SAĞLAM KARAKTER DİK DURUŞ 

GÜÇLÜ KADIN DEDİĞİN BERNA ALAKUŞTEKİN 

Bu hafta röportaj konuğum başarılı, güçlü, bir o kadar da yarabandı olan kadınlardan. BİR YAPRAK İÇİN EL ELE iyilik hareketinin kurucusu, fikir annesi Berna Alakuştekin. Sağlam karakter dik duruş hani o yarı yolda asla bırakmaz diyebileceğiniz parmakla sayılacak kadar az insanlardan. Hem arkadaş hem dost hem sığındığın liman ben gibi can gibi. Hayatının büyük bir bölümünü çocuklar için özellikle de kız çocukları için harcıyor. Yavrularımızın mutluluklarından, sevinçlerinden besleniyor. Yüreklere azımsanmayacak bir emek ile ciddi bir şekilde dokunuyor. Röportajlarımda bu denli şahsiyetli insanlara yer vermek bana onur veriyor. Berna Hanım BİR YAPRAK İÇİN EL ELE iyilik hareketi ile Ege köy okullarından 11 köy okulu, 18 uzak köy okuluna ulaşmışlar. Buralara kitap ve kütüphane oluşumunda büyük destek vermişler. Pandemi dönemi girip okulların kapanması ile 120 ihtiyaç sahibi aileyi 120 destek olabilecek aile ile buluşturmuşlar. Berna Hanım Gamze Cizreli ile güzel çalışmalar içerisinde. Kalbime iyi geliyor diyor. Aslı Hanım; Gamze Cizreli’nin desteği ile de 120+120 aileye daha destek yaptık. Market alışverişleri, ödenen kiralar, faturalarla inanılmaz bir oluşum yaşanmıştı. Pandemi dalgası hafifleyince okullarıma geri dönüş yaptım, sonra GÜÇLÜ KADINLAR kitabı oluşumu çıktı. Bu kitapta Düzce üniversitesi rektörlüğünden çıkan geliri Düzce’deki kız çocuklarının okumasına destek sağlayan bir oluşum. NEDEN DUZCE? Çünkü çocuk gelinlerdeki en yüksek çocuk sayısı orada… 8 Güçlü Kadının başarı hikâyesini anlatan bu kitabın geliri okuma desteğine gidecekse, bende toplum gönüllüsü olarak hem bu kitabı çok almalı hem de kitabın iyi gelen kısmını kız çocuklarına yönlendirmeliyim diye düşündüm ve yine bir girişimle 1000 kitap 1000 Anadolu kızı oluşumu yarattık. Bir Yaprak için Elele isimi aniden oluştu. El ele olmanın gücüne inandım ama önce kendi içimdeki elleri birleştirdim. Zekâmı, fikirlerimi, bedenimi, dilimi bunlar bir el bu proje için, sonra aile desteği çok önemli kızım ve eşim sonsuz destekler o ellerde birleşti ve en sondaki birleşme dıştaki ellerim onlar bütün olup bir yaprağı oluşturmaya baş koydu. Toplum gönüllüsü iseniz, proje bitmiyor veya proje aramıyorsunuz karşınıza su misali seçenekler çıkıyor sizde onları ulaştırıyorsunuz. Şükürle yola devam.   Okuyunca sizler de helal olsun dediniz değil mi? Bu insanlar yaşasın ki dünya insanlık görsün.  BİR YAPRAK İÇİN EL ELE röportajımız sizlerle. 

Söyleşimize sizi tanıyarak başlayabilir miyiz? Kimdir Berna Alakuştekin? Bir günü nasıl geçer?  

