Türk vatanının ve Türklük camiasının şan ve şerefini, iç ve dış her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni her an yapmaya hazır ve hazırlanmış olduğuna benim ve büyük milletimizin tam bir inan ve itimadımız vardır   ıÜü- Gazi Mustafa Kemâl Atatürk- (1938)  

 

              AB'nin Türk Silahlı Kuvetlerinin içini boşaltmaya yönelik dayatmaları karşısında halkımızı bilgilendirme ve bilinçlendirme yönündeki yazılarımı sürdürmeye, Türk Milletinin  ORDU-MİLLET vasfını sonuna kadar muhafazası için gayret göstermeye, Ordularımızın gerçek gücünü anlatarak milletime güven verip, bizi sömürge yapmaya çalışan küresel mimarların beyinlerine "Bizden korkmaları gerektiğini, bu miletin sandıkları kadar sahipsiz olmadığını" vurgulamaya devam ediyorum.  

            ORDUMUZ ÇOK ZENGİN HARP TARİHİ KÜLTÜRÜNE SAHİPTİR:  

      Türk Subayı'nın ve emrindeki askerlerin Anadolu'da bugün siyasi sınırlarımız dışında kalan Asya, Avrupa ve Afrika'daki imparatorluk toprakları ile denizlerinde ayak basmadığı, muharebe etmediği,  terini ve kanını dökmediği yer yoktur.  

      Değişik bölgelerde yapılan muharebelerden alınan dersler ve edinilen tecrübeler ; okul ve eğitim merkezlerimiz kanalıyla ve gerekse menkibeler halinde kıt'alarımızda birbirine aktarılarak bugünkü kuşaklara geçmiştir. Bu husus Türk Silahlı Kuvvetleri'nin eğitim ve öğretimde yararlandığı  en büyük hazinesidir. Bu hazineye sahip ülkelerin sayısı dünyada bir elin parmakları  kadar azdır. İşte Türk'ün ve Türk Askeri'nin bu gücünü bizimle ilgilenen bütün ülkeler çok iyi bilmektedir.  

            TÜRK ORDUSU SAVAŞA, BARIŞ ZAMANINDA SAVAŞIR GİBİ EĞİTİM YAPARAK HAZIRLANIR.  

       Barış zamanında yapılan eğitim ve öğretimin gelişmesinde arazide gerçekleştirilen atışlı ve kıt'alı tatbikatların çok büyük önemi vardır. Bugün sahip olduğumuz vatan toprakları üzerinde  günümüz muharebe şekillerinden  hemen hepsini aynen savaşta olduğu gibi yapabilecek iklim ve arazi şartlarına sahip bulunmaktayız.  

- Kara-Deniz-Hava-Jandarma birliklerimizin Müşterek Harekat Senaryosu çerçevesinde  

   tatbikatlar gerçekleştirebileceği kıyılarımız,  

- Herçeşit sulardan geçişi deneyebileceğimiz akarsularımız,  

- Çöl şartlarında muharebeleri deneyebileceğimiz bölgelerimiz,  

- Ormanlarda ve sık ağaçlı çengellerde savaşmayı öğrenebileceğimiz bitki örtülerimiz,  

- Dağlarda ve sarp arazide muharebe eğitimi verebileceğimiz engebeli arazilerimiz,  

- Boğaz, gedik ve geçitlerde muharebeleri deneyebileceğiz yerlerimiz,  

- Şiddetli soğuklarda ve arktrik şartlarda muharebeleri öğrenebileceğimiz vatan topraklarımız  

    mevcuttur.  

        Ayrıca Anadolu Toprakları; mangadan, Ordular Grubu seviyesine kadar bütün kuvvetlerin iştiraki ile Taarruz, Savunma ve Çekilme harekâtının tatbikatının yapılabileceği imkanlara sahiptir.  Bu husus askerimizin yetişmesi, yeni çıkan sistem ve usullerin denenmesi için çok önemli bir imkandır. Avrupada bu imkanlara sadece Rusya Federasyonu sahiptir.  

        İşte Türk Ordusu bu imkanı en iyi şekilde kullanmaktadır. Bu topraklarda daha önce yapılan muharebelerin tecrübesini de eğitimine dahil etmektedir. Bu şekilde yetişmiş insan kaynaklarını barış şartlarında tam bir muharip olarak bütün savaş şartlarını bizzat yaşatarak harbe hazırlamaktadır.  

            TÜRK ASKERİ BARIŞ GÜCÜ TECRÜBESİNE SAHİPTİR:  

      Türk Askeri bugün sadece kendi topraklarımızda değil, dünyanın pek çok ülkesinde gerek Birleşmiş Milletler Barış Gücü olarak ve gerekse ikili antlaşmalarla eğitim ve öğretim vermek amacıyla  görev yapmaktadır. Somali, Bosna, Kosova, Arnavutluk, Azerbaycan, Filistin, Irak, Afganistan bunlardan bazılarıdır.  

            EĞİTİM VE ÖĞRETİMİN EN BAŞARILIŞI BİZZAT MUHAREBE ŞARTLARININ YAŞANILARAK YAPILANIDIR.  

       Türk Silahlı Kuvvetleri 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile günümüzün en zor muharebe şekli olan denizaşırı Amfibi Harekâtı başarı ile gerçekleştirmiştir. Bu harekâta katılan subay ve astsubaylarımız bu savaşta edindikleri tecrübelerini emir ve komuta ettikleri kıt'alara aktarmışlardır. Bu personelden pek çoğu bugün halâ ordu saflarındadır. Bu tecrübeler silahlı kuvvetler için küçümsenemeyecek çok önemli bir kazançtır.  

       Tecrübe edilerek ve bizzat yaşanarak mermi yağmuru altında öğrenilen hususlar ve alınan tecrübelerin nesilden nesile aktarılarak önemli bir güç oluşturduğu düşmanlarımızca çok iyi bilinmektedir.  

            TÜRK ASKERİ GAYRİNİZAMİ HARP KONUSUNDA DÜNYANIN EN TECRÜBELİ ASKERİDİR.  

      Kıbrıs Barış Harekatı'nın kazandırdığı  Klasik-Konvansiyonel muharebe tecrübesinin yanında ülkede yaygın olarak sürdürülen anarşi ve terör tehdidine karşı 1968 yılından beri verilen mücadele Türk Ordusunu Gayri Nizami Harp konusunda dünyanın en tecrübeli tek ordusu haline dönüştürmüştür.  

      Bugün dünyanın bütün ülkelerini tehdit eden uluslararası tedhiş ve terörizm  olayları ile şehir ve kır gerillası uygulamalarına karşı fiilen muharebe ederek, binlerce şehid ve gazi vererek başarılı olunmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri; bu alanda bütün ülkelere eğitim verebilecek bilgi birikimine, tecrübeye, kitap ve dokümana ve yetişmiş personele sahiptir.  

            Ulasşılan eğitim tecrübesi ile günümüzde Bulgaristan sınırındaki bir birliğimiz emir verilmesini müteakip 24 saat içinde Irak sınırına intikal edip sınırötesi operasyonlara fiilen katılabilmektedir. Birliklrtimiz bütün yurt sathında bu eğitim seviyesine ulaşılmıştır. Bu küçümsenmeyecek ve dünyada benzeri görülemeyecek önemli bir kazanım olarak değerlendirilmektedir.  

 

DEVAM EDECEK