SÖZ ANNLERDE
BAĞIMLI ANNESİ LEYLA DOYMAZ


Bu hafta bağımlı anneleri yazı dizileri ve röportajları devam ediyor. Size Leyla Hanım’ı tanıtmak istiyorum. Her tuşa vurduğumda yüreğim paramparça oluyor. Yıllarca evlat sevgisiyle yan tutuş evladın olmasın. Git evlatlık al, sar, sarmala, büyüt bu bağımlılık illetinin pençesine düşsün hem de 13 yaşında! Hikâye derin. Hikâyesi çok acı. Lütfen, okumayı sevmeyen bir milletiz biliyorum. Magazinsel içerikler daha çok ilginizi çekiyor biliyorum. Sizden ricam bunları da okuyun okutun. Bunlar gerçekler, hayatın bu tarafları da var, süslü olmayan hem de çok gerçek tarafları… İnsanlar mücadele ediyor. Başınızda değilse de başkasının yarasına merhem olabilirsiniz bu yazı dizilerini okuyarak. Ne yapmışlar, hangi aşamadan geçmişler, neler sonuçlar vermiş hepsi bu röportajların içinde var.  
Leyla Doymaz bağımlı annesi, 56 yaşında ve 13 yıldır oğlunun bağımlılığı ile mücadele ediyor. Bu mücadele esnasında eşi de alkolik olduğu için 2 bağımlı ile mücadele edecek gücü kalmadığı için eşimden ayrıldım Aslı Hanım dedi. İkisi ile mücadele etmek bana çok ağır geliyordu. İlkokul mezunu iken şimdi kendimi geliştirip 50 yaşından sonra açık öğretime yazılıp ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirdim. Seneye de inşallah üniversite sınavına girmeyi planlıyorum hedefim bu.
“Oğlum evlatlık olduğunu öğrendikten sonra başlamış uyuşturucu maddeye ben hemen fark edemedim. Çünkü bu konu ile ilgili hiçbir bilgim yoktu. Ergenlik ve evlatlık olduğunu öğrendiği için böyle davranıyor bizden bu yüzden uzaklaştı çevresinin bu yüzden değiştirdi sandım. Arkadaşlarını farklı gruplardan seçmeye başladı eve geç gelmeler evden kaçmalar ve odasına kapanmalar içine kapanmalar öfke nöbetleri agresif davranışlar asi davranışlar bunların hepsini ben tabi gözleri kızarık geliyordu, vakitli vakitsiz eve gelip yatıyordu. Ben bunların hepsini ergenliğe ve işte evlatlık olduğunu öğrendi bizden artık nefret ediyor, bizden soğudu bizden uzaklaştı bizi kabul edemiyor diye düşünmüştüm. Bir gün evde boş çakmak gazı tüpleri bulduğumda oğluma sordum bunlar ne ve oğlum da bana annem bunları arkadaşlarımın benim değil vallahi billahi benim değil dedi ona inandım. Fakat bunları uyuşturucu madde olarak kullanıldığını anlayamadım. Benim oğlumla ilgili çok büyük hayallerim vardı Aslı Hanım. Ben okumamıştım o okusun bir yerlere gelsin işte belki bir Doktor olsun bir Öğretmen olsun ne bileyim bir Mühendis olsun onunla ilgili çok büyük hayallerim vardı ve bu hayallerimin yıkıldığını anladığında benim için de sanki dünyanın sonuydu. Bir sürü yöntem denedik hastaneler, AMATEM, ÇEMATEM tabii önce ÇAMATEM’i denedik sonra işte AMATEM ayakta tedavi Balıklı Rum Hastanesi'nde yataklı tedavi fakat hiçbir sonuç alamadık. İnanın hacılara hocalara bile gidip muska yaptırdım denize düşen yılana sarılır hesabı bunları bile denedim.”ifadesini kullanan ruhumu derinden sarsan mücadele, gözyaşı dolu bir röportaj sizlerle.

Öncelikle sizi tanımak isterim Leyla Hanım biraz kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba. Ben,  Leyla Doymaz. Bağımlı annesiyim, 56 yaşındayım ve 13 yıldır oğlumun bağımlılığı ile mücadele ediyorum. Bu mücadele esnasında eşimde alkolik olduğu için 2 bağımlı ile mücadele edecek gücüm kalmadı için eşimden ayrıldım. İkisi ile mücadele etmek bana çok ağır geliyordu çünkü ilkokul mezunu iken şimdi kendimi geliştirip 50 yaşından sonra açık öğretime yazılıp ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirdim. Seneye de inşallah üniversite sınavına girmeyi planlıyorum hedefim bu.

