bilir ki Yavuz Bülent Bâkiler, milletine âşıktır. O bir Türk milliyetçisidir. Aşkı, karşılıklı sevdâya dönüşmüştür. O sebeple yazdıkları, yıllar boyu okunacak değerdedir.
Kısa zamanda ikinci baskısı yapılan eserinde Bâkiler; Turgut Özakman, Rauf Denktaş, Osman Bölükbaşı, Muhsin Yazıcıoğlu, Recep Yazıcıoğlu, Necdet Sevinç, Cemal Kutay, Prof. Dr. Veysel Eroğlu ile ilgili hâtırâlarını naklediyor. Şâhidi olması sebebiyle içyüzünü bildiği çeşitli hâdiseliri… Atatürk düşmanlığı kavramını, devlet mekanizmasında oynanan oyunları, sol kültür mensuplarının sığlıklarını anlatıyor. Âmiyâne tâbiriyle; ‘vay canına…’ dedirtecek hâdiseler…

YAVUZ BÜLENT HAKKINDA YAZILAN BİR KİTAP:
YAVUZ BÜLENT BÂKİLER’E ARMAĞAN: 
Selçuk Karakılıç’ın hazırladığı, 13,5 X 21,5 santim ölülerinde, 412 sayfalık kitap hâlinde, Size Dergisi’nin, 13. Kitabı olarak 2006 yılında yayınladığı eserde; Yılmaz Öztuna, Altan Deliorman, Agâh Oktay Güner, Beşir Ayvazoğlu, Bekir Sıtkı Erdoğan,  Şaban Karataş, Nâmık kemal Zeybek, Taha Akyol, Ahmet Kabaklı, Mehmet Kaplan ve daha pek çok dostu, ideal arkadaşı, samîmi duygularla Yavuz Bülent Bâkiler’i anlatıyorlar. Son bölümde ise Azerbaycan’da yayınlanan gazete ve dergilerde yer alan Bâkiler hakkındaki yazılara yer verilmiş.

YAVUZ BÜLENT BÂKİLER

23 Nisan 1936 tarihinde Sivas'ta doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sivas, Gaziantep ve Malatya'da tamamladı. 1960'ta Ankara Ünivearsitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.
Dört yıl Ankara Radyosu'nda çalıştı. 1969-1975 yılları arasında Sivas'ta avukatlık mesleğini icra etti. Bir süre Başbakanlık Toprak-Tarım Reformu Müsteşarlığı'nda Hukuk Müşaviri olarak hizmet verdi.
1976-1979 yılları arasında Ankara Televizyonu'nda görev aldı. Çeşitli kültür programları hazırladı ve sundu. TRT’den Kültür Bakanlığı'na Müsteşar Yardımcısı olarak geçiş yaptı.
12 Eylül 1980 darbesinden bir süre sonra Kültür Bakanlığı Müşavirliği'ne alındı. Daha sonra da Başbakanlık Müşavirliği'ne tâyin edildi. Oradan kendi arzusuyla emekliye ayrıldı.
Çeşitli gazetelerde ve dergilerde fıkralar-makaleler yazdı. Bir süre Samanyolu Televizyon Kanalında Türk Cumhuriyetlerini anlatan ‘Bizim Türkümüz’ programını hazırladı. Aynı kanalda ‘Sözün Doğrusu’ isimli kültür programını ekranlara getirdi.
1989 yılında TRT 1 Televizyon Kanalı’na, 16 bölümden oluşan ‘Avrupa’da Türk İzleri’ isimli programın senaryosunu hazırladı. Bu eseri ile Türkiye Millî Kültür Vakfı’nın ‘1989 yılı Radyo ve Televizyonda Millî Kültürümüze Hizmet Eden Programlara Teşvik Armağanı’na layık görüldü. 
Kendisine takdim edilen diğer armağanlar:
*Türk dilini şiir dünyasına taşıyıp taçlandıran çalışmalarından dolayı Atatürk Kültür merkezi’nin Şeref Üyeliği. (1999)
*Türkiye Azerbaycan kültür münâsebetlerini geliştirmesi ve Azerbaycan’a yürekten bağlılığı sebebiyle Azerbaycan Ziyalılar Cemiyeti Şeref Üyeliği. (1999)
*Azerbaycan Halk Cephesi’ tarafından Elçibey adına Türklüğe Hizmet Armağanı. (2002) 


*Dünya Türklüğüne Hizmet Ödülleri:
*Kazakistan Ahmet Yesevi Üniversitesi.
*Türkiye Cumhuriyeti TİKA Başkanlığı.
*Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatkârlar Vakfı.
*Türk 2000’ler Vakfı.
*Azerbaycan Dünya Genç Türk Yazarları.
*Dil Gazetesi.


