Fransa’da “Ermeni soykırımı yoktur” diyenleri cezalandırmak maksadı ile 23 Ocak 2012’de Fransız Senatosu’nda kabul edilen yasayı, Fransız Anayasa Konseyi’nin ifade özgürlüğüne aykırı olarak iptali, Türk kamu oyunun beklediği bir karar olması yanında Fransa’da, hem Fransa’yı Fransa yapan, Fransa’yı yanlış yoldan döndüren bir karar, hem de Sarkozy için, büyük bir yenilgi olarak değerlendirildi.
Türkiye’de ise muhalif muvafık herkes, kararı müsbet olarak karşıladı.
Kararın hemen ardından Cumhurbaşkanı Sarkozy, hükümete yeni bir yasa hazırlanması talimatı ve iptal edilen yasanın mimarı bayan milletvekili de, konuyu takip etmeye devam edeceği şeklinde beyanat vermiş.
Bu gelişmeler arasında yenilginin muhataplarının; bu kararla Meclisin yetkilerinin kısıtlandığı¸ Anayasa Komisyonunun kendisine Meclisin üzerinde bir yer belirlediği gibi yorumlara rağbet etmemeleri tabii dikkat çekiyor. Bu bir demokrasi kültürü değil mi? Fransa’nın, demokrasi kulübünün, neden önemli bir üyesi olduğunun açık bir ifadesi olmuyor mu?
Bu kararın; sözde Ermeni soykırımını tanıyan Yunanistan, Almanya, İtalya, Rusya, Hollanda, Polonya, İsveç, İsviçre, Kıbrıs Rum Yönetimi, Litvanya, Slovakya, Şili, Venezuela ve Uruguay gibi ülkelere ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne karşı Türkiye’nin elini güçlendireceği de açıktır. Ayrıca bu kararın, üç yıl sonra 1915’te Ermeni tehcirinin 100 ncü yılına hazırlanan Ermeniler’le onları destekleyenleri ve muhtemel gelişmeleri etkileyecek bir karar olacağı da beklenmelidir.
Yine bu kararın; Türkiye-Fransa arasındaki siyasi, ekonomik, askeri ve diğer bir çok alanda çıkacak krizi de önleyerek ilgili bütün çevreleri rahatlattığı da aşikardır.