Bundan daha iyisi zihni sessizleştirip kim ve ne olduğumuzu görmektir. Ben kimim, ne yapıyorum, neye hizmet ediyorum, sorularına hiçbir gücün etkisinde kalmadan samimi cevaplar vermektir.
Bütün metodların en iyisi zihni sessizleştirmektir. Basitçe zihni sessizleştirerek düşünceleri ayırırız. Zihin tamamen sessizleşince geriye bu harikulade kendimiz kalırız.
Büyümenin iki yolu vardır; birincisi, olumsuzları uzaklaştırmak bu da zihine girip bir ya da birçok düşünceden oluşmuş problemin nedenini görmek. Bu düşünceyi gördüğümüzde ya da bilinç düzeyine çıkardığımızda doğal olarak bırakmış oluruz bunu tutmanın akılsızlık olduğunu görüp bunu düzeltiriz.
İlk olarak düşüncelerden başka bir şey olmayan zihni yaratırız ve düşünceler de materyal dünyayı yaratır. Sıkıntılarını yarattığını keşfedersen iyi şeyleri de yaratabileceğini keşfedersin. Olan biten herşeye düşünmelerimizin sebep olduğunu keşfetmemiz iyi olur. Bize olan herşeyin düşüncelerimiz tarafından yaratılmış olduğunu farketmek önemli bir adımdır. Bu düşünceler empoze edilmiş de olabilir, gerçek de olmayabilirler. Belki de bir sanıdan da öte gitmeyebilir.
Aslında hepimizin bu dünyada aradığı tamamen aynı şeydir. Bir nebze olsun huzur ve refah seviyesinde yaşamak herkesin hakkıdır. Başkasının alanını tehdit etmedikçe, zor kullanmadıkça, müdahale etmedikçe herkes bu haktan yararlanabilir. Yeter ki bir diğerinin alanına saygı duyma yetisine sahip olsun, eğitimden, kültürden nasibini alsın.
Her şey insanda başlar. Öyleyse zihin üzerinde kontrol kurabilirsin öyle ki bir yerinde acı varsa hissetmezsin, dışarısı soğuksa sıcak hissedersin, sıcaksa konforlu hissedersin. Bunlar zihin yoluyla kontrol edilebilir. Sonra da zihni ayırabilirsin, zihni ayırdıktan sonra geriye kalan sınırsız olan, senden başka birşey değildir. Madde üzerinde ustalık kurmakla başlarız sonra zihin üzerinde ustalaşırız ve böylece usta olmuş oluruz.
