Ülkem’ in gündemi pek karışık. Reymen’ler, 82 yaşındaki kadına tecavüze yeltenmeler, Diyarbakır anneleri, ünlü kadınlara eşleri tarafından yapılan şiddet, kara para aklayanlar, gayrı meşru yaşamlar, mafya vari cinayetler... Açıkçası şu yazdığım ülkemin gündemi olan konu başlıkları tam olarak şuan içinde bulunduğumuz vahim cenderenin isim bulmuş hali. Bende isterim sizlere çiçek yazayım, böcek yazayım yalandan yaşadığınız sosyal medya yaşantınız gibi öpücük öpücük kalp koyayım. Olmuyor işte içinizden birilerinin göze göze sokması gerekiyor gerçekleri şu laylay lom hayatınızın bir ucundan tutmak bu saçma sapan platformun bir aleti olmak hiç tarzım değil! Ama yine de belki de bir aklıselime azcık bir şeyleri fark ettirebilir miyiz derdindeyiz. Bilmiyorum gazete okuyan kaç kişi kaldı kaç insan o buram buram kokan kokuyu kokladı nicedir? Bugün ki konum Adana'da mide bulandıran bir olay. Konu kadın olunca maalesef hangi açıdan bakarsak bakalım elimizden başka bir şey gelmiyor. Yazmak, sesimizi duyurmak, ülkede her gün artan kadın cinayetlerini, kadına tecavüzü, kadına şiddeti engellemek, bu konuda farkındalık yaratmak için çabalamaktan başka çaremiz yok. Pisliğin önde gidenlerinden biri, gece vakti, 6 çocuk, 14 torun, 11 toruna sahip 80 yaşındaki kadının evine girdi. Yaşlı kadına önce tecavüz etmeye çalıştı, sonra darp etti. Kadının bağırması sonucu kaçan zanlı, bir gün sonra yakalandı ancak çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Ülkede yargıya olan güven diplerde geziyor. Şu örneğe bir bakın; diyelim ki bir adam size tecavüz etmeye kalkıyor. Boğuşurken siz bir şekilde adamın burnunu kırıyorsunuz. Sonuçta adam size tecavüz edemiyor, fakat siz yine de şikâyetçi olmak istiyorsunuz. Bu durumda adamın burnunu kırdınız diye siz mi suçlu görüleceksiniz? Bu sorunun cevabını Türk Ceza avukatları veriyor. Kadın programında "babam bana tecavüz etti" diyen kızını öldüren baba, "babasını kamuoyuna mahcup etti" diye indirim aldı.
Eşini öldüren koca, "kot giyiyordu, piercingi vardı, çantasında doğum kontrol hapı buldum" indirimi aldı. Tanımadığı birine saat soran eşini onlarca bıçak darbesiyle öldüren koca "cilve yaptı" indirimi aldı. Kadına tecavüz edip hamile bırakan adam, "zaten bakire değildi" indirimi aldı. Ormanda saldırıp, kadını döve döve soyan, ancak astım krizi geçirdiği için bayılıp yakalanan adam "isteseydim yapabilirdim" indirimi aldı. Üvey kızına saldıran adam, "kızın ruh sağlığı bozulmamış" raporuyla indirim aldı. Tecavüzü kameraya kaydeden erkek, "eski sevgilisi" olduğu için indirim aldı. Tecavüzcü erkek "kadın tecavüzde bağırmadığı için rıza göstermiş sayılır" indirimi aldı. Tecavüz ederken suç üstü yakalanan erkek, henüz tecavüz gerçekleşmediği için "yarım kaldı" indirimi aldı. Bunlara rızası varmış, fahişeymiş, alkollüymüş, hayatın akışına aykırı indirimlerini eklemiyorum. Bunlar "indirim" mevzunu anlamanız için verilmiş uçuk örnekler. Yani adalet tecavüzcüye indirim yapmak için elinden geleni yapıyor. 14 yaşında kıza tecavüz edip, davalara cübbe sarık ile katıldığı için iyi hal indirimi alanlar var bu ülkede. Böyle bir uygulamayla, böyle bir adalet anlayışıyla tecavüzün, kadın cinayetlerinin önüne nasıl geçebilirsiniz ki? Ne doğru tabirler değil mi? Çok tanıdık geliyor mu bu yazılanlar size de?
Yaşlı teyzeciğime tecavüze yeltenen pislik Sorgusunun ardından adliyeye sevk ediliyor. Savcılık tarafından tutuklanma talebiyle nöbetçi sulh ceza hâkimliğine sevk edildi. Sanık, adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bu arada evden alınan sigara, kadının kıyafetleriyle zanlıdan alınan DNA eşleştirmeye gönderildi.
