Ve Beşiktaş, tarihinin 36. başkanı olarak Serdal Adalı’yı seçti. 2013 yılında Fikret Orman, 2019’da Ahmet Nur Çebi ve 2023’te de Hasan Arat’a karşı aday olduğu seçimlerde umduğunu bulamayarak kaybeden Adalı, “Bu Beşiktaş başkanlığına son kez aday oluşum. Bir daha kesinlikle aday olmam” diyerek çıktığı dördüncü yarışta ipi önde göğüsledi ve dördüncü kez katıldığı seçimi kazandı.

Rekor sayıda kongre üyesinin katılımıyla gerçekleşen seçimde 8901 oy alan Adalı karşısında Hüseyin Yücel’in oyu ise toplamda 3637’de kaldı. 13 bin 158 kongre üyesinin katıldığı seçim, her anlamda Siyah Beyazlı camia için hayati öneme sahip.

Her iki başkan adayının da yaptığı basın toplantılarına katılarak vaat ve yol haritalarını dinledim. Doğrusunu söylemek gerekirse, Adalı’nın rakibi önünde şansının daha yüksek olduğu düşüncesindeydim. Yıllardır Beşiktaş’ın peşinde koşan gazeteci arkadaşlarıma, “Adalı Yücel’in oylarını ikiye katlar” dediğimde, bana gülen ve “Hayal dünyan çok geniş. Böyle bir fark kesinlikle olmaz” diyen dostlarıma da buradan bir selam göndermek isterim...

İşin şakasını bir tarafa bırakalım ve Beşiktaş’ın içinde bulunduğu bu sıkıntıdan çıkabilmesi için Adalı ve yönetiminin önünde duran sorunları çözebilmek adına kolları sıvayarak, acil bir yol haritası çizmesi gerektiği kanısındayım.

Yaptığı basın toplantısında, birçok sorunla boğuşmaya hazır olduğunu ancak, kalıcı çözümler için Beşiktaş’tan ve tüm Beşiktaşlılardan 1.5 yıl isteyen Serdal Adalı’ya camia, istediği bu süreyi verir mi, yoksa vermez mi bilemem. Sanırım verecek olsa bile, olağanüstü bir genel kurulla göreve gelen Adalı’nın yaklaşık beş ay sonra yani 2025 yılının Mayıs ayındaki olağan seçimli kongreye kadarki icraatlarına bakarak karar verecek olanlar, Beşiktaş’ın esas sahipleri Siyah Beyazlı renklere gönül veren taraftar ve onların isteği doğrultusunda tercihlerini belirleyecek olan kongre üyeleridir.

Zaten, Serdal Adalı da sonuçların belli olması sonrasında çıktığı kürsüde bu doğrultuda mesajlar verdi.

Adalı, “Sevgili Beşiktaşlılar, aldığımız görevin ve üzerimizdeki sorumluluğun farkındayız. İnşallah, Beşiktaş’ı güzel günlere hep birlikte taşıyacağız. Biz önce bu büyük camiayı tekrar bir araya getireceğiz. Artık Beşiktaş’ımız için yeni bir dönem başlıyor. Büyük Beşiktaş camiasının tümünün desteğini yanımızda görmek istiyorum. Beşiktaş layık olduğu günlere ancak böyle ulaşacaktır. Beşiktaşlıların içi rahat olsun. Kazanan Beşiktaş olmuştur” dedi.

Banka borçları başta olmak üzere futbol takımının başarılı olması, kulüp içindeki çatlak seslerin susturulması ve Beşiktaşlılık duruşunun yeniden tesis edilmesi adına, başkan ve yeni yönetim önemli sorunlar bekliyor.

Dilerim, Adalı ve arkadaşları camiayı tümden kucaklayan bir politika çerçevesinde, tüm bu sorunları aşar ve beklentilere karşılık verir.

Kalın sağlıcakla...