New York’ta 11 Eylül saldırısını gerçekleştiren El Kaide Terör Örgütü’nün başı Usame Bin Ladin’in geçen hafta Pakistan’da öldürülmesi dünyada adeta bomba tesiri yarattı. Bir çok ABD’li, terörist başı Öcalan’ın yakalandığında Türkiye’de görüldüğü gibi sevinç gösterileri yaptı. Öcalan’ın yakalanmasının ardından seçimlerde rahmetli Bülent Ecevit’in yakaladığı başarı, ABD’de başkanlık seçimlerinde de görüleceği beklentisi yüksek. Hemen ardından Başbakanın seçim konvoyuna, PKK tarafından kurulan menfur pusuda bir polisimiz şehit oldu, biri de yaralandı. Kahraman şehidimize Tanrı’dan rahmet, yaralı kahramanımıza da acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Geçmişte malumları Öcalan’ın yakalanması PKK yı bir ara sarsar gibi olsa da, başta ABD olmak üzere bütün batı alemi, terörle mücadelede Türkiye’yi yalnız bıraktıklarından PKK Türkiye’de etkisini sürdürmeye devam edebilmekte, hatta Başbakanın seçim konvoyuna pusu kuracak kadar yeniden derlenip toparlanmış ve güçlenmiş görünmekte ve seçim tavizleri de bölücü arzuları adeta körüklemektedir. 1984’ten beri 27 yıldır PKK, mevcudu zaman zaman 5-10 binlere ulaşan militanlarına para, silah, teçhizat temin edebilmekte, onları eğitebilmekte, Avrupa ve ABD’de devlet içinde bir devlet gibi hareket edebilmektedir. Avrupa’ya, ABD’ne vize almak için ne zorluklar çekildiği halde, bu eli kanlı militanlar adeta cirit atmaktadırlar. Yerleri, yurtları, adresleri bilindiği halde Avrupa’nın, dişe dokunur hiç bir militanı, iade etmediğini Başbakan Yardımcısı, üstüne basa basa daha yeni, bir daha ifade etti. İkinci Cihan Savaşından sonra daha çok banka soyan, adam kaçıran ve rehin alan terörizm, 20 nci yüzyıl sonlarından beri çok karmaşık, uzmanlık isteyen ve tahripkar eylemlere yöneldi. Günümüzde artık teröristler için güvenli alan kalmadı, herkes her yerde tehdit altındadır denilebilir. Ve bugüne kadar daha çok konvansiyonel silahlar kullanan terör örgütlerinin, kimyasal, biyolojik hatta nükleer silahları da kullanabilecekleri dikkate alınmılıdır. Ayrıca Usame Bin Ladin olmadan da El Kaide’nin, başta ABD olmak üzere batı alemini tehdide devam edeceğini, hatta tehdidin daha da artacağını dünya, PKK örneğinde olduğu gibi görmelidir. İkinci Cihan Savaşının ardından 1967 savaşını kaybeden Arapların, İsrailin işgal ettiği toprakları klasik savaş ve diplomasi ile almalarının imkansız olduğunu görmeleri ile, Ortadoğuda tetiklenen terör malumları Türkiye’de de bölücüler için örnek olmuştur. Daha sonra dalga dalga yayılarak Japon Kızıl Ordusu, Baader-Meinhof Kızıl Tugaylar ve benzeri isimler altında ortaya çıkan terör örgütleri; kendi aralarında bağlar kurup bilgi alışverişi de yaparak, artık uluslararası hüviyet kazanmıştır. Ülkeler arası rekabeti de çok iyi kullanarak güçlü kalkanların arkasına sığınan bu terörün önlenmesi için bütün dünyanın elele vermesi kaçınılmazdır. Cumhur EVCİL