Yaşamın her alanında mutlu başarılı ve güçlü kişilerin ortak özelliği, onların etkili iletişim becerilerine sahip olmasıdır. Etkili iletişim için, beden dili, dinlemek ve konuşmanın yanında, soru sormasını bilmenin de önemi vardır.

Beynimiz soru-cevap yöntemi ile çalışır. Sorunlar karşısında geçmişe ve soruna odaklayan neden ve niçin değil, geleceğe ve çözüme odaklanmayı saylayan ne, nasıl nerede ne kadar kim gibi açık uçlu sorular gerekecektir

Neden yerine, Nasıl diye sormak

1.Okula neden geç kaldın? 2.Okula nasıl zamanında gelirsin?

1.soruda öğrenci, okula neden geç geldiği ile ilgili mazeret belirtir ve gelecek sefer yine geç kalacak olursa ne mazeret uyduracağını düşünür

2.soruda okula geç kalmamak için nasıl davranması gerektiği konusunda düşünmeye ve çözüm üretmeye başlayacaktır. Okula geç gelen öğrenci gelecek sefer nasıl davranması gerektiğini biz ona değil o bize açıklama yapacaktır

A)İlk sorunuzu kendinize sormanız gerekir.

Bu durumda bazen mantığına çok önem verdiğiniz bir kişi ör: “Ahmet Bey bu durumda nasıl davranırdı?" diye sorabiliriz.

Bazen de, "nasıl sorarsam, ne sorarsam onun bu konuya odaklanmasını, böyle düşünmesini/Davranmasını/Hissetmesini/Konuşmasını/anlamasını sağlarım" diye düşünerek en etkili soruyu üretmeye çalışabiliriz.

B)Soru tipleri ve etkileri konusunda bilgilenmeniz gerekir.

1)Açık uçlu sorular: Ne, nerede, nasıl, niçin, neden, ne zaman, kim sorularında cevaplar veri toplama, detayları görme ve konuya odaklanmayı getirir.

Açık uçlu sorularda kendinizle ve diğerleriyle olan ilişkilerinizde neden ve niçin sorularını kullanmakla sorgulamaya neden oluruz. Bir kişi ile sohbetinizde “neden böyle düşündün davranıyorsun?” diye sorarsanız sohbeti çekilmez hale getirebilirsiniz.

Çözüm odaklı olabilmek, farkındalığın artması adına kendimize neden ve niçin sorularını kullanırken dikkatli olmalıyız.

Ör: "Bana neden böyle davranıyorlar?" diye kendimize sorduğumuzda beynimizin üreteceği cevaplar çoğunlukla bizi haklı çıkaracaktır.

“Haklıyım” düşüncesi bizi strese, stresin sürekliliği ise depresyona sürükleme ihtimali olabilir.

Neden ve niçin sorusu çözüme değil, soruna ve geçmişe odaklanmamıza neden olur.

Ne, nerede, nasıl, kim, ne zaman soruları çözüme ve geleceğe odaklanmamızı sağlar.

2)Kapalı uçlu sorular: "Evet/Hayır" soruları

Konuyu istediğimiz yere çekmek ve manipüle etmek içinde kullanılabilir.

Ör: "Rahat mısın?” “kitabı okudun mu?"

3) Yönlendirme soruları: "...değil mi?"

Ör: Bu durumda her zaman böyle yaparsak daha iyi olur değil mi?”

“Çay içeriz değil mi?" soruları ne yaptırmak istediğinizi sağlamaya yönelik manipülatif sorudur. Değil mi sorusunun ardından “hayır değil” demek zorlaşır

4)Seçenek soruları; "Çay mı içersiniz, kahve mi, kırmızıyı mı maviyi mi tercih edersiniz"

Eş seçimi ve Evlilik yaşamında sorular

Eş seçimi, nişanlılık ve evlilik dönemlerinde açık uçlu sorular etkilidir.

Ben kimim? Nasıl bir eş arıyorum?

Güçlü/zayıf yönlerim nelerdir?

Evlilik yaşamımda olmazsa olmazlarım nelerdi?

Evlilikten beklenti, ihtiyaç ve isteklerim nelerdir?

Ben iyi bir eş olabilir miyim?

Kendini seçemeyen, dengini seçebilir mi?

İyi bir eş olmadan, iyi bir anne baba olunur mu?

Boşanma konusunda kesin kararlı olan bir eş için en önemli soru ne olabilir?

Bir mucize olsa eşiniz istediğiniz gibi olsa boşanmaktan vazgeçer misiniz?

Not: Bu soruya “evet” cevabı verenlerin geçmişte güzel anılarının olduğu görülürken “hayır” cevabı verenlerin çoğunlukla geçmişe dair çok fazla olumlu anılarının olmadığı ve güçlü nefret duygularının oluştuğu akla gelebilir.

Eğitim kurumları rehberlik servislerinde görev yaptığım zamanlarda gördüm ki öğretmenlere en fazla soru soran öğrenciler en başarılı öğrencilerdi. Çünkü bir öğrenci evinde ne kadar çok soru çözerse konuyu o kadar fazla kavrarken bir o kadarda sorusu birikir.

Tecrübeli öğretmenlerde bilirler ki ne zaman en başarılı öğrencilerle birebir ya da sınıfta ders işlediler, onlardan gelen en uç sorulara cevap üretmeye çalışırken kendisi de çok şey kazanmaya başlar. En girift konularda en farklı sorular konuya hakim öğrencilerden gelirken, öğrenci-öğretmen karşılıklı gelişim içinde olurlar.

Unutmayın iyi sorular insanın zeka göstergesidir.

Doğru sorular sizin gerçekte var olan potansiyelinizi çok daha iyi kullanmanızı sağlayacaktır.