Geçmişe dönüp bakıyorum da, bu güne kadar hakem temalı iki ya da üç kez yazı yazmışımdır. Tam da aksine, yaptıkları birçok hatayı da kendimce tolere edip, dostlarım tarafından, ‘hakem sevici’ olarak nitelendirilirim. Çünkü nasıl futbolcu, teknik adam ve başkanlar, daha doğrusu hepimiz hata yapabiliyorsak, hakemin de hata yapması doğaldır bana göre. 

Lakin, geçtiğimiz hafta arası programında oynanan Adana Demirspor Fenerbahçe maçında, sinirleri en sağlam insanı dahi zıvanadan çıkaracak bir hakem rezaleti yaşandı.

Rezalet diyorum; Çünkü, bir değil, iki değil, üç değil çok sayıda hata bir maçın içine nasıl sığdırıldı anlamak mümkün değil. Bu nedenle de bu durumu ‘hata’ diyerek biraz ucuzlatıyor muyuz acaba, bunu da bilemiyorum…

Maçın hakemi Ali Palabıyık, ikinci yardımcı hakem Abdullah Bora Özkara ile, Koray Gençerler başta olmak üzere tüm VAR ekibi, en hafif söylemle futbol tarihine kapkara bir gece yaşattılar.

Bakın, şurası gerçek ki, yukarıda da altını çizmeye çalıştığım gibi futbol içindeki tüm ögeleriyle birlikte, tam bir hatalar oyunu. Hakemin de hatası olur tabi ki. Ancak bu hatalar, ağırlıklı olarak hep aynı yönde olmaz ki. Çoğunlukla hep aynı yönde hatalar yapılıyorsa bu işin altında başka şeyler aranır değil mi?

Söz konusu maçta Fenerbahçe lehine tüm futbol otoritelerinin de kabul ettiği net iki penaltı verilmedi. Mert Hakan’ın attığı gol, VAR teknolojisiyle bile ispatlanamadığı halde, ‘elle oynama’ gerekçesiyle iptal edildi. Bırakın maçın sonunu, ilk yarısını dahi Adana Demirspor’un 11 kişi bitirmesi mümkün değildi. Bunlar ve daha fazlası. Hatta, Fenerbahçe’nin Valencia ile bulduğu gole bile, yardımcı hakem Abdullah Bora Özkara ofsayt dedi. Valencia’nın son adamdan en az bir metre geride olduğu bu pozisyondaki gol dahi, güme gidecekti. VAR utanmasa bu golü bile geçerli kabul etmeyecekti.

Bakın, bu hatalar Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor ya da herhangi başka bir takım aleyhine yapılırsa yapılsın tepkim aynı. Dediğim gibi, “Adalet herkes içindir” noktasındayım.

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi daha birkaç gün önce, Sabri Çelik’in yerine Lale Orta’yı MHK başkanlığına atadı. Bu olay, futbol tarihimizin ilk kadın futbol hakemi olan Lale hocanın daha koltuğa oturur oturmaz elinde patlayan ilk bomba oldu. Allah yardımcısı olsun demekten başka bir şey gelmiyor elden.

Ancak şunu söylemeliyim ki, yansımalarının spor programlarından ötesinde, politik gündemin tartışıldığı programlara kadar taştığı bu olayın travmatik sonuçları ağır olmaz. Zira, bu maç, önceki benzerlerinden dozaj olarak çok farklı. Öncekilerin çok ötesinde yani kat kat fazla. Fotoğrafa bu perspektiften bakmak ve bu olayı kesinlikle sıradanlaştırmamak gerek.

Kalın sağlıcakla…