Pislik 'ÇIĞLIK ATARSAN SENİ YAKARIM' diyor kadıncağıza;
Yaşlı kadın, zanlıyı çok net gördüğünü serbest kalmasına bir anlam veremediğini artık korkusundan evine gidemediğini belirterek, "Ben yatıyordum uyandım baktım karşımda biri oturuyor. Yüzümü okşayıp öpmeye çalıştı bende itekledim. 'Sus ben seninle olmaya geldim' dedi. Ben bağırmaya çalıştım bana yine 'sus' dedi ve bir tokat attı bana. Eğer Azrail isen al canımı git ben korkmuyorum dedim ve salavat getirmeye başladım. Salavat getirdikçe vurdu daha sonra ellerini ağzıma soktu ben de ısırdım parmaklarını. İmdat yetişin diye bağırınca kaçtı. Daha sonra komşularımız kazma, kürek ve silahlarını alıp bana yardıma geldiler. Bana kötülük yapmaya gelmiş 'benim olacaksın' dedi. Bu dünya da herkes gibi ben de namusum için yaşıyorum. Ben o yaşın kadını mıyım? Gidecekse barlara ve pavyonlara gitsin. Benim evin kapısı bozuk, içeriden kilitleyemedim. O da içeri girmiş yani yüzümü okşayıp öpmeye çalışmasa ben uyanamazdım. Olaydan sonraki gün yakalandı teşhis ettim kendisini. Ben evime gitmek istiyorum ama korktuğum için gidemiyorum şuan kızımda kalıyorum. Bana 'çığlık atarsan seni yakarım' dedi o yüzden çok korkuyorum" demiş. Bir kadının acı feryadı o bir ana hani bir tabir vardır yaşını yaşlamış dişini dişlemiş asmış eleğini. Ne ağır değil mi şimdi o kadıncağıza?
Türk Ceza Kanunu Kadın Platformu sözcülerinden avukat Hülya Gülbahar olayın hak hukuk adalet boyutu ve ilerleyiş "Düşeceğiniz hâkime, savcıya, şansınıza bağlı…" Yani işimiz şansa bahta kaldı kadınım sen kendini koru yoksa resmiyet seni hiç de korumuyor anlayacağınız ortada hiç olup gidersiniz şimdiye kadar yaşanan birçok kadın cinayetlerinde olduğu gibi. Her köşemde bağırıp şunu bunu yapmaktan helak olsam da bir de Hülya Hanım’a kulak verelim derim.
Son olarak cinsel şiddet yaşadığınızda şunları yapın; diyor sevgili Hülya Hanım;
-Kurumlarda devam eden cinsiyetçi uygulamalar nedeniyle yakınlarınızla birlikte başvuru yapmanızda yarar var.
-Bulunduğunuz yere en yakın polis merkezine ya da jandarma karakoluna başvurarak acil muayene için derhal hastaneye sevk edilmenizi isteyin. Doğrudan hastaneye de gidebilirsiniz.
-Polis tarafından tutanak hazırlanırken yaşadığınız olayı ayrıntılı bir şekilde anlatın, toplanmasını istediğiniz delilleri, dinlenmesini istediğiniz tanıkları bildirin.
-Yazılan tutanağı asla okumadan imzalamayın; eksiklik ya da farklılık varsa düzelttirin ve sonra imzalayın.
-Tutanağın polis memuru tarafından imzalı bir örneğini mutlaka alın.
-Polislerin “Senin de rızan varmış, anlattıkların tutarsız” gibi bahanelerle sizi geri göndermesine
ASLA izin vermeyin.
-Polisin görevini yapmaması bir suçtur ve cezai işlem gerektirir!
Bu şeref yoksunu Canilerin ve buna yeltenenlerin en ağır cezayı alması bile ne ailesinin ne de bizim içimizi soğutmayacak. Ancak artık bu olayların altında yatan sebepleri bir an önce aklın ve bilimin ışığında tartışmaya başlamalı, büyük bir ayağa kalkış olmalı, geçici çözümlerle idare etmek ve unutturmak yerine, sorunu kökten çözecek uygulamalara yönelmeliyiz ne dersiniz? Bunun başında eğitim geliyor biliyorum ama bununda maalesef olamayacağından eminim burası Türkiye ataerkil zihniyet bulaşıcı. Kim ne derse desin doğusu da batısı da aynı. Anlaşılan o ki kimsenin kimseye faydası yok. Tut eteğini, tut pantolonunu çıkar savaş araç ve gereçlerini kendini kendin koru KIZIM!