Kulübün kurumsallaşması çerçevesinde işe alınan Ayşegül Egemen adlı (2005 yılına kadar bu hanımefendinin adı Ayşegül Çoban’mış) bir avukat, altı ay gibi bir sürede kulübü 500 bin lira dolandırmış. Hem de Sportif AŞ İcra Kurulu Başkanı Lütfi Arıboğan ve Mali İşler ve Kurumsal Hizmetler Direktör Kadri Çıtmacı'nın imzaladığı belgelerle.
Tam bir yalan makinesi konumundaki bu hanımefendi okuduğu okuldan, yaptığı işlere kadar onlarca yalanı birbiri peşine düzmüş ve maalesef bu yalanlar dizinine, Sarı Kırmızılı camianın kurmayları da bir şekilde kanmışlar. Bu ‘becerikli’ hanımefendi, her biri birbirinden özenle hazırlanmış senaryolarla kulübün paralarını emmiş. Hatta daha da ileriye giderek, Amerikan Hastanesi’nde ameliyat olduğunu söyleyerek, Lütfi Arıboğan’ın imzasıyla, kulüp muhasebesinden tahsil etmiş. Yapılan araştırmalarda değil ameliyat, Ayşegül hanımın Amerikan Hastanesi’nde muayene kayıtlarının bile bulunmadığı tespit edilmiş.
Yahu pes Vallahi, hepsini anladım da, ameliyat oldum dümenini nasıl yapmış ve yedirmiş anlamak güç. Galatasaray gibi bir kulübün avukatı konumundaki bir insan, ameliyat olmak için bir hastaneye yatacak ve o kişiye kulüpten, yönetimden kimse gelip ziyaret etmeyecek…
Mantıken böyle bir şey olabilir mi?
Ben çözemedim inanın. Bilemiyorum siz çözebildiniz mi?
Bakın olayın iki komik detayı daha; Bu olayı ortaya çıkaran kulübün avukatı Mahinur Dengiz, Ayşegül hanımın yaklaşık bir buçuk yıldır hiçbir davaya girmediğini, yalnızca açılmış sahte bir imza inkar davası olduğunu bununla ilgili olarak da muhasebeden 22 bin lira çekilmek istendiğini, üstelik de savcılık da böyle bir dava dosyası olmadığını tespit etmiş!
İkincisi; Ayşegül hanım öylesine cüretkar ve bir o kadar da acemice kulübü dolandırma eylemine girmiş ki, düzenlediği sahte makbuzda rakamla 8 bin lira, yazıyla ise 12 bin lira yazıyormuş.
Sözü geçen hanımefendinin yaptıkları yalnızca bunlarla da sınırlı olmayıp, daha birçok sahte evrak ve usulsüz tahsil edilen para makbuzları mevcutmuş.
Olay açığa çıkınca Ayşegül hanım TT Arena’ya davet edilip noter aracılığıyla kendisine yol verilip, hakkında da hukuki işlemler başlatılmış.
Pek tabi ki bu olayın kulüp içindeki yansımaları, kurumsal kadroda ve sportif AŞ’de hayli dalgalanmalar ve görev değişikliklerine neden olmuş.
Sarı Kırmızılı camianın kulislerinde, Başkan Ünal Aysal’ın bu olaya dair ilgili herkese öfke yağdırdığı ve çok can yakacağı konuşuluyor.
Açıkçası, fısıltı gazetesinden edindiğim haberler doğrultusunda, önümüzdeki çok yakın süreçte, ‘bomba’ olarak nitelendirilecek iki isimle yollar ayrılacakmış. Gazetecilik etiği gereği, net olarak doğrulayamadığım için o iki ismi buradan deklare etmiyorum. Ancak, olayı biraz kurcalayan o iki ismin kim olduğunu bulabilecektir.
Hoşçakalın…