Kadın vardır, hayattan bir parça değil, hayattır. Huyları vardır elbet, suyuna gitmek diye bir formülü de yoktur. Bakarsınız, görmek istediğinizi değil, gördüklerinize bakmak en alası, erdemlisi. Kadın ne isterse öyle görürsün. Alışılagelmiş açık, kapalı, örtülü, dekolte, abiye, modern, tutucu vb. tanımlar değil. Algı, algılama, görmek için bakmak, baktığın da görmek istediğine ulaşmak için ise, belli edeceksin, amacın neye bakmak. Kadın, sana hiç konuşmadan şeceresini, hassasiyetlerini sunar, görmesini bil, zafiyetlerini sunar, geri durmasını bil. Kadın isterse cinsiyetini dahi anlamakta zorlanırsın, kadındır bilirsin, bildiklerin hava da kalır zorlanırsın.

Kadın olmak zor sanat ve zanaat. Bilirler ruhların da sanatsal işlevleri barındırırlar, bilirler zanaat bilgilerine sahip, yatkındırlar. Cinsellikleri var olsa ne çıkar, sunulmayan her hali, seni, düşünceni, erdemini, insanlığını dahi yakar. Düştüğün durum ne acı ‘’tren gider, öküz bakar’’

Savaşma taraftarı değildirler, bakışların da, ses tınısın da saklı tutarlar hassasiyetlerini. Bakarsınız insan, seviye, erdem, tevazu görürsünüz. Dişiliği, yılışıklığı, yaramaz halleri, sadece bağrına bastığında açılan çiçekleri vardır ki, görmeniz, anlamanız imkânsızdır. Kadın erkeğim dediğine açar, açılır. Bu açılma yürek açılması, anaç tavırlar, biraz çocuklaşma, az hırçınlaşma, kadınım lafınızda ki samimiyetinize, tam uysallaşmadır. Kadın sizin bağrınız da, göğsünüzde ulaşılmaz bir huzur hisseder diye bilin, bu doğrudur. Kadınınızın dizine yatmayı, onun şefkatli ellerine teslim olmayı denemedi iseniz!

Hoyrattır bazıları, ne olduğun, ne yaptığın önemsiz gelir onlara. Sadece ne verebileceğinize bakar. Paylaşmak niyeti yoktur, hiç olmamıştır aslın da. Kendisini alabilecekleri üzerine programlamıştır.

Hayat yükünü sırtlayıp, yüzünde ki her ifade de bunu anlatır ama okumanıza müsaade etmez. Dişiliği kadar, yaşadıklarını ve erkeğiyle saklı tuttukları biz diye tanımladığı iki kişi dışındakilere mahrem sayar.

Bazıları vardır, erkek yanın da kadın olduğunu ayırt edebilirsiniz. Görünüşte size kadın değil de, şirketi, firmayı, kariyeri görür, hissedersiniz. Tehlikeli bir diğer yanları da, bir çocuk kahkahasından uzak oldukları gibi, çocuklarına da kahkahalı bir hayat sunabilmekte yetersiz olmalarıdır. Her kavgaları somut değerler üzerine kurgulu olduğundan, umut ve beklentiden uzaktırlar.

Erkek, yakıştırılmış güç, kuvvet vurgularından oransal paylarını almaları dışın da, hoyratlık uygulamasından daha fazla hisse edinmişlerdir. Bazıları sadece paradır, para sahibimi, paraya kendisini teslim mi etmiş bu basit ayrıntıyı dahi çözmekte zorlanırsınız. Para dışın da, tüm duygulardan sıyrılmış, hatta diğer bir tür için çözelti dahi olmaya müsait değildirler.

Bazıları erken başlayan kurallar zincirine öylesine adapte etmiştir ki kendisini, dönem dönem somut tüm değer ve kuralların tam uygulayıcısı iken, ruhunun varlığından şüpheye düşersiniz.

Erkek;  verici ya da paylaşımcı olmak dışın da, alıcı olmak şekline kendisini çok iyi adapte edebilmiş türlerini de barındırır. Zararsız denebilir, ama saatin kaç olduğunu dahi sormanız, olağanüstü şekliyle algılanır. Uyandırın, yedirin, içirin, giydirin, götürün, çalıştırın, iş bitimin de alın, oturtun ya da yatırın. Tuhaftır ama çok iyi kullanırsanız, keyifli tarafları da vardır.

İnsanoğlu; kadın ya da erkek, neler toplamış, gözlemlemiş olursanız olun, farklı yapı ve birikimlere sahip olanların yaşamlarına şahit olmuşluğunuz, sizle doygunluğa ulaştırmaz. İnsan ‘’şahsına münhasır’’ tanımı gibi sonsuz yapı, karakter ve kişiliklere sahiptirler. Bitmedi; en önemlisi değişkendirler, bir zaman kısıtın da ki doğruları, diğer bir sürede yanlışları, karşı duruş ve tavırları vardır. İnsanı tanımlarken her yakıştırma ve tespiti doğru bulabilirim, ’’stabil’’ hariç. İnsan; cinsiyeti, yaşadığı coğrafya, milleti, inancı, eğitimi, kariyeri, yetenekleri ve diğerleri sürekli değişim halindedir. Yaşam şekli ve yaşı sizi yanıltmasın, 80’li yaşlardan sonra da yaşamına yenilikler katanı ya da uzun yıllardır yaptıklarından vazgeçmiş olanı gözlemleyebilirsiniz.

Değişimin mümkünlüğün de, diğerlerinin zorluk ve sıkıntı yaşayacağı planlardan uzak, mutluluk hedefini temeline almış, aksiyoner hayatlarımız olması temennisiyle…

Mir Murat Demir