Bağımlılık ile bir anne olarak siz de sıkıntılı bir mücadele vermişsiniz. Hayat hikâyenizi dinlerken içimden bir şeyler kaydı. Sizin durumunuz benim ruhumu çok zedeledi. Yıllarca evladınız olmuyor, evlatlık aldığınız gözünüzden sakındığınız evladınız bu bağımlılık denen illete bulaşıyor. Nasıl başladı bu mücadele?

NE KADAR KABUL ETMESE DE BENİM OĞLUM ARTIK BİR BAĞIMLIYDI

Oğlum evlatlık olduğunu öğrendikten sonra başlamış uyuşturucu maddeye ben hemen fark edemedim. Çünkü bu konu ile ilgili hiçbir bilgim yoktu. Ergenlik ve evlatlık olduğunu öğrendiği için böyle davranıyor bizden bu yüzden uzaklaştı çevresinin bu yüzden değiştirdi. Arkadaşlarını farklı gruplardan seçmeye başladı eve geç gelmeler evden kaçmalar ve odasına kapanmalar içine kapanmalar öfke nöbetleri agresif davranışlar asi davranışlar bunların hepsini ben tabi gözleri kızarık geliyordu, vakitli vakitsiz eve gelip yatıyordu. Ben bunların hepsini ergenliğe ve işte evlatlık olduğunu öğrendi bizden artık nefret ediyor, bizden soğudu bizden uzaklaştı bizi kabul edemiyor diye düşünmüştüm. Bir gün evde boş çakmak gazı tüpleri bulduğumda oğluma sordum bunlar ne ve oğlum da bana annem bunları arkadaşlarımın benim değil vallahi billahi benim değil dedi de ona inandım. Fakat bunların dan uyuşturucu madde olarak kullanıldığını anlayamadım. Ne için kullanıldıkları kullandıklarında fark edemedim ama ara ara evde boş çakmak gazı tüpleri buluyordum. Sonrasında bir gün polis oğlumun kolundan tutup eve getirdiğinde hanfendi oğlunuz çakmak gazı tüpü çekiyor ne için onunla ilgilenmiyorsunuz, başını boş bırakıyorsunuz dediğinde polis memuru ne demek istediğini anlayamadım ve ona sordum dedim ki nedir ki bu çakmak gazı o da dedi uyuşturucu olarak kullanıyorlar hanfendi bilmiyor musunuz? Bunu dediğinde başından aşağıya kaynar sular döküldü.  Bunun bir bağımlılık yapacağını o zaman hiç aklımın ucuna bile getirmemiştim.  Ben bir hevestir yani boşluktadır onun için yapmıştır diye düşündüm ve onun her istediğini yerine getirmeye başladım. İşte anne telefonu al bırakacağım, bilgisayar al bırakacağım bana para ver arkadaşlarımla PlayStation'a gideceğim, onu alacağım bunu alacağım, arkadaşlarımla gezmeye gideceğim dediğinde ben onun her isteğini yerine getirmeye çalışıyordum. Çünkü sanıyordum ki ben onun her isteğini yerine getirirsem onu mutlu edersem maddeden uzaklaşır ve kullanmaz tabii ki bu böyle olmadı… Aradan aylar geçince benim oğlum gitgide bu maddeyi daha fazla kullanmaya başladı. Evde çok fazla boş çakmak gazı tüpleri buluyordum . Ne kadar kabul etmese de benim oğlum artık bir bağımlıydı ve bunu fark ettiğinizde bakın kabul ettim demiyorum çünkü kabul edemiyordum.  Benim için çok ağırdı. Ben bunu onun bırakamayacağını fark ettiğimde yani kendi başımıza bir şeyler yapıp bırakamayacağımızı farkettiğimde çok çok üzülmüştüm yani artık dünyadan yaşamaktan hiçbir tad almıyordum. Huzursuzdum, mutsuzdum, acı çekiyordum ama ne yapacağımı da bilmiyordum ve bütün hayallerim yıkılmıştı. Çünkü benim oğlumla ilgili çok büyük hayallerim vardı. ben okumamıştım o okusun bir yerlere gelsin işte belki bir doktor olsun bir öğretmen olsun ne bileyim bir mühendis olsun onunla ilgili çok büyük hayallerim vardı ve bu hayallerimin yıkıldığını anladığında benim için de sanki dünyanın sonuydu. Bir sürü yöntem denedik hastaneler, AMATEM, ÇEMATEM tabii önce ÇAMATEM’i denedik sonra işte AMATEM ayakta tedavi Balıklı Rum Hastanesi'nde yataklı tedavi fakat hiçbir sonuç alamadık. İnanın hacılara hocalara bile gidip muska yaptırdım denize düşen yılana sarılır hesabı bunları bile denedim.

Bağımlılıkla mücadelede neler yapılabilir?

