BİR SES BU KADAR MI KUSURSUZ OLUR?

O, billur ses, dinleyince içinden çıkamadığım o tını, lezzetli nağmelerin sahibi, Türk Halk Müziği’nin sevilen ismi Deniz Toprak İzmir’de misafirimizdi. Sahnede onu dinlerken içim eridi gitti. Bir ses bu kadar mı kusursuz olur?  Deniz Hanım’ın sesi olduğu kadar kişiliği de on numara. Sıcak, samimi, ben gibi, biz gibi… Mahcup, hanım ve saygın... Örnek alınası bir anne ve eş… Kendisi “Göz önünde bulunmak, tanınmak, sevilmek, istenmek güzel şeyler tabi ama özgürlüğümü kısıtlayacak seviyede olmasını istemem hiç bir zaman. Benim için saygınlık popülerlikten çok daha önemli. Albümlerimin sevilmesi, dinlenmesi, mekanlarımın konserlerimin hınca hınç dolu olması her şeyin üstünde.” diyor. Tabi bütün konserleri ve mekanları tam kapasite dolu oluyor.  Birçok platformlarda güzel yürekli insanların yolunun açılmasını karaktere de çok bağlıyorum ben. Menajeri Turgay Bey ile sohbetimizde de aynı şeyden bahsetti. 

DENİZ TOPRAK’IN MARKA YÜZÜ OLMASI İÇİN ÇOK SAYIDA TEKLİF GELİYOR

Birçok markaların Deniz Hanım ile çalışmak istediğini Deniz Hanım’ın marka yüzü olması için çok sayıda teklifin geldiğini söyledi. Deniz Hanım alanında çok profesyonel. Birbirinden kıymetli sanatçılarla (Selda Bağcan, Onur Akın gibi) düet çalışmaları var. Birçok dizide yorumladığı türküler dönüyor. 

SAHNEDE HER SESLENDİRDİĞİ ESER TÜYLERİMİZİ DİKEN DİKEN ETTİ

Benim için de yeri çok başka ve anısı çok. Yazı yazarken, röportajları metinlere dökerken hep o arka fonda Deniz Toprak çalar. Benim için özel benim için çok kıymetli bir isim. Can, dost, samimi… Sahne öncesi sıkı sıkı sarılıp iki hasbihal etme vakti de bulduk kendisiyle. Deniz Hanım gece yazılarımı yazarken seslendirdiğiniz türküleri dinliyorum, dedim. Tertemiz, hanım hanımcık bir üslubunuz ve gırtlağınız var. “Çok teşekkür ederim, mutlu oldum.” diyerek başladı cümleye. O kadar naif ki. “Daha çok türkü söylemeyi seviyorum Aslı Hanım, türküler beni çok daha fazla etkiliyor ama repertuarımı seçerken belirli kalıp ve ilkelere bağlı kalmıyorum. Benim için en önemli şeylerden biri okuyacağım eserin önce beni etkilemesi lazım yani şöyle bir tüylerim diken diken olacak yani”… Tam da söylediği gibi sahnede her seslendirdiği eser tüylerimizi diken diken etti.  

Bu dönemde aile bağları çok kuvvetli olan ender insanlardan. İki sohbetimizin biri gelip eşine kızına dayandı. Böyle samimi ve gerçek sevgi son zamanlarda maalesef yok denecek kadar az. “Aslı Hanım; Pozitif, mutlu, anne, gülmeyi ve güldürmeyi seven, merhametli, hadli, hassas, duyarlı, yaratıcı, doğasever, hep hoşnut, son dakikacı, biraz mahcup, biraz dağını biriyim diyor ve devam ediyor; Sabah ailece mutlu kahvaltı çok önemlidir benim için herkes güne güçlü mutlu ve sevgi dolu başlamalı. Sonra koşturmaca başlar. Eğer o gün stüdyo vs. gibi çok önemli işlerim yoksa bütün günüm kızım Asya’nındır. Birlikte kaliteli vakit geçirmeye çalışırım. Evcilik oynarız, müzik dinleriz, dans ederiz, kitap okuruz… Bu yolculukta en büyük desteği başta eşim Mehmet. Kız kardeşlerim ve menajerim Turgay Korkmaz en büyük destekçi ve yol arkadaşlarımdır. Onların fikrini almadan asla kendi başıma hiç bir şey için karar vermem diyor. 

