Dünden devam Mücahitler bölgeyi savunmak için mevzideler. Karargahta Grup Komutanı, bir kaç subay ve mücahit gördük. Yılların özlemi, bu muhteşem günün heyecanı ve gururu ile sevinç gözyaşları içinde kucaklaştık. Grup Komutanı Hamdi Bey, Türk ordusunun bir üsteğmeni... Karargah Subaylarından mücahit Argun Beyle de daha önceden tanışıyoruz. 1965 yılında, O da 22 nci Grupta idi. Beraber çalışmıştık. Düşmanın hala bölgeye bir müdahelesi yok. Bu bizi son derece sevindirdi. Grup Komutanı, doğu, kuzey ve güneye karşı gerekli önlemleri aldığını, bölgeye olacak Rum taarruzlarını karşılamak ve püskürtmek için hazır olduğunu söyledi ve tertibatı hakkında kısa bilgi sundu. Hamdi Bey, gençliğine rağmen soğukkanlı, metin ve duruma hakim. Tugay Komutanı ziyadesi ile memnun. Hamitköy'den, 2'nci Paraşüt Taburu'nun toparlanmasını gururla seyrediyoruz. Malzeme ve paraşütler hızla toplanıyor. Bu ara, Lefkoşe Rum kesiminden alarm sirenlerinin acı sesleri duyuluyor. Anlaşılan Rumlar daha uykudan yeni uyanıyor. 20 Temmuz sabahı paraşüt atlayışı ile büyük bir baskın gerçekleştirildi. 2'nci Paraşüt Taburu Hamitköy'e inerken 1 nci Paraşüt Taburu da 1-2 km. batıda Kırnı Havaalanı'na atladı. 250 m. gibi yere çok yakın bir yükseklikten aynı anda uçan 20 adet C-47 ile 9 adet C-130 ve C-160 uçakları ve 1200 kadar paraşütçü ve paraşüt, yerle göğün arasını adeta bir kara bulut gibi doldurdu. Bu uçakların ve Rum mevzilerine taarruz eden jetlerimizin kulakları sağır eden gürültüsü paraşütçülerin naraları hiç beklemeyen Rumları adeta şaşkına çevirdi. Bu muhteşem manzarayı seyreden Rumlar adeta kâbus görüyor gibiydi. Yıllardır Türkiye, kaç defa müdahaleden vazgeçmemiş miydi? Ve Rumlar Türk mevzilerine karşı "Bekledim de gelmedin" diye az mı şarkı söylemişlerdi? Şimdi bu muhteşem taarruz karşısında mevzide dizleri titreyen, dilleri tutulup ödleri patlayan Rumlar tam bir şoka girdiler. Biz Tugay Komutanı ile Hamitköy'e vardığımızda bile henüz hiç ateş edilmiyordu. Gafil avlanan Rumların bu ani baskınla uğradıkları şok, derhal korku ve panik olarak bütün Ada'yı sardı. Hatta Yunanistan'ı bile kapsadı. Rumların yaklaşık yarım saat sonra alarm sirenleri duyuldu ve ateş de daha sonra başladı. Akşama kadar hiç bir taarruz teşebbüsü de yapılamadı. Kıbrıs Barış Harekâtı denebilir ki bu muhteşem baskınla daha 20 Temmuz sabahı kazanılmıştı.