Merhaba Aslı Hanım öncelikle bana bu şansı verdiğiniz için size çok teşekkür ederim. Ben Berna Alakustekin 08.09.1984 İzmir doğumluyum. İşletme bölümü mezunuyum. 12 yasında bir kızım var. Küçük bir yaşama geçeli Foça’yı tercih edeli tam 7. yılımızdayız. Eğitimdeki fırsat eşitsizliğini sevmeyen ve adil bulmayan bir ANNEYİM ben ve kızımın da okul hayatına Foça’nın da küçük beldesinde ki Yeni Foça’da başladık. Bu yaşam yolculuğumda destek olan çok sevdiğim bir eşe sahibim. Günlük rutinlerimde en başta güne erken başlamak var erken saatteki dua ve şükürlerim hayatımda çok büyük rol teşkil ediyor. Sonrasında ufak bir yerde yaşamı seçtiğim için asla şehir planına göre bir koşturma değil, anda kalarak yapmak istediklerimi yapıyorum. Ebeveynlik görevlerim, aile de ki eşlik durumumun dışında kendimle baş başa kalmayı çok seven birisiyim. Kitap okumak, yazı yazmak en sevdiğim müzikler eşliğinde yemek yapmak, sahildeki yürüyüşlerim, termos bardaktaki kahvem vazgeçilmezlerim arasında, en sade haliyle kendimi tamamen keşfetme yolunda yaşıyorum. İçimde bu zamana kadar Berna’da görmek istediklerimi sırayla yaşamaya başladım. Bunlardan biriside şuan ki yürüttüğüm sosyal sorumluluk projem Bir Yaprak İçin El Ele. 

Çok güzel bir proje ile karşımızdasın ilgi ile takipteyim. Bir Yaprak İçin Elele'yi bize anlatır mısın? Nasıl başladı bu güzel yolculuk? 

Söylemiş olduğum gibi keşif yolculuğumda bir BERNA beslemişim bununla ilgili, bitmek bilmeyen fikirlerle, çözüm odaklı hareket ederek neler yapılabiliri konuşmak ve hayata geçirmeyi seviyorum. En başta elimdeki kitaplara bir okul arayışı ile başladı bu yolculuğum, sonra yaptığım 2 koli kitap gözüme az geldi ve enteresan olan şey aradığım ve bulduğum okulun bana çok yakın bir yerde İzmir’de bir okul olmasıydı, eşimle beraber biz bu okula gittik evet kitap ihtiyacımız var demişlerdi, ancak hiç de kitabımız yok dememişlerdi. İzmir’in ilçesindeki bir köy okulunda gördüğüm manzara beni dehşete düşürmüştü. Kızımda küçük bir yerde eğitim gördü kitabın az olması başka ancak hiçliği bambaşka bir şeydi o gün okul yolunda dönüşümüzde eşime bunu yapabilir miyiz kitapları toplayıp çevremizden veya satın aldırıp bu şekilde seninle beraber teslim eder miyiz demiştim. Onunsa elbette yaparız demesiyle proje yolculuğumuz bu şekilde başladı. 

Bir yaprak için el ele şimdiye kadar neler yaptı? 

GAMZE CİZRELİ KALBİME ÇOK İYİ GELEN BİR İSİM 

Ege Köy okullarından 11 köy okulu, 18 uzak köy okuluna ulaştık. Buralara kitap ve kütüphane oluşumunda bulunduk. Pandemi dönemi girip okulların kapanması ile 120 ihtiyaç sahibi aileyi 120 destek olabilecek aile ile buluşturduk. Onun da çıkış hikâyesi çok ani gelişmişti. Gamze Cizreli her defasında söylerim ki beni bilenler bilir. Kalbime çok iyi gelen bir isim. Bir gün bir yerde denk geleceğimi, onu birebir dinlemek istediğimi hep söylemişimdir. Ancak İzmir’de olmanın yanı sıra birde daha da ufak yerdeysek ulaşılabilirlikler zor oluyor. Sosyal medyadan yazan sürekli takip eden biriyken bir gün İzmir’de söyleşisi olduğunu öğrendim ve etkinliği aradığımda son kalan bileti aldım ve o gün tek basıma onu dinlemeye gittim. Bir kadın girişimci konuşmasında asansör konuşmasından bahsetti program bitti. Yanına onca kalabalıkta koşarak gittim. Foça’dan aldığım ancak yolda tabi ki de hafif solmuş  olan mor sümbülü uzatarak ben BERNA Foça’dan dedim kendisine ve o panelde anlattığı o asansör konuşmasını hızlıca kendisine yaptım ve numarasını istedim bir özgüven patlaması yaşayarak ve verdi. Neyse ki pandemı döneminde işsiz kalan aileler, zor durumda mutfak ihtiyaçlarını bile karşılamak da zorlananlar geldiğinde eşimle kime ne kadar destek olabiliriz dedim en fazla 2 veya 3 dedi eşimde. Sonra sofrada çayımı içerken bir an dedim ki yüksek sesle Gamze Cizreli’ye sesli mesaj atacağım ve bunu yapabiliriz inanırsa bu oluşuma ilk destek ondan gelir ve güç alır devamını yayarım dedim, eşimin bana tebessümünü ve o an bir dakika içinde yapmak istediğim mesajı sesli gönderdiğimi hatırlıyorum. İki dakika geçmeden Gamze Hanım hemen bir aile istedi yupppiiii demiştim veee o başlangıçla 120+120 aile yaptık. Market alışverişleri, ödenen kiralar, faturalarla inanilmaz bir oluşum yaşanmıştı. Pandemi dalgası hafifleyince okullarıma geri dönüş yaptım, sonra GÜÇLÜ KADINLAR kitabı oluşumu çıktı. Bu kitapta Düzce üniversitesi rektörlüğünden çıkan geliri Düzce’deki kız çocuklarının okumasına destek sağlayan bir oluşum. NEDEN DUZCE? Çünkü çocuk gelinlerdeki en yüksek çocuk sayısı orada… 8 Güçlü Kadının başarı hikâyesini anlatan bu kitabın geliri okuma desteğine gidecekse, bende toplum gönüllüsü olarak hem bu kitabı çok almalı hem de kitabın iyi gelen kısmını kız çocuklarına yönlendirmeliyim diye düşündüm ve yine bir girişimle 1000 kitap 1000 Anadolu kızı oluşumu yarattık.  