Edebiyat Doktor Unvanları:
*Azerbaycan Asya Üniversitesi.
*Azerbaycan Gence Üniversitesi.


Türk Diline Hizmet Ödülü:
*Karaman Valiliği.
*Kombassan Holding
*Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi.
*Türkiye Yazarlar Birliği.
*Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti.


Türk Kültürüne Hizmet Ödülleri:
*Türkiye Millî Kültür Vakfı.
*Kayseri Aydınlar Ocağı.
*Türk Ocakları Genel Merkezi.
*Academi Of Art And Culture Word.
*Boğaziçi Dergisi.
*Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği.


Fahri Hemşehrilik Ödülleri:
*Malatya Belediye Başkanlığı.
*Gaziantep Belediye Başkanlığı.

Diğer Ödüller:
*Yılın Edebiyatçısı Ödülü: Sivaslılar Eğitim Kültür ve Yardım Vakfı.
*Gaspıralı İsmail Bey Ödülü: Milletlerarası 4. Türk Olimpiyatı
 

YAVUZ BÜLENT BÂKİLER’İN ŞİİR VE NESİR KİTAPLARI ÜZERİNE DOKTORA VE LİSANS TEZLERİ

SIRA

ÇALIŞMAYI YAPAN 

DANIŞMAN

ÜNİVERSİTE

LİSANS TÜRÜ

01

Hidayet Özcan

Prof. Dr. Sâdık Turan

Ankara Üniversitesi

Doktora 1977

02

Ali Öğüten

Prof. Dr. Kenan Akyüz

Ankara Üniversitesi

Yüksek Lisans 1977

03

Önder Ertop

Doç. Dr. Orhan Okay

Erz Atatürk Ünivers.

Yüksek Lisans 1981

04

İhsan Tevfik Kırca

Doç. Dr. Orhan Okay

Erz Atatürk Ünivers.

Yüksek lisans 1988

05

Hüsniye Zal

Doç. Dr. Celal Tarakçı

Samsun 19 Mayıs Ü

Yüksek Lisans 1989

06

Mehmet Poyraz

Araşt. Görevlisi Ramazan Korkmaz

Elazığ Üniversitesi

Yüksek Lisans 1990

07

Kezban Küçük 

Doç. Dr. Ramazan Duymaz

Edirne Üniversitesi

Yüksek Lisans 1992

08

Ahmet Demirtaş

Prof. Ömer Karpuz

Denizli Üniversitesi 

Yüksek Lisans1997

09

Meryem sinan

Prof. Dr. Turgut Karacan

Samsun 19 Mayıs Ü

Yüksek Lisans 1997

10

İbrahim Tüzer

Doç. Dr. Ramazan Korkmaz

Elazığ Üniversitesi

Yüksek lisans 1999

11 

Pınar Topaloğlu

Prof. Dr. Ömer Karpuz

Denizli Üniversitesi

Yüksek Lisans 2004

12

Meryem Çiğdem

Doç. Dr. Hikmet Yılmaz

Sivas Cumhuriyet Ü

Yüksek Lisans 2005

13 

Selçuk Karakılıç

Öğrt. Gör. Ramis Karabulut

Niğde Üniversitesi

Yüksek lisans 2005

Not: Yukarıdakilerin dışında 3 lisans tezi daha vardır. Fakat yeni bir lisans tezi hazırlamakta olan kişi, emâneten aldığı bu tezleri geri getirmemiştir. Bu sebeple listeye dâhil edilememiştir. 

