Hepimiz biraz da cahil değil miyiz, cahil olduğumuzu kabul etmezsek sürekli öğrenmemiz gerektiğini nasıl biliriz. Yaşamı mızı öğrenme çabasıyla geçirme gayretin de olmak, erdemli olmanın ve seviye kazanmanın en önemli basamağı değil mi?

Öldürme, dolandırma, çalma, aldatma, kandırma, kandırılma, taciz, tecavüz hallerinden uzak kalmak da müdahil olmamak da, insan olabilme merdiveninin basamakları. İnsan olmaya gayret ederken ego, kibir, kurnazlık hallerinden kurtulmak, sıyrılmaktır. Başarabilirsek insan olmanın gerekliliklerini yerine getirmeyi, bilgi de hep yetersiz kalacağız. Bilgi temel ölçü ise, olumsuzlukları kişiliğimize uzak tutmuşsak, hepimiz, her insan da cehaletin bir parçasıdır. Öğrenmemiz gerekenler sahilde ki kum taneleri adedince de olsa, hepsini öğrenmiş de olsak, bilmeliyiz ki kum taneleri parçalanarak artmak da, bilmemiz gerekenlerin arttığı gibi. Okunan okullar, alınan eğitim ve öğretim türleri, ulaşılan makam ya da terfiler, hiç ama hiç biri bu algıdan uzak tutmamalı insanı. “En çok bildiğim şey, hiçbir şey bilmediğimdir” sözü ne güzel toparlamış ana temayı. Elimiz de süresi belli olmayan bir hayatımız var ve değişim aralıksız devam halin de, gelişimi ne kadar katabilirsek içine.

İnsan yaşamı boyunca her şeyi öğrenebilmeye muktedir, bilgi, merhamet, saygı, hoşgörü, şefkat, azim, yardım ve paylaşım gibi. İnsan ego, kibir, vahşet, taciz, tecavüz, yıkım, yok ediş şekillerini de görür ve bilir. İnsanın yürüme hali hayat yolun da yapacağı tercih ve seçimlerin için de gizlidir. Yanılmama hep isabetli kararlar verebilmesi de mümkün değildir. İnsan için mümkün olan yanlış tercihlerinin varlığı nasıl var ise hayatını bilgiye ve değişim, gelişime endeksli kılan kemal kişinin gerçekleri hızla irdeleyip hayatına alması da vardır, mümkündür. Kandım, kandırıldım insan acizliği için de kabulü mümkün bir savdır. Mümkün olmayan bu hallerden kurtulmak adına verilmeyen mücadeledir. Tuzla şeker birbirlerine benzerler, karıştırılması da insanidir, doğaldır. Doğal olmayan, akıl sahibi insanın tekrar aynı yanılgıya düşmemek için bu ürünleri belirginleştirmemesidir. İnsan akıl sahibi olsa da hatalar yapar, akıllıca olan yapma arifesin de yanılması durumun da sonuçları da görebilmek, öngörü sahibi olmaktır. Cehalet için de olmak, cahil hali kabul etmek ise tedavisi mümkün değildir, sevilmesi, sevilebilmesi de yoktur.

Hepimiz cahiliz, at egonu kenara ve kabul et, yaşadıkça öğrenmeye devam edeceğiz. İmkânsız olsa da yüzde bir oran da öğrenmenin dahi insan ömür süresinden çok uzak olduğu varsayımıyla, diyelim ki her şeyleri öğrendik, “her şeyleri öğrendik” deyimini düşünüp ya da telaffuz ederken dahi öğrenmemiz gereken ne çok bilgi oluştu, yeni tezler kesinlik kazandı, yeni keşifler, yeni analizler sonuç verdi, biliyor muyuz, bilmemiz gerek.