EVLADIMIZIN MEZARINA YÜREĞİMİZE TAŞ BASARAK GİDEBİLİRİZ

Bağımlılık ile mücadelede ailenin çok bilinçli sabırlı güçlü ve kararlı olması gerekiyor ve tabii ki bağımlının istekli olması eğer bağımlı istekli değilse onu istekli olması için ailenin elinden geleni yapması gerekiyor. Yüreğine taş basarak eğer bunu yapmazsak bir gün evladımızın mezarına yüreğimize taş basarak gidebiliriz. Bağımlılık ile mücadelede biz annelerin isteği zorunlu tedavi ve bu konuyla ilgili yasaların tüzüklerin değişmesi çünkü bağımlılık öyle uzaktan bakıldığı kadar kolay bir şey değil aileler içinde bağımlılar için de…

Bu konudaki toplumsal bakış nasıl olmalı sizce?

Bağımlılık hakkında biz ailelerin bilinçli olmadığı gibi toplumda bilinçli değil! Toplumsal bakış şu; Dışlayalım, hiçbir şekilde aramızda almayalım, onların bize zararı dokunur, maddi, manevi fiziksel… İşte çocuklarımıza aşılar bu hastalığı korkular yaşıyorlar. Ancak bilmeliler ki aslında bağımlı çocuklar çok duygusal çok naif sevgiye ilgiye ve değerli hissetmeye çok ihtiyaçları var. Toplumdan ve aile yakınlarından dışlanmışlık hissettiklerinde acıları üzüntüleri daha büyük oluyor. Çünkü bağımlı acı çekiyor o acısını bastırmak için de madde kullanıyor…

Bağımlı çocuklar nasıl bir tedavi sürecinden geçiyor?

Sizce bu süreçler yeterli mi?

BAĞIMLININ GİDEBİLECEĞİ HERHANGİ BİR RAHAT İSTASYON MERKEZİ VEYA BİR YAŞAM MERKEZİ YOK HASTANELER BU KONUDA YETERSİZ KALIYOR

Bağımlı çocuklar hastanelerde bazen yatılı bazen ayakta tedavi ile ilaçla tedavi edilmeye çalışılıyor. Bu ilaçlar uyuşturucu içeriyor. Benim oğlum hastaneden çıktıktan sonra verilen ilaçları kullanmak istemedi. Anne ben bu ilaçlarla çok daha kötü oluyorum, sersem gibi oluyorum ve sürekli akşama kadar uyumak istiyorum diyordu ve de doğru söylüyordu. Ruh gibi dolaşıyordu evin içinde ve sürekli uyuyordu. İlaçları kullanmak istememişti ve kullanmadı da benim görüşüm ve yaşadıklarından çıkardığım sonuç bu… Süreçler yeterli değil çünkü benim oğlum bütün hastaneye atışları ve ayakta tedavi sonralarında tekrar maddeye döndü ve daha kötüsü de bağımlı kullandığı madde ile kalmıyor. İlk başladığı madde ile kalmıyor madde kullanımına devamında tolerans yükseldiği için benim oğlum çakmak gazı ile başlayıp devamında hap, bonzai, eroin bunların hepsini deneyimlemiş ve en sonunda da metamfetamine geçiş yapmıştı. Bu kısa süreli yatılı tedaviler hiçbir sonuç vermiyor.  Sonrasında bağımlı nereye gideceğini, ne yapacağını bilemiyor. Aile nasıl davranacağını bilemiyor ve bağımlının hastaneden çıktıktan sonra destek alabileceği hiçbir kurum ya da bir yaşam merkezi rehabilitasyon merkezi onu anlayacak dinleyecek gidebileceği çalabileceği bir kapısı yok. Ben bunları yaşamış bir kişi olarak oğlum hastaneden çıktıktan sonra onunla nasıl konuşacağımı ona nasıl davranacağımı tekrar kullanıma geçtiğinde ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Oğlum tekrar maddeye dönüyordu, Bağımlının gidebileceği herhangi bir rahat istasyon merkezi veya bir yaşam merkezi yok hastaneler bu konuda yetersiz kalıyor.

Aybuder derneğinden biraz bahsetmek istiyorum şuan sizin de orada bir göreviniz var. Biraz derneğin ilgili çalışmalarından bahsebilir misiniz?