YAVUZ BÜLENT BÂKİLER’DEN BİR ŞİİR: 

ANTEPLİ ŞAHİN
Ayvaz Gökdemir kardeşime
Ben Antep'liyim, Şâhin'im ağam.
Mavzer omuzuma yük.
Ben yumruklarımla döğüşeceğim.
Yumruklarım memleket kadar büyük.


Hey Hey!... Yine de hey hey..!
 Kaytan bıyıklarım, delişmen çağım...
Düşman kurşunlarına inat köprü başında
Memleket türküleri çağıracağım.


Bu dağlarda biz yaşarız, bu dağlar bizim dağımız
Namusumuz temiz, bayrağımız hür.
Analarımız, karımız, kızımız, kısrağımız
Burda erkekçe döğüşür.


Bir bayrak dalgalanır Antep Kalesi üstünde
Alı kanımdaki al, akı alnımdaki ak.
Bayraklar içinde en güzel bayrak.
Düşüncem senden yanadır!..

H
ep senden yanadır çektiğim kahır
Bu senin ülkende, senin gölgende
Düşmesin kara kalpaklar, kirlenmesin duvaklar
Korkum yok ölümden kâfirden yana
Alacaksa alsın beni şafaklar.


Hey Hey!...
Yine de hey hey!...
Al bayraklar altında kara bir kartal gibi
Yaşamak ne güzel şey!...


Bir sır var bu mavzerde, attığım gitmez boşa
Çıkmış bir eski savaştan.
Türk'ün bir küçük karış toprak parçası için
Destanlar yazacağız yeni baştan.


Yıktım toprağın üstüne bir sarı kurşunla birini
Çıktı karşıma biri.
Çıktıkça çektim tetiği bismillâhlarla beraber
Vurdum alnından kâfiri.


Bu kaçıncı kurşundur, bu kaçıncı bismillah!
Bu kaçıncı ölüdür.
Bir türkü söylenir siperlerde her sabah;
"Vurun Antepliler namus günüdür."


Ben Antep'liyim, Şâhin'im ağam.
Mavzer omuzuma yük.
Ben yumruklarımla döğüşeceğim
Yumruklarım memleket kadar büyük.


YAVUZ BÜLENT BÂKİLER İÇİN DEDİLER Kİ…

Vatan, bayrak, millet sevgisi şaşmaz rehberi oldu. Bu yüzden de nice namertliklerle mücâdele etmek mecburiyetinde kaldı. Ama hep dimdik durdu hiç eğilmedi. Şairdir, ediptir, fakat aynı zamanda hatiptir Yavuz Bülent. Güzel Türkçemizin kararlı, ısrarlı, bilgili savunucusudur. Çocuklarım ilerde, ‘Babamız Yavuz Bülent Bâkiler'in dostuydu’ diye gurur duyarlarsa, ruhumun bundan hoşnut olacağına eminim.
ALTAN DELİORMAN / Tarihçi – Yazar

Yavuz Bülent Bâkiler, istese, Türk nazım ustalarının çağlardır bize bıraktığı tadına doyulmaz nazım miraslarının hepsine vâris olabilirdi. Ama yaşı bizlerden daha genç olduğu için gelişim yılları tamamen (serbest)liğin harman gibi savrulduğu yılların içinde geçtiği için, onlardan istese de istemese de fazla etkilendi. Serbestliği benimsedi. Tekrar söylüyor ve onu alkışlıyorum, nazımdan da hiç kopmadı.

Yavuz Bülent özellikle kafiyenin mânâya yüklenmesinden nasıl bir şiir tılsımının doğacağının farkında.
Şiirlerini dikkatle okursanız bu inceliği hemen fark edersiniz.
Yavuz Bülent'in takdir ettiğim bir özelliği de serbestlik adı altında sürüp giden başıboşluğun sığındığı (anlamsızlığa) kendisini hiç kaptırmamasıdır. İçli duygularını ince mânâ çizgileri içerisinde anlatmaya çalıştı ve başardı da.
BEKİR SITKI ERDOĞAN / Şair

Yavuz Bülent Bâkiler, bir kelime kuyumcusudur. 
AYDİL EROL / Şair – Yazar