Bu aralar bir kapak muhabbetidir gidiyor bakalım sonu nereye varacak…
Buket Uzuner’in yeni kitabı Yazın Öyküleri’nin kapağını okuyucu belirliyor. İlk başta ilginç gelebilir ama doğru. Garip gelse de aslında güzel ve okuyucunun hoşuna giden bir şey bu. Okumak istediğiniz kitabın kapak seçiminde söz sahibi olmak. Kitap kapağı için düzenlenen ankete katılmak isteyen okurlar Everest Yayınları’nın internet adresine girerek oy kullanabiliyor. Bu, okurun etkinliğini ve yazarın biraz da okurun suyuna gitmek istediğinin göstergesidir. Bir de kitapgalerisi.com adresine üye olanlar arsından seçilecek beş kişiye imzalı kitap hediye edilecekmiş…
Ve gelelim gündemin kapak konusuna: Elif Şafak ve kitabı Şemspare’nin kapağı.
Bir sürü şey yazılıp çizildi, çene çalındı, kafa patlatıldı vs. Niye bütün bunlar? Kitap kapağı özgünse zaten problem yok. Esinlenme de olabilir, hatta çalıntı da! Sanki çalıntı kitaplara çok yabancıyız da çalıntı kitap kapaklarına niye şaşırıyoruz?
Nazan Bekiroğlu’nun Yusuf ile Züleyha kitabının kendisine ait olduğunu iddia eden Şenol Karay Sakınmaz’ı ne çabuk unuttunuz! Hem işin aslını Elif Şafak ve kapağı hazırlayanlar biliyor. İşin aslını bilemeyenler de ha babam konuşuyor. Ya hu bir durun yoldaşlar, durun. Siz de biliyorsunuz ki bu ülkede neler yaşanmıyor. Bu da olur. Kanıksayın bu durumu, kabullenin diye söylemiyorum sadece tecrübeliyiz böyle işler karşısında, rahat olun!
Selim İleri dolu dolu geçirdiği 44 yılın ardından yazarlık hayatının 45. Ylını kutluyor. Bu sebeple İstanbul Modern ve Sabit Fikir’in birlikte düzenlediği ‘Sözünü Sakınmadan’ programına katılan Selim İleri kendi okurunun sadakatinden bahsediyor. Düşünüldüğü zaman bunca yıl unutulmadan ayakta kalabilen bir yazar, okurlarının gönlünü çoktan fethetmeyi başarmıştır. Usta yazar’a göre günümüzde satışa endeksli bir ortam var ve satış için her şeyin mübâh sayıldığı bir dönemdeyiz.
Eh, anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!