BU DERNEK SAYESİNDE KENDİ YANLIŞLARIMI HATALARIMI FARK ETTİM

Derneğimiz daha öncesinde yatılı destek veriyordu. Bağımlı gençlere ve kesinlikle ilaçsız bir destekli bu bağımlı ya egzoz rehber arkadaşları destek veriyorlar hani demiştim ya damdan düşenin halinden damdan düşen anlar diye burada daha önceden madde kullanmış ve şu anda ayık ve temiz olan eski bağımlılar yeni bağımlılara destek veriyor, onları dinliyorsun yoksunluk yaşadıklarında ne yapmaları gerektiğini onları anlatıyor birlikte toplantılar yapıyorlar. 12 basamaklı bir program var ve her gün birlikte kitap okuyup, meditasyon yapıp ve bu kitaplar üzerine konuşup eğitim filmleri izleyip, dernek içerisindeki bütün işleri birlikte yapıp, temizlik yemek çamaşır ütü bulaşık bütün işlerini hep birlikte yapıyorlar. Sorumluluk almayı tekrardan öğreniyorlar, bahçe ve hayvanlar, onların bakımı, bahçenin bakımı, birlikte tiyatroya gidiyorlar, sinemaya gidiyorlar, piknik yapmak, denize gitmek onlara maddeyi düşündürecek boşluk bırakmamak ve tabii ki sevgi ilgi alaka o bağımlılara kendilerini değerli hissettirecek her şey yapılıyor orada ve yalnız olmadığını tek başına olmadığını bunu sadece kendisini yaşamadığını ve yaşayan arkadaşlarının bunu başardığını şu anda temiz ve ayık olduklarını görüyorlar. Canlı örnek karşılarında duruyor çünkü bu da onlara güç ve istek veriyor. Onlar başardı ise ben de başarabilirim ve gerçekten başarıyorlar dernek kapısı kilitli işte hayır burada kalacaksın buradan dışarı çıkamayacaksın gibi kurallar yok. Kapı her zaman açıktır. İsteyen gidebilir ama oraya gelen gençler orada kendilerini değerli hissettiklerini görüyorlar, işe yaradıklarını bir şeyler başara bildiklerini sevgi ve ilgiyi görüyorlar. Daha ben hiç görmedim işte ben gidiyorum deyip çantasını alıp kendi başına gideni. Dernekte sadece bağımlıya değil bağımlı ailesine de destek veriliyor. Aynı program aileler için de uygulanıyor. 12 basamaklı bir program bu ben kendimden bahsediyorum bu programla ilgili ben toplantılara başladığımda kendimi çok iyi anne çok iyi eş, saçını süpürge eden bir kadın, fedakâr işte herkes suçlu hatalı herkes bana yanlış yaptı işte oğlum ailem eşim hep onların hatalı olduğunu kendimin haklı olduğunu sanırken bu toplantılar sayesinde kendi yanlışlarımı hatalarımı fark ettim. Ben ilk toplantılardan sonra ilk fark ettiğim şey şuydu ben oğluma çok yanlış davranıyordum, onun yerine bütün onun sorumluluklarını ben alıyordum, onun birey olarak görmüyordum, ona değerli hissetmesi için hiçbir şey yapmıyordum ve sorumluluk asla vermiyordum. Onun yerine her şeyi ben yapıyordum. Okul ödevlerini bile ben yapıyordum. Bana yapılan olumsuz davranışlara kendim izin verdiğimi fark ettiğimde yani eşimin bana şiddet uyguladığını uyguladığında buna benim izin verdiğimi fark ettim de yemin ederim size o zaman İstanbul'da oturuyordum Sefaköy'den Esenler'e gelene kadar ben ağlamıştım. Evet bana kötü davranılmasına ben izin vermiştim çünkü ben özgüvensiz diyeyim kendime güvenmiyorum yani yaşam şeklinin bu olduğunu sanıyordum. Bu toplantılar bana çok şey kattı ben bu toplantılara Duru Hanım’la başladım ve hala da devam ediyorum. Bakın 6 yıl oldu dernekte tanışalı ve ben bu toplantılara hala devam ediyorum. Her toplantıda kendime bir şeyler katmaya çalışıyorum yani iyileşme tek taraflı değil, hem bağımlı iyileşmeye çalışacak kendisi için emek verecek hem de aile… Çünkü bizim de çocuklarımıza karşı çok yanlışlarımız oldu yanlış davranışlarımız oldu yanlış söylemleriniz oldu bunları düzeltmek için yani daha doğrusu kendinizi düzeltmek için bizim de emek vermemiz gerekiyor…


Aileler ergenlik ve bağımlılığı karıştırıyor. Bir gencin bağımlı olduğu nasıl anlaşılır?

