Üzerinden epey zaman geçti ama hızlandırılmış tren kazası daha uzun zaman konuşulacaktır.
Biz bu konuda bir yargıda bulunmadan, olayın algılanış ve yorumlanış durumuna değinmek istiyoruz.
Halkımız veya sorumlu mevkideki insanlarımız, bir alışkanlık ve yanlış yorum nedeniyle, tüm aksaklıkları ve felaketleri kadere bağlama kolaycılığı içindedir.
"Referansımız İslam" diyerek, geniş halk kitlelerinin safiyetinden yararlanan ve inanmış insanların oylarını toplamayı bilen bu iktidar, referans olarak gösterdiği İslam'ı herkesten daha iyi bilmek zorundadır.
Din konusundaki toptan cehaletimiz yüzünden, her şeyi kadere bağlama yanlışı ve kolaycılığı içindeyiz.
Tren kazasını da, en sorumlu mevkilerden birini işgal eden Devlet Demir Yolları Genel Müdür Vekili "Her şey Allah'tan" diyerek özetledi ve insanların hatalarını ve sorumluluklarını Allah'a havale etme cüret ve gafleti içine düşmüştür.
İslam Dinini yorumlayan uzmanlar, "Alın yazısı" diye bir olgunun olmadığını, iyi ya da kötüyü insanların kendi iradeleriyle seçmiş olduğunu, insanların bu davranışlarını Allah'a bağlamanın yanlış olduğunu pek çok eserde ortaya koymuşlardır.
Kader, bu kainatın, galaksilerin, yıldız ve gezegenlerin yaratılış ve işleyiş sistemini kapsar.
İnsan, hayvan veya tüm canlıların yaratılış sistemi, yaşamaları, çoğalmaları ya da ölmeleri bu evrenin gerçeği ve yaratılış kaderidir.
Hırsızlık yapan ya da katil olan kimse, bu kaderdir benim suçum yok diyebilir mi?
Kader olan şey, bizim irademiz dışında ve Allah'ın öngördüğü yaradılış ve işleme sistemidir.
Eğer insanların alnında yapacağı şeyler yazılı olsa, insanlar bundan kaçınamayacakları için, suç kendilerine ait olmazdı.
Hatalarımız, eksiklerimiz ve suçumuz nedeniyle kadere sığınmak ahlaksızlıktır, yüce dinimizi iyi bilmemektir veya bildiğimiz halde takiyye yapmaktır.
Başkasının derisinden sırım kesmek kolaydır.
Alman Atasözü