Projelerinizin kaynağını nasıl buluyorsunuz? 

Proje kaynağım önce yakınlarımdı ellerinde fazla olan kitapları istemekle başladım. Sağ olsunlar çok destek oldular ancak bu sistem bir yere kadar işliyor, sonrasında aktif sosyal medyadaki etkileşimle okur ve paylaşır bir kitleye ulaştım. Onların ellerindeki kitaplar, çocuklarının fazladan olan kitapları çocuğu olmayanlar veya yeni almak isteyenlere internet üzerinden alım yapıp adresime göndermelerini istedim. Anadolu kızı projesinde de 1000 kitap önce evime geldi. Her kitap BIR YAPRAK İÇİN EL ELE ile kaşelendi ve her bölgemizdeki kızlarımıza notlar yazıldı. Gelen ikinci el veya alınan sıfır kitaplarda hepsine tek tek bakıyorum. 

Kaynak ihtiyacınızı nasıl belirliyorsunuz? 

Kaynak ihtiyacım civarımdaki köy okullarıydı aslında yola ege koy okulları olarak çıkmıştım ben sonrasında sosyal medya ile öğretmenlerimizin bize ulaşması materyal ve kitap desteği istemesine hayır diyemedim ve elimden geldiği kadarı ile ulaştırmaya çalıştım. Kaynak ihtiyacını tamamen seçilen okuldaki eğitimci ile irtibata geçerek. Bu işin en doğrusunu bilenler onlar çünkü. Bana ne derlerse onu temin etmeye çalışıyorum. Kimisi diyor ki ek kaynak test kitapları, kimisi diyor ki materyal A4, boya, kalem, defter vs. genelde bu ihtiyaçlar doğuda karsımıza çıkıyor, ancak muhakkak hikâye ve öğretici kitaplar her kargoya dâhil ediliyor. 

Size kitap yardımında bulunmak isteyen kişiler,  sizinle nasıl irtibata geçiyorlar? Ve süreç nasıl işliyor? 

Belirli gruplarım var. Mesela kitap kulübündeyim oradaki arkadaşlarım kimseyi birebir görmesem de hepsi uzakta ancak candan öteler her durumda her projede ellerini uzatırlar. İzmir’den ve diğer illerden geçmişe dayalı dostlarım, sosyal medya aracılığı ile ulaşıp kendimi ifade edip kazandıklarımdan adresime kitaplar geliyor ve okullar için hazırlanıyor. Bir ortama giriyorsam hemen kendimi anlatıyorum bazen olumlu bazen olumsuz ikisi de bana çok şey katıyor bana kattıkları ile yola devam ediyorum. 

Bu sene içinde neler yapmayı planlıyorsunuz? 

1000 KİTAP 1000 KARADENİZ KIZI 

1000 kitap 1000 Karadeniz kızı oluşumu GÜÇLÜ KADINLAR kitabı ile ayrıca Karadeniz’deki köy okullarını tespit minimum 10 köy okuluna kütüphane oluşum desteği, özel çocuklarımıza yönelik bir oluşumda bulunmak niyetindeyim. Bu konuda EGE ENGELSIZ YASAM DERNEGİ’NDEKİ İnci Sancak’tan destek isteyeceğim tabi ki onların hayat kattığı çocuklar için bir çalışma yapılabilir  

Bir okulda kütüphane kurulması için gerekli olanlar nelerdir? 

