Kişilerin yapmış oldukları iş, görev, sorumlulukları gereği yetkileri de vardır. Şartlar hangi seyirde vuku bulsa da görev ve sorumluluklar da inisiyatif kullanılırken, şahsi çıkar ve menfaatlerden uzak kalınıp, kayırma yapılmadan, toplumun, milletin, insanlığın çıkarları gözetilip bu şekliyle hareket ediliyorsa, ne muazzam. Yaşarken ne çok örnekler yaşayıp görüyoruz, bazen masanın arkasın da yetkili olarak bazen de masanın karşısın da muhatap olarak. Kanun, yasa, anane derken halk yaşamını etkileyen ne çok kavram var. Bir öğretmenin yaşanmış hikayesi kendi günlüğünden, kendi kaleminden.

<<Bir gün öğretmenler odasında sınav kâğıtlarını okuyordum. Bir yandan da kız öğrencilerin yanlış olan cevaplarını silip, sınıfı geçecek notu alacak şekilde düzeltiyordum.

Öğretmenler odasına giren bir beyin bu durum dikkatini çekmiş.

Neden kız öğrencilerin sınav kâğıtlarını değiştirdiğimi sorduğunda cevabım şu oldu:

‘'Bu kızlar eğer sınıfta kalacak olurlarsa babaları okuldan alıp 12-13 yaşında evlendirecek. Ama sınıflarını geçerlerse evlilik yaşları en az 15-16 olacak. Hem en tembel öğrenci bile derste mutlaka bir şeyler öğrenir.’'

Yarım saat kadar sonra okul müdürümüz beni yanına çağırdı.

Öğretmenler odasında ne yaptığımı sordu.

Sınav kâğıtlarını okuduğumu söyleyince müdür:

‘'Peki bir bey gelmiş yanına ona ne söyledin?’'
diye sordu.

Öğretmen Okulundan yeni mezun olmuştum. İdealist bir yapıya sahiptim. Gençliğin verdiği güçle kızgın bir şekilde

‘'Size beni mi şikâyet etti o bey?’'
deyince, müdür; o beyin müfettiş olduğunu yanına gelip kendisine:

‘'Müdür bey benim sizi teftiş etmeme gerek yok sizin zehir gibi gencecik öğretmenleriniz var kendisine teşekkürlerimi iletin’' >>

Sanırım ben gibi düşünenler öğretmenimiz için “bravo” “helal olsun” gibi övgüleri gıyabında da olsa yapmış, sonsuzluğa göndermiştir. Günümüz şartlarını da, yaşananları da göz önünde tutarak sadece öğretmene bravo demenin yeterli olmayacağını altını çizerek vurgulamak isterim. Müzevirlik yapmadan, “ben bilmem merkez bilir” sığınmasına kaçmadan, topu taca atmadan, cesur tutum ve tavırları ile okul müdürü de müfettişte takdiri ve alkışı hak ediyor. Kanunları çiğnemeden, etik kurallara karşı gelmeden yaşamı savunsam da, inisiyatif kullanımını önemli ve gerekli görürüm, çıkar ve benlik, kaprisli hallerden uzak, halk, insan ve çağdaş düşünce ile ne muazzam kazanım.