Çocuğumuzun madde kullandığını anlamamız için çocuğumuzu çok iyi tanımamız gerekiyor. Gözlerinde kızarıklık, göz bebeklerinin büyümesi, iştahta aşırı artış veyahut tam tersi iştahsızlık uyku düzeninin bozulması bu maddeye göre değişiyor bazı madde günlerce uyutmaz, bunlar uyarıcılardır. Uyuşturucular da normalden çok fazla uyutur. Arkadaş çevresi tamamen değişir eve gidiş geliş saatleri çok fazla geç olur. Öfke nöbetleri geçirir ve anneye karşı ya da aileye karşı saygısızca konuşmalar, davranışlar, çok para harcamak, siz fark etmeden çantanızdan para eksilmesi, evdeki ufak tefek takılarınızı kaybolması, eve gelen misafirlerin çantasından para alınması yani davranışlarının aynı demir hızlı şekilde değişmesi gibi davranışlarından şüphelenmemiz gerekir. Onlara hissettirmeden onlar takip etmemiz çantalarını ve ceplerini kurcalamamız gerekiyor asla bunu yapmamak gerekiyor ama onlara hissettirmeden kontrol etmemiz gerekiyor


Çocuklarımız sokakta nasıl bir ortam buluyor?

Çocuklarımız aslında sokakta evde bulamadıklarını arıyorlar yani aidiyet duygusu birey olmaları… Var olduklarını hissettikleri yeri bunları evde bulamadıkları zaman çocuklarımız ne yazık ki sokağa yöneliyorlar ve sokakta da onları tabiri caizse kurtlar bekliyor. Bunlar bir kuzu onları da kurtlar bekliyor. Onlar için her genç ailesinden uzaklaşmış ailesinin yanında olmayan gençler onlar için iyi birer müşteri ve aşılama o kadar kolay yapılıyor ki yani bu maddeyi ilk başlamaya biz aşılama diyoruz.  O maddeyi satanların kendilerine müşteri bulmak için ilk yaptıkları şey onlara işte bak kendini iyi hissedeceksiniz için derslerinde başarısız sabah bunu içersen işte daha iyi geçecek sınavların daha mutlu olacaksın, mutsuz çocuklara işte bir kereden bir şey olmaz, korkma bu bağımlılık yapmaz gibi… Gençlerin o boşluğunu o bu konudaki bilinçsizliğini kullanıp gençlerimizi bu yola çekiyorlar ve biz gençliğimizi kaybediyoruz. O madde kullanırken eğlenmeler işte birlikte gezmeler. Bu ortamlarda sonrasında maddeye alıştıktan sonra cinsel istismara uğrayan gençlerimiz çocuklarımız da çok oluyor ve çok üzücü bu durumu yaşamaları çünkü bu bunların altından kalkabilmek için içmeye devam ediyorlar.


Aile içi ilişkiler de çok önemli değil mi? Davranışı nasıl olmalı ailelerin?

Aile içi ilişkilerde tabii ki çok önemli ve davranış çocuğa onun aile içinde sevildiğini değer gördüğünü onun da bir birey olduğunu ona hissettirmek anne ve baba kardeşler yakın akrabalar şımartarak değil de onu bir birey yerine koyarak onu ne kadar çok sevdiğimizi ve bizim için ne kadar çok değerli olduğunu ona hissettirmemiz gerekiyor eğer bunu çocuk ailede hissetmezse o sevgiyi ilgiyi birey olmayı var olmayı ister istemez dışarıda aradığı için böyle olumsuz durumlar içine girebiliyor. Karşımızdaki çocuğumuzu dinlerken onu önemseyerek fikirlerine değer vererek kararlarına saygı  göstererek dinlememiz gerekiyor, ona var olduğunu hissettirmemiz gerekiyor,  aileler olarak ben çocuk yetiştirme konusunda bilinçsiz olduğum için bunları yapmadım ve tamam diyemem ama bağımlılığa iten oğlumu bunların da %50 160 etkisi olduğunu düşünüyorum ve kendi yaşadıklarından yola çıkarak başka annelerinde bu gibi hataları yapmamaları için kendi deneyimlerimi paylaşıyorum. Benim yaşadıklarımı başka anneler yaşamasın benim oğlumun yaşadıklarını başka evlatlar yaşamasın diye.

Evlatlık aldığınız çocuğunuz sizin öz annesi olmadığını öğrendiğinde neler yapmıştı? Siz bunu uygun dille anlatacakken ne oldu da birden bire öğrendi? Zaten bağımlı olan çocuğunuzun durumunu bu ailevi travma nasıl etkiledi?