Çok hoş bir auranız var Deniz Hanım dedim. Ayy çok teşekkür ederim güzel gören gözlerinize sağlık. Bana göre önemli olan güzel bir sese sahip olup bir de yanında özgüvenin tavan olması yeterlidir ama işte görselliğin de gerektiği şu devirde Rabbime bin şükür ediyorum ki çirkin yaratmamış beni. Deniz Hanım ile otururken şunlar geçti aklımdan; su kadar duru oluşu, dobralığı, içtenliği, sanki 40 yıldır dostluğumuz var gibi hissetmem… Masadan kalkıp sahneye uğurlarken sanki kardeşim türkü seslendirecek gibi gururluydum. Kan bağının vermiş olduğu o bağ tüm vücudumu sarmıştı.

İNSANI EN ÇOK GÜZELLEŞTİREN ŞEY GÜZEL AHLAKTIR

Tarzınızı ve tavrınızı, çizginizi hep koruyan bir sanatçı olarak tanınıyordu camida gözlerimle görerek buna bir kez daha şahit oldum. Sahnesi bitip artık yavaş yavaş uğurlama faslına geçtiğimizde özellikle bunu sormak istedim çizgisi o kadar sağlamdı ki bu beni çok etkilemişti…

Bir insanı en çok güzelleştiren şey güzel ahlaktır Aslı Hanım dedi ve ekledi;. Ben hep buna inandım ve çocukluğumdan beri güzel ahlaklı olmaya, düzgün yaşamaya özen gösterdim. İşimi yapıyorum, evime dönüyorum, ailemle vakit geçiriyorum, nasıl anlaşılmak istiyorsam öyle davranıyorum öyle yaşıyorum, bu yüzden çizgim, tarzım ve tavrım hiç değişmiyor… Günümüzde Halk müziği sanatçısı olmak için öyle geleneksel bir kalıp içine girmeye gerek yoktur belki ama; Türkülerimiz bir bakıma toplumumuzun aynasıdır. Türkülerde; kimi zaman bir annenin feryadı, kim zaman bir aşığın hüznü, ya da sevinci, kimi zaman da bir bülbülün ötüşü, kimi zaman Çanakkale’ye, Yemen’e giden askerilerin ayak sesleri çınlar… Yüzyılların birikimini kuşaktan kuşağa aktaran çok önemli araçlardır... İşledikleri konular itibariyle de toplumun duygu ve düşünce hazinesidir. Türküleri; yaşamı türkülere yakışan, samimi, alçak gönüllü, gülüşü sahte olmayan insanlar söylemeli bence…

Aynı zamanda Kadınları ve Çocukları Koruma ve yaşatma derneği Başkanı kimliğimle Ülkemizin kanayan yaraları kadın ve çocuklardan da bahsettik…

KADINA ŞİDDET İNSANLIĞA İHANETTİR...

Kadına şiddet insanlığa ihanettir... Kadın olmak çok basit bir kelime değil. Bizler hepimiz bir kadının bedeninde var oluyor ve dünyaya geliyoruz bu bir mucize. Biz olmasak, kadın olmasa dünya olmaz hayat olmaz ama maalesef çok mucizevi hayatlar yaşayamıyoruz. Şiddet görüyoruz! Eziliyoruz! Tacize tecavüze uğruyoruz! Öldürülüyoruz!

Ve hakkımızı arayamıyoruz! Bir adam yetiştirirsen bir kişi yetiştirmiş olursun, bir kadın yetiştirirsen bir aile yetiştirmiş olursun. Güçlü kadın, güçlü toplum demektir.