ÇANAKKALE ZAFERİ( 2)
Dr. Tamer KUMKALE
Kazanılan zaferler Alman emir ve kumandasının değil,Türk erinin cevherini kavrayabilmiş Türk komutanlarının eseridir. Türk Milletinin kanında, kromozomlarında atalarından geçen kahramanlık cevheri, üstün savaş mirası vardır. Bu cevheri iyi kullanan komutan tarihte ve gün içinde zafere ulaşmıştır. Çanakkale Zaferi de, diğer zaferlerde Türk komutasının, Türk erinin eseridir.-Gazi Mustafa Kemâl Atatürk-
HARBİN SEBEPLERİ
Birinci Cihan Harbinin ilk yılını kapsayan süre içinde Avrupa siyaset sahnesinde İstanbul ve Türk Boğazları açısından önemli gelişmeler meydana gelmiştir. Geçen üç asır boyunca Osmanlı Devleti ile birlikte hareket ederek Rusya'nın Boğazları kullanarak Akdeniz'e inme çabalarına karşı çıkmış olan İngiltere ve Fransa bu geleneksel siyaseti terk etmişler ve Rusya'nın boğazlar ve İstanbul konusundaki isteklerini resmen kabul etmişlerdir. Bununla da kalmamışlar Osmanlı Devletinin boğazları kapatması dolayısıyla ekonomisi çökme durumuna gelen Rusya'ya en kısa yoldan yardım edebilmek amacıyla boğazların askeri güç ile ele geçirilmesine karar vermişlerdir.
Ayrıca Sarıkamış'ta Türk Kuvvetleri karşısında güç durumda kalan Rusya, Türklerin bu bölgedeki kuvvetlerini çekmesinin sağlanmasını İngiltere'den istemişti. Yine Cemal Paşa İngilizlere karşı Süveyş Kanalı bölgesinde direniyordu. Buradan da Türk Kuvvetleri çekilmeliydi. Bunun için Türklerin başka bir cephede savaşmalarına ihtiyaç vardı.
İşte bu maksatlarla dünyanın o güne kadar gördüğü en büyük donanma ve kara gücü bir araya getirildi. Biraz zorlama ile barış isteyerek teslim olacağı beklenen Osmanlıya dikte ettirilecek barış şartları dahi hazırlanmıştı.
Dev armada 18 Mart 1915'te önce denizden Çanakkale Boğazını zorla geçmeye çalıştı. Ayni günün akşamında büyük zayiat vererek geriye çekilen dev armada ile boğazların aşılamayacağı belli olmuştu.
O halde karadan saldırı yapılmalı 18 Mart Deniz Savaşındaki başarısızlığın öcü alınmalı, Türklere gereken ders verilmeliydi.
İşte Müttefik planlamacıları burada yine büyük bir yanılgıya düştüler . Onlar Mehmetçiği kendi sömürge askerleri iler bir görme gafletine kapıldılar. Hele Mustafa Kemal gerçeğini hiç akıllarına getirmediler.
Uzun ve dikkatli bir planlamadan sonra, İngiliz İstanbul Sefer Kuvveti Komutanı General Hamilton komutasındaki çıkarma birlikleri 25 Nisan 1915 günü saat 02 45'te kuzeyde Seddülbahir, güneyde ise Kumkale bölgesinde karaya ayak bastılar.
Yapılan bu ilk çıkarmayı süngü hücumu ile hemen denize döktük. Bunu birbiri gerisinde ve durmaksızın Gelibolu Yarımadasının her tarafına yapına diğer çıkarmalar takip etti. Yoğun deniz ve hava desteği ile sürdürülen bütün bu taarruzlar Türk askerinin göğsünde söndürüldüler.
Onlar şehit kanından oluşan derelerde boğuldular. Şehit vücutlarından oluşan tepeleri aşamadılar. Onlar tarihte ilk defa askerlerine "savaşmayı değil ölmeyi emreden" bir komutana, yani Mustafa Kemal'e ve Kemal'in askerlerine boyun eğdiler. Neticede gördükleri üstün direnme gücü karşısında düşmanın yapabileceği tek şey vardı. O da mağlubiyeti kabul edip çekip gitmekti.
Nitekim Türk askerinin emsali görülmemiş kararlı direnişini kıramayan düşman 1 Aralık 1915'te çekilme emrini verdi. 9 Ocak 1916 tarihine kadar çekilme işlemini tamamlayarak topraklarımızı terk ettiler. Geriye 250 000 Türk Şehidi'nin bekçiliğine emanet edilen ayni sayıdaki ölüyü bırakarak topraklarımı boşalttılar.
ÇANAKKALE MUHAREBELERİ BİZE NELER KAZANDIRDI ?
Çanakkale Muharebeleri Sonunda ;
- Türk milleti yüzyılların verdiği karamsarlığı ve bedbinliği üzerinden attı. Benliğini ve
kendine güvenini yeniden kazandı.
- Balkan Harbi yenilgilerinin Türk Milletinin ruhunda yarattığı derin çöküntüyü yok etti. Ordu-Millet olma vasfını bir daha dünyaya ispat etti.
- Türklük şuurundan kaynaklanan kuvvetimizin değeri ve mahiyeti bütün açıklığı ile ortaya çıktı. Milli varlığının tehlikede kalmasına asla tahammül edemeyen milli şuurumuz Osmanlılık tozlarından silkindi, yeniden canlanarak gerçek kimliğini kazandı
- Dünya Emperyalist Güçleri Türk milletinin tarihten silinemeyeceğini bir kere daha öğrendi.
Çanakkale Savaşı İstiklâl Harbimizin kazanılmasında da önemli bir rol oynamıştır.
Çanakkale'de karşımıza dünya devleri dikilmişti. Bütün olumsuz şartlara rağmen kazanılan zaferle Atatürk her zaman güvendiği ve inandığı Türk Milletinin gücünü bir kere daha denemiş ve milletine olan inancını perçinlemiştir.
Kurtuluş Savaşımızı yaratanların çoğu Çanakkale'nin kahraman müdafileri veya ruhları bu müdafaanın kazandırdığı manevi güçle dopdolu olan genç nesildir. Bu insanların hepsinde "Biz Çanakkale'de yarı dünyayı dize getirmiştik .Harplerimizin bu en mukaddesi olan Kurtuluş Savaşımızda , davalarımızın en haklısı olan varoluş mücadelemizde bütün cihanı mağlup edebiliriz. Mutlaka kazanacağız" inancı vardı.
Çanakkale'nin kazandırdığı bu üstün manevi güç ve bütünlük İstiklâl Harbimizin kazanılmasındaki en önemli etken olmuştur.
DEVAM EDECEK
Yorumlar