Ben oğluma evlatlık olduğunu söylemeyi hiç düşünmüyordum o günkü düşüncemle fakat oğlum ders notları düşmeye başlayınca işte anne sesler duyuyorum falan deyince endişelendim. Oğlum psikologa götürdüm ve orada bir forum doldurma mı istediler aile geçmişi ile alakalı işte anne de babadan dededen ile de bazı hastalıklar var mı diye ben de oraya not düştüm çünkü çocuğumu başka  aileden almıştım ama aileye hiç geçmişleri ile ilgili bir şey sormamıştım. Sonrada görüşmediğim için bir bilgim yoktu geçmişleri ile alakalı ben o forma not düştüm sadece benim oğlum evlatlık kendisi evlatlık olduğunu bilmiyor öğrenmesini de istemiyorum, yanında konuşulmasın lütfen diye not düşmüştüm fakat doktor hanım bütün problemleri bir kenara bırakıp sadece çocuğun evlatlık olması ile ilgilendi. Çocuğa söyleyeceğiz çocuk biliyor dedi ben ısrarla çocuğumun bilmediğini bilse bana söyleyeceğini benim oğlumun sınıf arkadaşına aşık olduğunu bile gelip benimle paylaşan çocuk böyle bir şey duymuş olsa benimle paylaşırdı doktor hanım, benim oğlum bilmiyor söylemeyelim dediğim halde ısrarla hayır söyleyeceğiz bunu çocuktan saklayamazsınız, çocuk biliyor çocuğu içten içe üzemezsiniz diye bana çıkıştı. Bende doktordur bir bildiği vardır diye kabul ettim ve çocuğa söylediğimizde çocuk kesinlikle evlatlık olduğunu bilmiyordu ve çok şaşkındı o da ben de ne yapacağımızı bilemedik doktor hanıma bakın bunu söylüyoruz ama sakın bizi yanlız bırakmayın ben bununla baş edemem ben saçıma nasıl davranacağımı bilemem dediğim halde ben sizi bırakmayacağım bölüm değiştireceğim ama sizi yine alacağım randevu vereceğim size dediği halde biz bir veya iki kere daha gittik doktor hanımın yanına bölüm değiştirdikten sonra bizi ne aradı ne sordu ben ulaşmaya çalıştığım da ne telefonla ulaşabildim telefonla ulaşamayınca gidip doktor hanımın bölümünü buldum çalıştığı bölümü çünkü aynı hastane içerisinde bölüm. O hastanenin içinde ne kadar bölüm varsa hepsini gezdim ve onun bulunduğu bölümü buldum doktor hanımın için sorduğumuz söyledik söylediklerinde anlattım durumu doktor hanım içeride hastaları var hastaları bitince gelip sizinle görüşecek dedi ve ben 3 saat doktor hanımla odasının kapısında bekledim mesai bitti doktor hanım gelmedi yani bizden kaçmıştı. Doktor hanım bir daha bizi ne aradı ne sordu biz de öylesine kalakaldık ne yapacağımızı bilemeden zor günlerimiz o zaman başlamıştı 14 yaşında çocuk bu durumu kullanmaya çalıştı ilk önceleri her istediğini yaptırmaya çalıştı, yapmayınca tabii ki işte sen benim annem değilsin onun için böyle yapıyorsun ben senin çocuğun değilim o yüzden istediğim yerine getirmiyorsun gibi birçok şeyler de bulunduğu bana yani karşı geliyordu. Davranışları tamamen değişti çocuğun zaten…  Annem olsan öyle yapmazsın annem olsan böyle yapmazsın evin içinde bir kaos başlamıştı zaten taki bağımlı olduğunu öğrenene kadar ben bunu ergenlikle ve evlatlık olduğunu öğrendi onun için davranışları değişti hareketleri değişti ders notları düştü okula gitmemeye başladı. Uyku saati düzeni bozuldu eve çok geç saatlerde gelmeye başlamıştı arkadaş çevresi değişti ve artık elin içindeki olay tamamen bir kaosa dönüşmüştü çok zor günler yaşıyorduk ve bir gün evde boş çakmak gazı tüpleri buldum bunların ne olduğunu sorduğunda anne bunlar benim değil arkadaşlarımın ben de oğluma inandım çünkü benim oğlum yapmazdı ben onu en iyi şekilde yetiştirmiş tim her istediğini yerine getirmiştim saçımı süpürge etmiştim hayatımı onun yoluna adamıştım. O bana, önce Allah'ın sonra da ailesine emanetiydi  elimden gelen en iyisini, bildiğimin en iyisini yapmaya çalışıyordum. Ona yetiştirirken iyi ben ne olduğumu sanıyordum ve aradan bir zaman geçtiğinde evde yine buluyordum tek tük çakmak gazı tüpleri ama yani inanmak istemiyordum benim çocuğum yapmaz diye düşünüyorum evet arkadaşlar eve gelmiş onlar yapmıştır diye düşünüyordum sonrasında bir gün polis oğlunun kolundan tutup eve getirdiğinde hanfendi oğlunuz çakmak gazı çekiyor ne için çocuğunuza ilgilenmiyorsunuz ne için sokağa atıyorsunuz başıboş bırakıyorsunuz dediğinde ben polise sormuştum ne nedir bu diye o da bana bunu çakmak gazını uyuşturucu olarak kullandıklarını söyledi o anda başından aşağıya kaynar sular döküldü yapacağımı bilememiş,  gözünüzden sakındığımız, bakmaya kıyamadığınız evladınız kendi canına kıymaya başlamıştı yavaş yavaş…


Çok savaştınız pes etme anına siz de çok geldiniz. Aile tutumu çok önemli çocuğun mücadeleyi istemesi de çok önemli. Siz de nasıl ilerledi bu süreç?

