Başlığı attık, elbette tarafı ve destekçisiyimdir de, son iki kelimelik saptama ile alakalı ciddi şüphelerim var. İnsandır, konuşacağı zamanı da sükût edeceği zamanı da isabetlice ve doğru zamanda yapmalı, yapmalıyız. İnsandır, ince düşünmesi ve tüm hal ve hareketlerine, tavır ve tarzına bu inceliğini perçinlemeli, ince olmalı insan, ince olmalıyız hepimiz. İnsandır, seviye sahibi ve edep sahibi olarak, tüm hal ve hareketlerine edep temelindeki olgunluğu yansıtıp hareket etmeli bu seviyeyle konuşup iletişim kurmalıdır. İnsandır, tüm hal ve hareketlerinde, iletişimlerinde zarif olmalı, olmalıyız. Evet, her önemli değeri kelime kelime yazıp tekraren vurgusunu yaptım. Hepsini yapan insan değerli olur diye yazı başlığına da yazmıştım ama bu nokta sıkıntılı, temelinde, özünde, olması gereken haliyle değer bulmalı da, bulmuyor hatta ekseriyetle bulmuyor.

Toplum olarak eğitim alıyoruz ve öğretim kurumlarımızın da sayısı arttıkça artıyor. Toplum olarak kaba saba, saygısız, sevgisiz fertlerden oluşmuyoruz, kabul de, zarif insanı, saygılı, sevgi dolu, neşeli insanları da el üstünde tutmuyoruz, ekseriyetle tutmuyoruz. Savunduğum ve olması gerektiğine inandıklarımın tersine mi döndüm aniden? Hayır, tersine dönmedim ama durum tespiti yaparak kendimizi kandırmadan kendimizle yüzleşelim istedim.

Sükut içinde, saygılı, seviyeli, yapıcı, katılımcı, destek veren, pozitif düşünen, incelik ve edep sahibi, hal ve hareketlerinde neredeyse tüm davranışlarında zarafet sergileyen insanlarımız doğaldır ki el üstünde tutulmalı, örnek alınmalı, insandan insana bu kazanımlar ivedilikle yayılıp her insan tarafından sahiplenilmeli, ne muazzam değil mi? Biliyorum, farkındayım, okurken dahi “nerdeee” diye düşünmeye başladınız, bazılarınız var ki yakın zamanda bu özellikleri kişiliğine adapte etmiş yapmacık olmayan, samimi bazı arkadaşlarını bu sahiplendiği güzel meziyetleri sebebiyle dışlandığını hatta aşağılandığını gördüğünü hatırlayarak dudak ucu gülmüştür. Sizleri kategorize etmeden ben deneyimlerimi yazmaya devam edeyim. Zarif, incelik içerisinde düşünüp konuşmasından hareketlerine tüm hayatına adapte etmiş ne çok arkadaşım vardır ki, dışlanma, aşağılanma dışında dalga konusu edildiğini de bilirim, bu incelikle uğraşamam denilip iş akdinin sonlandırıldığı kişilerde tanırım.

Hem savunup hem de tersi örnekleri sıralamam, insanım diyen, diyebilen hiç birimizin bu değerlerden vazgeçmeden, ikiyüzlü olmadan, samimi ve içtenliği ile bu değerlerimizin var olması ve çoğalması, çoğaldığı gibi her insanımıza yayılması, her birimizin, hepimizin öncelikli görevi değil mi?

Tarım ve hayvancılıkta, sanayi de ve üretimde, teknolojide, sağlıkta, eğitim ve öğretimde, bilimin her dalında, spor ve sanatta nasıl en iyi olmak adına sürekli mücadele halinde isek, ne güzel. Her İnsanın, her ferdin, bireyin asgari etik kuralların uygulayıcısı ve savunucusu olması, kendisinden başlayarak azimle genişleyen halkalar gibi tüm insanlara yayması, genişleyen halkalar ve halkaların bıraktığı izlerin milyonlarca olup topluma mal edilir şekli alması, hepimizin ortak düşü olsun, şimdilik düşü olsun da dilerim yakında gerçeğimiz olur.