ÇANAKKELE ZAFERİ ve ŞEHİTLER GÜNÜ
Cumhur EVCİL
18 Mart Cuma günü, Çanakkale Deniz Zaferinin 86 ncı yılı ile birlikte Şehitler Günü bütün Türkiye’de onurla ve gururla kutlanacak. Biz de Türkiye Emekli Subaylar Derneği Rasimpaşa Şubesi olarak; bu münasebetle Türk Silahlı Kuvvetleri Çamlıca Özel Bakım Merkezinde kalan komutanlarımızı, arkadaşlarımızı ziyaret edip, Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitler Günü için hazırladığımız etkinliği beğenilerine sunacağız.
Bilindiği gibi Birinci Cihan Savaşında İngiliz ve Fransızlar; hem müttefikleri Ruslara yardım etmek, hem de Osmanlıyı tarih sahnesinden silmek için, Çanakkale Boğazı’ndan zorla geçip İstanbul’u işgal etmek maksadıyla o güne kadar dünyanın gördüğü en güçlü donanmayı 1915 yılı Şubat ayında Ege Denizi’nde topladılar.
Boğaza taarruz, 19 Şubat’ta Boğaz tabyalarının bombardımanı ile başladı ve hava şartlarının elverişli olduğu günlerde de devam etti.
İngiliz-Fransız ortak donanması 18 Mart günü Çanakkale Boğazı’nı zorla geçmek için harekete geçti. Koca donanma 62 km uzunluğundaki boğazı, 108 yıl önce kolayca geçtikleri gibi geçebileceklerini hesabetmişlerdi. 1800’lü yılların başlarında Balkanlar’da, Eflak ve Boğdan’da (bugünkü Romanya’nın hudutları içinde) bazı olaylar yüzünden Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında 1806 yılı sonunda başlayan savaşta İngiltere; müttefiki Rusya’ya yardımı da içeren izteklerini, donanması ile İstanbul önlerine gelerek kabul ettirebileceğini hesaplamış ve 20 Şubat 1807’de donanmayı Marmara Denizi’ne geçirmeyi başarmıştı. O sırada Kurban Bayramı nedeni ile Çanakkale tabyalarında görevli askerlerin namazda olmalarından yararlanan İngiliz donanması, 10 gün İstanbul önlerinde Osmanlı’ya baskı yapmış, isteklerinin reddi ve Çanakkale dahil, sahillerde alınan önlemler üzerine gerisin geri Çanakkale’den Marmara Denizi’ni terketmişti.
İngilizler 1915’te de, Çanakkale Boğazı’nı geçebilmek için Boğaz’ın her iki yakasındaki tabyalara bomba yağdırmanın yeterli olacağını zannetmişlerdi. 18 Mark günü, tabir caizse taş üstünde taş, omuz üzerinde baş bırakmamacasına boğaz tabyaları üzerine yağmur gibi bomba yağdırdılar. Ancak Nusrat Mayın Gemisi’nin boğaza döktüğü mayınlar ve canını dişine takan topçularımızın isabetli atışları karşısında, o büyük armada, üç zırhlısını da sulara gömerek, yine amacına ulaşamadan Ege Denizi’ne döndü. 18 Mart akşamı mağlup ve perişan o büyük armada, Boğaz’ı gerçek sahiplerine bırakmak zorunda kalmıştı.
Ancak Boğaz’ı böyle geçemeyen mağrur düşmanlarımızın şimdi de Gelibolu Yarımadası’nı işgal ederek Çanakkale Boğazı’nı açabilmek için, 25 Nisan’da 75 bin askerle başlattıkları taarruzda bu defa da karşılarında Mustafa Kemal’i buldular.
Tamamı 1296 km2 olan Gelibolu Yarımadası’nda tarihin en kanlı bir ölüm kalım savaşı başladı. Bu küçücük Yarımada’da kahraman Ordumuz; yine kahraman, fedakar, yiğit komuta heyeti ve askerleri ile düşmanlara geçit vermedi. 8,5 ay süren savaşlar sonunda mağrur düşmanlar yine ZAFER’i ve yarımadayı asıl sahiplerine bırakarak çekip gitmek zorunda kaldılar.
8,5 ay süren bu kanlı savaşta Mustafa Kemal 7 ay 22 günü cephede, tam 22 savaş yönetmiş, kazandığı başarılarla tarih sahnesini şereflendirmiştir. Kurmay yarbay rütbesi ile 19 ncu Tümen Komutanı olarak girdiği bu savaştan Kurmay Albay rütbesi ve Kolordu Komutanı olarak ayrılmıştır.
Mustafa Kemal Gelibolu’da en tehlikeli bölgede en kritik kararları vermiş, ateş hattında yönettiği savaşlarla hem harbin seyrini hem de Türk Milleti’nin kaderini değiştirmiştir. Bu ZAFER’le Avrupa’nın hasta adamı ayağa kalmış, dirilen Türk Milleti yeniden özbenliğine kavuşmuş ve bu ivme ile muhteşem Kurtuluş Savaşı sonunda Cumhuriyet yaratılmıştır.
Genç Cumhuriyetimizin temeli mesabesinde olan bu anlamlı ZAFER gününde kahraman şehitlerimizi, gazilerimizi yüksek duygularla onurla, şerefle anıyorum, kahraman milletimin muhteşem ZAFER’ini şimdiden kutluyorum.
Başta Ulu Önderimiz, Ebedi Başkomutanımız Atatürk olmak üzere kahraman silah arkadaşları ile kahraman şehitlerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyorum. Ruhları şad olsun.
Yorumlar