BAĞIMLI KENDİ İSTEMEDİĞİ SÜRECE ONA HİÇ KİMSE YARDIM EDEMEZ

Pes etme noktasına geliyorsunuz. Çünkü siz ne kadar çabalarsanız çabalayın hastaneler doktorlar ilaçlar çare olmadı bizim derdimize…  Hacılar hocalar muskalar bile denedik birçok anne bunu denemiş çünkü denize düşen yılana sarılır bu bağımlılık sürecinde ailenin tutumu çok önemli bağımlılık konusunda bilinçli anne olmak gerekiyor bilinçsizce davrandığımız zaman bağımlıya en büyük zararı biz vermiş oluyoruz ve bağımlı kendi istemediği sürece ona hiç kimse yardım edemez. Bağımlı kendi istediği zaman yardım alabilir. Benim oğlum da bu süreç benim kararlılığımda oldu. En son kayma yaşadığında evime geldiğinde oğlumla şu konuşmayı yaptım; seni seviyorum benim için kıymetlisin çok değerlisin ama sadece bu akşam benim evimde misafir kalabilirsin yarın sabah evde kalan eşyaların da alıp lütfen benim evimden gider misin çünkü ben seninle içtiğin sürece aynı evde kalamam gözümün önünde ölmene izin veremem ben bunu oğluma söylerken Allah'tan çok güç kuvvet istedim çünkü KOLAY DEĞİL EVLADINIZA BU EVDEN GİT DEMEK ama bunu onun iyiliği için yapmanız gerekiyor iyi ki de yapmışım iyi ki de o şekilde konuşmuşum evladımla çünkü benim kararlı olduğumu gördüğünde, buna artık tahammül edemeyeceğimi anladığında o da iyileşmeye karar verdi ve yollar aramaya başladı. Ben hiçbir şekilde ona yol göstermedim, şunu yap bunu yap ya da işte maddeyi bırak öyle bu eve gel falan diye bir şey söylemedim. Sadece içtiği sürece onun yanında olmadığımı olamayacağımı artık buna katlanacağı mı söyledim ve o da Allah'a şükürler olsun ki iyileşmeyi seçti. Ayık Yaşamda Buluşalım Dernek Başkanımız Sayın Yavuz Tufan Koçak hocamızın desteğiyle ve iyileşmeye çalışan rehber arkadaşlarıyla birlikte onların desteği ve yardımıyla şükürler olsun şimdi ayık ve temiz işe başladı, çalışıyor. Şu anda benim oğlum pandemi izninde çünkü ve cezası var birkaç dosyası var pandemi izni bittiğinde gidip tekrar kalan cezasını tamamlayıp inşallah yeni hayatına döner.


Azap dolu günler... Annesiniz çocuğunuz gözünüzün önünde eriyip yok oluyor. O günlerden kalan sizin de anınız vardır... Paylaşmak ister misiniz?

OĞLUMU CANLI MI GÖRECEĞİM YOKSA ÖLÜSÜNÜ MÜ GÖRECEĞİM?

Elbette çünkü biz baba ve anneler gerçekten azap ve ızdırap dolu yıllar yaşadık. Evladınız ölüyor sizin elinizden hiçbir şey gelmiyor. O günlerden kalan anıların hiç birisini hatırlamak istemiyorum.  Beynime şu yer etmiş; her gün işten gelince 6.Kattaydı evim çok yorgun bir şekilde geliyordum işten, nefes almadan 6 katı çıkıp oğlumu canlı mı göreceğim yoksa ölüsünü mü göreceğim diye büyük bir korku ile girerdim içeriye ve oğlum uyuyorsa yani sızmışsa onun nefesini dinlerdim, ölmüş mü yaşıyor mu diye… Çok çok büyük acı bunları yaşamak. Benim oğlumun tercih maddesi çakmak gazı olduğu için bir gün alarm sesi ile uyandım. Ocak kapalı, kombi kapalı ama evde doğalgaz alarmı çalıyor ve ben oğlumun kapısını açtığımda çakmak gazı çektiğini gördüm. Yani düşünün nasıl ve ne kadar gaz çekmiş ki evdeki doğalgaz alarmı çalıyor kapısı kapalı olduğu halde… Daha birçok şeyler anlatabilirim size acı veren, evladınızı gidip karakoldan alıyorsunuz, karakolun yolunu bilmezken çocuk şubeden kapınıza polis geliyor, çocuğunuzu getiriyor. Hangi birisini anlatabiliriz ki o kadar çok ki sadece bunlar böyle bende yer etmiş hepsi de çok acı günlerdi. Rabbim bundan sonra bana yaşatmasın hiçbir kimseye de yaşatmasın.

