Kültür ve aile terbiyesi çok mühimdir diye düşünen sadece ben değilim sanırım. Asil azmamış gerçekten de bal kokmamış atalarımızın ne güzel tespitleri varmış. ASİL AZMAZ BAL KOKMAZ

“Düzenbazlık ve İhanet, dürüst olacak kadar zekâsı olmayan ahmakların işidir...”
“Hayvandan insana dönen yoktur. Ama insandan hayvana dönen çoktur.”
“Yüzsüzdür insanoğlu kimse bilmez fendini, kime iyilik yaptıysan ondan koru kendini!”
Haftanın sözleri ve makalemin ana teması bu sözler olsun güzel insanlar yakındığınız ve mailime gelen birçok soruyu okuyup ucunu toparlayayım.
Eminim bazılarınız “insanın olduğu yerde bunların olması kaçınılmazdır” diyecektir. İşte bu kabullenmişliğe hiç anlam veremem nedense. Beynimin sınırlarını zorlasa da fıtrattır bu kabullen diyemem.
Yine bam teline vuralım hayatın. Tamamen istemsizce kitap okurken aklıma gelen satırlar. Bazı insan tipleri geldi aklıma. Tabi bu tiplerin gelmesine sebep sizlerden gelen onlarca mesaj ve hayat içerisinde bende de olan bu ahmak tipler. Çok fazla konu ve enteresan hayatlar var ki makaleme taşıyacağım, bir den bu enteresanların baş mimarlarını yazarak başlamak isterim. Düşünsenize insan bir insana neden iyi ve dürüst biriyim deme ve bunu inadırma ihtiyacı duyar. Her insanda olması gereken vasıf, nedense bir ayrıcalık gibi inandırılmaya çalışılır. Son zamanda bunu daha fazla yaşıyorsunuz değil mi?
 Boş amaçsız yolsuz bucaksız fesat kıskanç Allah’ı bilmeyen Peygamber’e kafa tutmuş tövbe haşa gereksiz insanlar. Sonra hayatları gelir aklıma acınasıdır günü kurtarma derdindedir. Uzaktan, başaran azimle alın teri ile yürüyen insanların hayatlarını kıskanıp hastanelik olmakla geçer hayatları. Kafasında kurduğu ihtiraslar ve dolaşan tilkiler birbirine girmiş hiçbir şey istediği gibi olmamıştır. Çamur attığı herkes yol almış kendi yolun en dibinde bilmem ne çukurunda kalmıştır. Kurduğu yalanların herkes farkındadır ama iliklerini tamamen sömürmek için gazlamaktadırlar. O, hala yanımda yönümde adam var diye hava atıyor gibi görünse de esasında yanında kimse olmadığını kendi bildiği halde bu girdabın içinde yürümektedir. İş işten çoktan geçmiş kimsenin sözüne inanmayıp adam yerine koymadığı kadınlar ve erkeklerden bahsediyorum.  
Reklamları iyidir onların ama altları koskocaman boştur. Allah korkusu yok, kul utancı yoktur. Sevgi, saygı, dürüstlük nedir bilmezler. Neye elini atsalar kurumuştur. Herkesin eşi onun gözünde yolludur ya da bozuktur. Hâlbuki kendi namussuzluğu âlemin dilindedir. Dostlukları yoktur. Mevsimliktir. Telefonu marka, ayakkabı marka evi arabası caka ama boğazına kadar borçludur. Çalmak çırpmak can acıtmak esas mesleği, haksız kazancın ise babasıdır, anasıdır. El iyisidir, nalına da vursan mıhına da vursan bir yol alamayacağın hayatta güvenmemen gereken kişilik bozukluğu olan asla düzelmeyecek insan tipidir.
Ne acı değil mi insanın kendini bilmemesi bu hayatta hiç olarak yaşaması. Bu utanç verici insanı aşağalık yapan meziyetler fıtrat mıdır? Ben sonradan kazanıldığına inananlardan asla değilim. İyi insan olma yolunda doğru insan olma yolunda hiçtir bu tip insanlar.
Bazı insanlar neden bencil ve kötü karakterlidir, başkalarına acı çektirmekten hoşlanır? İnsan beyninin en karanlık köşelerinde nasıl bir ihtiras ve aşağılılık vardır.
Temelde başlamalı eğitim ve aile terbiyesi. Çocuk anne ve babayı kendine rol model alır yıllarca. Onun içindir ki anne ve babanın yaşam tarzı, kullandığı her bir cümle, karekteristik özelliğini yaşamı boyunca yapışır evladın üzerine, cismine. Zira anne ve yahut baba doğruyu yanlışı izah etmemiş belli ki… Pofpoflamış durmuş… Gak demiş vermiş, guk demiş yedirmiş.  
Hırsızlığın, yalanın, dolanın, hilenin, sahtekârlığın evden içeri girmemesi gerektiğini her fırsatta anlatmamış ki, çocuğuna. Borç alınca ödemeyi, başkalarının malına mülküne göz dikmemeyi… Can acıtmamayı büyüğe saygı duymamayı. Arlı namusu, şerefi adabı, edebi öğretmemiş… Demem o dur ki evlat yetiştiren her anne-baba iyi ve dürüst insan olmayı bebekken kundakta dualarla okutmalı. Sürekli örneklendirme ve iyiyi gösterme ile devam etmeli. Bu ta ki reşit olana dek, sürmeli bu nasihatlar. Evlat insanın aynasıdır kim ne derse desin inanmam ben. Sonra öğretmeni tamamlamalı okulda, zincirin halkalarını… Birde sıkı takip ederseniz arkadaşlarını, korkmanıza gerek yoktur artık, almıştır o artık mayasını. Hamurunu güzel yoğurmuşsunuzdur mis gibidir.  İstese de toplum yozlaştıramaz artık onu. Sinmiştir içine önce Allah korkusu, sonra toplumsal ahlak korkusu…
Etrafa hava atmak için için değil kendiniz için büyütün evlatlarınızı. Göstermelik yalan hayatları değil gerçekleri gösterin onlara. Adap, edep verin evlatlarınıza. Yokluğun ne demek olduğunu, Allah’ın, ahlak’ın ne olduğunu bilsinler.
 
Dürüst, ne olduğunu bilen, merhametli, ahlaklı insan yetiştirebilmek dileğiyle…