Okuldaki kütüphane oluşumundaki detaylarımız ilimiz, çocuk sayımız, yaş gruplarımız bunlar en önemli 3 maddemiz. 

Peki, bu sosyal sorumluluk projelerinin devamı gelecek mi? 

Toplum gönüllüsü iseniz, proje bitmiyor veya proje aramıyorsunuz karşınıza su misali seçenekler çıkıyor sizde onları ulaştırıyorsunuz. Şükürle yola devam. 

Meraklılarına isim neden "Bir yaprak için El ele"? 

AİLE DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ 

 

Bu isimde aniden oluştu. El ele olmanın gücüne inandım ama önce kendi içimdeki elleri birleştirdim. Zekâmı, fikirlerimi, bedenimi, dilimi bunlar bir el bu proje için, sonra aile desteği çok önemli kızım ve eşim sonsuz destekler o ellerde birleşti ve en sondaki birleşme dıştaki ellerim onlar bütün olup bir yaprağı oluşturmaya baş koyduk. 

Derin bir yaşanmışlık var yüzünüzde. Bunu hissedebiliyorum. Bir yaprak için el ele bu yaşanmışlıkların eseri mi? 

ÖNCEDEN ÇOK DEĞİŞTİM DERDİM ŞİMDİ İSE HER AN DEĞİŞMEYE GELİŞMEYE HAZIRIM DİYORUM 

 

Hepimizin hayatlarında vardır derinlikler, kime sorsanız benim yaşadığım derin der. RABBİM kişilerin kaldırma ve hayatta kalma gücüne göre suda derinlik yaratıyor. Yaşanmışlıklarımın bana son 2 senedir çok farklı döndüğüne inanıyorum. Önceden çok değiştim derdim şimdi ise her an değişmeye gelişmeye hazırım diyorum. Bu projelerimde değişmek ve dönüşmek için yoluma bir vesile olduğuna inanıyorum. 

Son zamanlarda çok fazla gözler önünde olan, reklam uğruna, satış uğruna özellikle kitap çıkaran yazarlar var. Başarılıda oluyorlar bu bir gerçek. Bu husus hakkında düşünceleriniz? Projenizde bu gibi kitaplara yer veriyor musunuz? 

Benim 12 yasında bir kızım var, detaycı ve okuma konusunda temeli sağlam oluşturan bir ebeveyn olduğumu düşünüyordum ki bunda da çok eksiklerim varmış, diyorum değişim dönüşüm de benim için projelerimin yeri büyük diye, çocuklara yön verirken birçok kitap okuma atölyelerine, çocuk yazarlarının kitap tanıtımlarına, yayınevlerindeki verdikleri önem hassasiyet sıralamaları benim kitap tercihimde çok önemli rol oynuyor. Pandemi döneminde ücretli aldığım çoğu eğitimin sosyal medya aracılığı ile canlı yayın haline geçmesi benim çok fazla faydalandığım süreç oldu, hiç evde kalmaktan sıkılmadım, listeler dolusu yazar, kitap, yayınevi notlarım oluştu. Bakış burada devreye giriyor bence pandemininde sıkıntı ile geçmesi yerine bu alanda kendimde eğitim surecine yönlendirmiştim. 

İleriye dönük kariyer hedefi planlarınız nelerdir? 

Kariyer le ilgili hiçbir planım yok iç sesimde nötr bu durumda. Benim kariyer noktam muhtemelen öğrenme, aktarma, gelişme seviyelerim. 

Sevgili Berna Hanım bende yazıyorum dediniz bir sohbetimizde. Sizin yazma tarzınızdan bahseder misiniz? Mesela nasıl bir ortamda yazmayı tercih ediyorsunuz? Ne tarz yazıyorsunuz? Ne zaman bizimle buluşacak kitabınız? 