Bu zor yolda hep tek başınaydınız biliyorum yine en büyük desteği kimlerden aldınız?

Bu zor yolda tek başımaydım. Eşim vardı fakat o da alkol bağımlısıydı. Kendimi çaresiz hissettiğim bir gün Allah'tan oğlumu ve beni yanına almasını istedim yalvararak çünkü çaresizim çünkü çıkar yol bulamıyordum, ne yapacağımı bilmiyordum, oğluma nasıl davranacağımı bilmiyordum ve birgün minibüste Ayık Yaşamda Buluşalım Derneği'nin röportajı vardı. Yavuz hoca bağımlı gençlere yardım ediyordu. Bir yanında iyileşen gençler var kendisi de eski bir bağımlı olduğu için onları anlıyor ve ilaçsız onlara destek vererek bağımlılıklarını yenmelerine  yardımcı oluyordu. Ben en büyük desteği önce Allah'tan sonra da Yavuz Tufan koçak hocadan ve Duru Özlü hocamızdan destek alarak, aile toplantılarına katılarak, İlk önce kendimi iyileştirerek ve geliştirerek hayatımı değiştirdim onlara minnet borçluyum.

Bağımlılık ile mücadele ile ilgili yaptığınız projelerden bahseder misiniz? Söz Annelerde projeniz var şu anda nasıl ilerliyor?

Projemiz bir anne projesi annelerin bağımlılık hakkında bilgilenmeleri bilinçlenmeleri ve yalnız olmadıklarını hissettirmek onlara bunu anlatmak sadece onların bu durumun içinde olmadığını birçok annenin de bu durumu yaşadığını onlarla paylaşmak onlara destek olmak amaçlı ve bir amacımız da şu bütün illerde tabii ki mümkün olan illerde sosyal yaşam merkezi ya da uyum merkezi ya da bağımlılıkta rehabilitasyon merkezi açılması için sayın yetkililer ve ailelerimizle görüşmeler yapıyoruz. İnşallah amacımıza da ulaşırız ve illerimizde böyle yaşam merkezleri açılır amacımız bu söz anneler projesindeki…

Şuan sizin de evladınız iyi. Hatta destek veriyor dernekte değil mi? Bağımlı ailelerine ve yetişkinlik çağında çocuğu olan sizleri okuyan değerli okuyucularımıza söylemek istedikleriniz nelerdir?

Oğlum şükürler olsun şu anda ayık ve temiz. Çalışıyor ve kendisi hem destek alıyor hem de kendi yaşadıklarını paylaşarak yeni arkadaşlarıyla onlara destek vermeye çalışıyor elinden geldiğince. Benim annelere, ailelere tavsiyem şudur; başta da söylemiştim gençlerimiz çocuklarımız eğer sevgiyi, ilgiyi şefkati, değerli olduğunu ve onun da evin içinde bir birey olduğunu onun da kararlarına saygı gösterilmesi ona var olduğunu hissettirmek ona güvenmek, özgüven aşılamak…
Çocuklarımızı dikkatle gözlemlerimiz gerekiyor tabii ki onlara hissettirmeden davranışlarındaki değişikliklerin farkında olmamız gerekiyor, arkadaş çevresi değiştirme, eve geliş gidiş saatleri değişti mi? Para harcamaları değişti mi yalan söylüyor mu evden habersiz para alıyor mu bunları dikkatlice ona hissettirmeden gözlemlerimiz gerekiyor. Uyku saatleri değişti mi? Gözlerinde kızarıklıklar var mı? iştahın da farklılık var mı? Bunları gözlemlememiz  gerekiyor ve eğer böyle bir şey fark ettiyseniz çocuğumuz da onunla kavga etmeden tartışmadan onu aşağalamadan, yargılamadan, bağırıp çağırmadan, karşımıza alıp güzelce konuşmak ve ona yardım etmek istediğimizi belirtmek, birlikte iyileşmenin yollarını aramak gerekiyor. Biz ona bağırıp, çağırıp, kavga edersek, tartışma yaparsak daha çok onun dışarıya ve maddeye yitmiş oluruz. Dışarıda aç kurtlar dolu sahipsiz kuzuları bekliyor benim annelere önerim bunlar naçizane…

Çok teşekkür ederim sevgili Leyla Hanım.

Ben çok teşekkür ederim Aslı Hanım bu duyarlılığınızdan ötürü bu konuya ilginizden dolayı kendim ve bağımlı çocuklarımız ve annelerimiz adına ben çok teşekkür ederim.

Röportaj: Aslı Mercan Sarı