Şu futbol denen ve saha içindeki mücadelesi, görsel şöleni ve tabi ki de rekabetiyle öne çıkan ve peşinden milyonları sürükleyen güzel ötesi oyun var ya, kimi zaman yaşanan çirkinliklerle gölgelenebiliyor. Bahse konu o çirkinliklerin son örneği Avusturya’da, Austria Wien Fenerbahçe UEFA Avrupa Ligi play-off mücadelesinde yaşandı.

İlk yarının son dakikalarında Altay Bayındır’ın koruduğu kalenin arkasında yer alan tribünden fırlatılan davul tokmağı, genç kalecinin boynu ile göğsünün birleştiği noktaya geldi. Yaşadığı acı ve şaşkınlıkla yere çöken Altay’a sağlık ekibi müdahale etti ve kısa süren sakatlık tedavi edildi ve kalecimiz ayağa kalkıp görevine devam etti.

İnanın o sahneyi gördüğümde, pandemi sonrası yavaş yavaş yeniden tribünlere dönen seyircimizin, çok değil daha birkaç yıl öncesine kadar aynı görüntüleri verdiği maçlar gözümün önünden bir film şeridi gibi geçip gitti.

Gerçekten, sporun içinde barındırdığı fair-play ruhuyla uzaktan yakından ilişkisi olmayan bu gibi olaylar insanı yürekten kahrediyor.

Avusturya gibi Avrupa’nın tam da göbeğinde yer alan ve uygarlığıyla bilinen bir ülkede, yaşanan bu çirkin olaya ilkellikten başka ne denebilir ki?

Şükürler olsun, atılan davul tokmağı birkaç santim daha yukarı gelip de daha kalıcı bir sakatlık oluşturmadı. Yani, verilmiş sadakası varmış Altay’ın.

Neyse ki, bu çirkinlik sonrasında gelişen iki olay dikkat çekici ve sevindiriciydi. Bunlardan biri, maçın bitiminin ardından Avusturya kulübünce yapılan açıklamada, “Fenerbahçe maçında yaşanan tatsızlık nedeniyle tüm stadyum ziyaretçilerinden içtenlikle özür dileriz. Özellikle Fenerbahçe kalecisi Altay Bayındır'dan da özür dileriz. Sahaya cisim atmak, kulüp olarak asla müsamaha göstermeyeceğimiz, affedilmez bir olaydır. Video kayıtları incelenip değerlendiriliyor. Fail tespit edildiği anda, ev yasağıyla birlikte, ülke çapında da stadyumlara girememesi adına girişimlerde bulunulacaktır” denildi.

Bir diğer olay ise, Altay’ın maç sonrası yaptığı açıklamaydı. Genç eldiven, “Üzücü bir olay, Allah’tan ki gözüme gelmedi. Kadıköy’de taraftarımız ne yapacağını, rakibe nasıl örnek olacağını bilir. İçeride centilmen şekilde nasıl davranılması gerektiğini insanlara göstermemiz gerekir. Bize bu yakışır. Fenerbahçe taraftarı da kendisine yakışanı yapar” dedi.

Altay bu sözleriyle Sarı Lacivertli taraftara, “Sakın ha intikam alma düşüncesinde olmayın” mesajı verdi ve fair-play ruhuna yakışır bir davranış sergiledi. Kendisini gönülden kutluyor, taraftarın bu sözlere kulak vermesini diliyor, aksine bir davranışın, Fenerbahçe’nin başına büyük işler açabileceğinin altını çizmek istiyorum.

Sonuç olarak, buradan futbolun tüm paydaşlarına seslenmek istiyorum; Hiçbir gol, hiçbir galibiyet bir insanın sağlığından daha değerli değildir. Ayrıca sporun değişmez kuralı, tüm spor branşlarında olduğu gibi futbolda da, kazanmak kadar kaybetmek de var ve bu güne dek olduğu gibi, bundan sonra da olacak…

Hoşçakalın…