 

KALBİME IYI GELENLERI YAPMA KARARIMI ALMIŞ HAYATIMA SOKMUŞ DURUMDAYIM 

 

Yazmak, aslında iç sesimiz. Ben küçükken de çok kendi kendine konuşan birisiydim iç sesimi çok seviyorum, o her anlamda benimle hiç kopmadım onunla ve o iç sesim benim en yorgun yoğun veya yasanmış anlarımda bile benimleydi. BU 3y bende çok önemli o dönemde yazıyor ve iç sesinizi duyuyorsanız her daim yazmaya devam edebilirsiniz. Ben o dönemlerimde de hep notlar aldım, konuştuklarımı yazdım, sözle ifade edemediklerimi yazdım, yazdıkça rahatladım. Bu rahatlama önce bana iyi geliyor ve ben KALBİME IYI GELENLERI yapma kararımı almış hayatıma sokmuş durumdayım. Sebep bana ne iyi geliyorsa yazıyorum, şayet ki uygun görülürse kitap olur, olmaz ise sadece bende saklı olur. 

Son zamanlarda iyice meşhur olan ama içeriğe sahiden önem verilmeyen iyilik hareketleri hakkında ne düşünüyorsunuz?  

Ben iyilik hareketlerindeki önem verdiğim şey nedir biliyor musunuz? O iyilik harekâtını başlatan kişidir. İnanın içeriğine bakmadan kişiye bakıyorum zaten içeriğini kişi gayet güzel sunuyor. Bazen gülüp geçiyorum, bazen de sonsuz seninle ne yapabilirim diyorum. 

Bu projeyi ilk oluşturduğunuz da ilgili dönütler nasıl oldu? 

Proje başlangıcımda ilk günden beri kendimi ifade, yapılacak olan projemi o ayda o haftada ne varsa aktardıysam hep olumlu sonuç aldım. Şu iki yıllık süreçte toplam 2 kişi olumsuzdu. Ona da enerji diyorum ben. Tutmadı frekansımız. Sonradan kazanıldığına inananlardan değilim. Bu iş gönül bu iş yürek işi. 

Son zamanlarda evrende yaşanan vahim olaylara üzülmekten mütevellit kendi derdimizi unutur olduk. Bu zor süreçte bu gibi sosyal sorumluluk hareketlerine ilgi nasıl? Yoksa ölü taklidine yatan çok mu? 

Hayaletler her daim var. Normal olmaları onlar olmasa bizler bu kadar çırpınmazdık herkes elinden geleni yapsa bu hareketlere bu oluşumlara gerek kalmayacak, ancak evren ve düzen iki şeyden 

Oluşuyor. Artı ve eksi. Biz ikisine de razıyız. 

Okumayı ve dinlemeyi sevmeyen bir milletiz. Günümüzde gençlerin sosyal mecralarda çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Okumayı ve dinlemeyi sevenleri oluşturmak için bütün çabamız. Bu konu oldukça tartışılır ancak rica ediyorum en azından telefondan başını kaldıramayanlara, kulaksız yaşayamayanlara sesleniyorum en azından storytelden sesli kitap dinleyin. Hem telefonsuz olmuyor hem kulaksız kalmıyor hem de kaliteli zaman geçirebilirsiniz. 

Size hangi kanallardan ulaşabilirler? 

Sosyal medya intagram hesabımızdan biryaprakicinelele veya [email protected] 

Son Olarak gündemde ısrarla kalmaya devam eden bir türlü bitmek bilmeyen çocuk istismarları, kadın cinayetleri ve hayvana şiddet hususunda neler söylemek istersiniz? 

UCİM DER SUSARIM 

UCİM der susarım. Ankara’da istismar sonucu kaybedilen Eylül’ün acısını, biz kitap kokusuna cevirdik ve orada onun adına. Eylül Kütüphanesini Ankara Ucim kolları üstlendi bizde İzmir’den Bir Yaprak için El Ele olarak kitap. Desteği sağladık. Ve Eylül’ün o kitaplar arasında sürekli gezdiğini biliyorum.  

Ucim’in büyük bir mücadelesi var. Bu konuda derin hassas titiz ve son derece harika yüreğini koyan ekipleriyle yol alıyorlar. Eğitim bu işin sırrı diyemeyeceğim, akıl sağlığı bu istismarların sırrı. İnsanlara sesleniyorum bu konuda iç sesiniz size tuhaf şeyler fısıldıyorsa bunu dışarıya vurduğunuzda utanç duyacağınız sesler ise sizde sorun var demektir. Lütfen tedavi olun ve can yakmadan bu hayata devam edin. 

RÖPORTAJ: ASLI M. SARI